• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

II. Abdülhamid ve Erdoğan’ın Ortak Yönleri

15 Nisan 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

II. Abdülhamid ve Erdoğan’ın Ortak Yönleri

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Akıl var mantık var. Aklı olan insanın mantığı da olur. Birinden biri yoksa sadece iyiliklere düşman olur kötülüklere destek çıkar.

II. Abdülhamid Han ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a düşman olanların öncelikleri çok nettir. Her ikisinin de Müslümanlığına düşmandırlar.

Aksini iddia edecek bir akıl ve mantık sahibi olduğunu sanmam. Buna rağmen var olduğu iddia ediliyorsa, o zaman sadece kadavrası insana benziyor demektir.

İslam düşmanlığının tedavisi, ancak Cenab-ı Hakk bir vesileyle hidayet nasip ederse mümkün olabilir. Aksi takdirde inkârcılığın ve şirkçiliğin ilacı yoktur.

Aklıselim sahibi kimseler için şöyle bir geçmişe ve bugüne yolculuk ederek her ikisine de kimlerin düşman olma sebeplerine bakabiliriz.

II. Abdülhamid, Osmanlı Devletinin devamını sağlamak, İslam dünyasını manevi birliğine kavuşturmak, Haçlılığın ve sömürgeciliğin istilasını frenlemek istiyordu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan da içeride ve dışarıda aynı ilkeler üzerine canını dişine yıllardır çalışmaktadır.

Ülkemizin bekası için, İslam âleminin birliğinin güçlenmesi ve Haçlılığın, sömürgeciliğin istilasına dur demek için “Dünya Beşten Büyüktür” mücadelesi vermektedir.

II. Abdülhamid’e göre İslam âleminin parçalanması, Devlet-i Aliye başta olmak üzere Batılılar tarafından tüm İslam dünyasının bölünüp parçalanması demekti. Mesela Birinci Dünya Savaşının sebebi neydi?

Hırsızlığa, gaspa, yolsuzluğa ve bilumum insani tüm ihanetlere karşı sesini çıkarmaları bir yana hatta üstlenen muhalefet takımı baştan beri Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a karşı hangi saiklerle kin ve öfkelerini kusmaktadırlar?

Oturduğu bir sofrada ağzına çorba kaşığını dökmeden götürebilen her insan bu sorunun cevabını en azından kendi zihninde cevaplandırabilir.

Kim kime dost! Kim kime düşman ve kim kime niçin dost, niçin düşman? Bu soruların cevabı ve muhasebesi, yaşananlara bakınca hiç zor olmasa gerek.

II. Abdülhamid döneminden bir örnek verelim.

Uzak Doğu’ya hatta Japonya’ya (Batı’ya ve Rusya’ya karşı müttefik olmak hem de İslam’ı oralarda tanıtmak amacıyla) İslam ilim heyetleri gönderir.

Cava Adası’na dini milli misyonla yolladığı konsolosumuz Sadık Bey hakkında, sömürgeci Hollandalılar, II. Abdülhamid Han’a; “İslam birliği propagandası” yapıyor diye şikâyette bulunurlar.

Bu şikâyete II. Abdülhamid’in Han’ın cevaben şöyle der:

- “Sadık Bey, Cava Müslümanlarına, Hıristiyanlarla eşitlik istemekte tamamen haklıdır. Orada ticaretle uğraşan Müslümanlar, Avrupalılardan daha çok vergi ödüyorlar. Müslümanların bir takım haklardan mahrum bırakılması uygun olmaz”.

Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz Endonezya Cumhurbaşkanı buradaydı ve ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza karşı kadirşinaslıklarını beyan ettiler.

İşte bu ilgi ve güvenin temeli, II. Abdülhamid ile Erdoğan’ın aynı dava insanı olarak, İslam birliğinin yanı sıra İslam dünyasının Haçlıların tekelinden kurtulma azimleridir.

Ezcümle:

İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını şahıslar üzerinden kusanların gerçek yüzlerine bu zaviyeden bakmalı.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

....

 bak git

Okur

Boş  bunlar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23