Hayatın Anlamı Var mı?
Yazının başlığındaki soru, bu hafta tanıtmaya çalışacağımız kitabın adı. “Hayatın Anlamı Var mı”?
Soru sokakta röportaj yapılarak sorulsa, nabza göre şerbet vermeye meyilli oluşumuz sebebiyle sorunun sahibinin simasına yahut mikrofonun armasına göre cevaplandırırız.
En iyisi sorunun cevabını kitapta aramak! Kapı Yayınlarından çıkan eserin yazarı Prof. Dr. Erol Göka. Tanıyanlar bilir tanımayanlar için hatırlatalım.
Erol Göka, Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi kadrosunda Psikiyatri kliniği eğitim ve idari sorumlusu.
•
Evet, sorunun cevabını tam almak için kitabı okumak gerek. Yazarının dilinden bazı ipuçlarını vermekle yetinelim.
“İnsanı anlamak! Bundan daha zor ne var dünyada”? “İnsan”, hayatın en zor bilmecesi, tam bir muamma… Her şey dışarıdan göründüğü gibi konuşulduğu gibi olsaydı kolay olurdu ama öyle değil…
Upuzun bir çocukluk dönemi, oldukça çetrefil bir arzu dünyası; hayalleri, rüyaları, idealleri olan, yaşadıklarına ve hatta yediğine, içtiğine göre bile halet-i ruhiyesi değişebilen bir varlık insan.
….. İnsan fanidir; ölüme doğru giden bir varlıktır. “Hayatın anlamı, zaten doğrudan doğruya faniliğimizle ilgili değil mi” diyeceksiniz.
Haklısınız elbette. “Şu dünya yüzündeki hayat, aslında bir ölümden ibarettir. Bizi korkudan ölüm de hakikat de, hayattır!
Bunu ters düşünmek, yani ölümü, bir başka âleme doğmak değil de yok olup gitmek sanmak imansızlıktır!
-‘Eğer Hak, ten/beden hanesini yıkarsa sakın inleme, şikâyet etme! Şunu iyi bil ki aslında sen, ten zindanında mahpussun; ölüm gelip de orası yıkılınca kurtulacaksın’ diyen Hz. Mevlana, fanilikle hayatın anlamı arasındaki kopmaz bağı gayet güzel açıklıyor”.
•
Eser üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, “Hayat Ve İrade”, ikinci bölüm, “Hayat Ve Anlam”, üçüncü bölüm ise “İyi Hayat Nedir” isimleriyle deruhte edilmiş.
Şimdi kitabın sayfaları arasında gezinelim.
-“Modernlikle birlikte insanın iradi bir varlık olduğunu unuttuk.”
Bu sözden şunu anladım. Moderniteye ve kapitalizme öyle esir olduk ki, irademizi kullanamaz hale geldik.
-“İnsana şerefini bahşeden özgür ve sorumlu varlık olma özelliği iradeden kaynaklanıyor. İradeyi bu esaretten kurtarmadan hayatın anlamını tartışmak imkânsız”.
-“Dışımızdaki dünya akvaryum, biz de onun pek meraklı olmayan bir izleyicisiyiz”.
-“Zaman atının terkisine atlamış, yelelerine yapışmış gidiyoruz. Gittiğimizi sanıyoruz. Aslında bizim yerimizde durduğumuzu, gidenin yalnız zaman olduğunu düşünüp kandırıyoruz kendimizi”.
-Âşıkların ağaca çizdikleri kalp, attıkları çentik bile bizden daha kalıcı. Hiçbir şey anlamadan geçip gitmiştir ve geçip gitmektedir ömrümüz biz akvaryumu izlerken”.
•
Ezcümle:
Covid-19 salgını sebebiyle kendi kendini çıkmaza sokan insanların ve tabi herkesin okuması gereken bir kitap.
Eser hakkında:
Kapı Yayınları;0212-513 34 20-21