• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Peruk avcıları

28 Şubat 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Peruk avcıları

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Şu mübarek Ramazan arifesinde ele aldığımız mevzuya bakın Allah aşkına! Lakin almak, yazmak, konuşmak ve unutmamak lazım!

Zalimin zalimliğini unutmak ve zulme rıza göstermek, insan olma hakkına karşı işlenmiş en büyük suçtur.

Kimdir Peruk Avcıları?

Esasında soru ve başlık bile işlenmiş zulümlerin yanında çerez gibi kalır ama tepeden tırnağa zulümlerin seviyesini göstermesi bakımından önemlidir.

Bugün, 28 Şubat 1997 öncesi ve sonrası milletimize karşı yapılan en büyük zulmün, 28.yılı ve hâlâ o yılların travması geçmedi.

Bir topluluk, üç yüz sene beş yüz sene mağarada yaşasa ve sonra dışarı çıkıp bir toplulukla karşılaşsalar ne yaparlar?

Öncelikle rast geldikleri toplumu tanımaya, anlamaya ve iletişim kurmaya çalışır ve aynı coğrafyada yaşayacaklarına inandıkları için mümkün mertebe orta bir yol izleyerek, birlik ve beraberlik sağlamaya çalışırlar.

28 Şubatçılar ne yaptı? Milletimizin kurduğu devletimizin imkânlarını ellerine geçirir geçirir geçirmez, milletimizi devletimizden kopardıkları gibi düşman ilan ettiler.

Milletimizin dini-milli değerlerine karşı öyle hücuma geçtiler ki, sanki Türkiye küçük bir mezra, onlar da mezranın sahipleri gibi bütün bir toplumu; hak-hukuk tanımadan kullanmaya ve yönetmeye çalıştılar ve asla unutulmayacak büyük zalimlikler yaptılar.

Peruk avcılığından tutun da camiye namaza giden lokantaların sahiplerini fişlediler. Özellikle akla hayale gelmeyecekleri gariplikleri hatırlatıyorum.

Ekonomik olarak çökerttikleri devletimizi, savunma sanayimizi İsrail’e muhtaç ettiklerinde falan da söz etmiyorum.

“Bu kadar da olmaz” denilecek öyle gayri insani dehşetli şeyler vardı ki mesela okullarına giden başörtülü kızların saçlarını peruk mu değil mi kontrol ettiriyorlardı.

Sorgusuz sualsiz öyle hayatlar kararttılar ki, onların laneti ne bu dünyada ne de öteki dünyada müsebbip olanların peşlerini bırakmayacaktır.

Vesayetçilere destek olan ve o yıllarda kartel medyası olarak isimlendirilen medya patronları ve yazar müsveddeleri de bu lanetlerden kurtulamayacaklar.

Sahi şimdi neredeler o kahramanlar(!)? Milletimizin nezdinde ne haldeler? Müslümanlıktan hazzetmeyen kimselerin dışında kimlerle oturup kalkmaktalar?

Ne zulüm günleriydi Allah’ım. Akşam evine girebilenlerin, sabah işlerine yahut okullarına varıp varmayacakları belli değildi.

Zulmü gazeteleriyle, televizyonlarıyla destekleyerek devlete ve millete yön veren sözde gazeteci ve yazarlar şimdi nerede pinekliyorlar?

Bir ülkeye ve millete ancak bu kadar yazık edilebilirdi? Kendilerine şu soruyu soruyorlar mıdır acaba? Peki, elimize ne geçti? 

Uzun tarihiyle 5000, yakın tarihiyle 2000 bin yıllık bir devleti, milletinden koparma operasyonu olan 28 Şubat, tüm yönleriyle yazılarak; ilk, orta ve yükseköğrenimde mutlaka ders kitabı olarak okutulmalıdır.

Ezcümle:

Bizim milletimizin diliyle, diniyle, bayrağıyla, devletiyle, vatanıyla oynanmaz. Oynayanlar günü geldiğinde mutlaka ettiğini bulur ve unutulmamak üzere kaydedilir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

H.brbr

O yıllar ki, canımızı çok acıttı ve incitti. Matematik öğretmenliği için ileri gelrn bir şisede staj yapan aday kızımızın başındaki oetuğun altında örtüyü farkeden okul müdiresi ya başını açarsın, yada stajını onaylamam diyerek onuruyla oynanan evlatlarımızdan sadece biriydi. O günler gitti gelmesin.

Tug

Haçlı taraftarı /batıcı /Emperyalist/ burjuva /ABD yanlısı bir iktidar geldiği nde , zulüm ü tekrar başlatmayı, gönülleri nden geçirdiklerini biliyoruz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23