Esaretten Şehadete Yürüyen Yiğit ve Mazlum Mursi
Zalimler ve Mazlumlar! Zalimler şeytana, mazlumlar Allah’a itaat ederler.
Yiğitlik mazlum liderlere mahsustur. Onlar önce Allah’ın, sonra halkın razı olacağı şekilde hareket ederler. İşte Mursi yiğit ve mazlum bir lider olarak şehadete yürümüştür.
Üzerinde münafıklık ve zındıklık alameti görülmeyen, Müslümanları diliyle ve kostümüyle aldatmayan, fitne-fesat gibi şeytani amelleri kendisine şiar edinmeyip, hal dili ve ameliyle amentüsü sağlam tüm dünya Müslümanlarının şahitliğine göre Mursi şehittir.
Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın başkanlığında bu şehadetin şahitliğine ülkemiz genelinde de Müslüman halkımız destek vermiş ve gıyabi cenaze namazını kılmıştır.
……………….
Haçlı Batılılar, halkı Müslüman iki devletten korkarlar. Birisi Türkiye, ikincisi Mısır! Mısır’ın başındaki en büyük bela İngilizler ve Amerikalılardır. Bizde de olduğu gibi!
Bu iki ülkenin Müslüman halkının dirayeti olmasa, şimdi Afrika’dan bile daha kötü şartlarda sömürülmekteydik.
Bu hususun iyi anlaşılması için Mısır’ın liderlerinden Enver Sedat’ın, İngilizlere dair söylediği şu tespitini, karısı Cihan Sedat’ın kaleminden aktaralım.
“Enver son derece kesin bir şekilde; ‘Winston Churchill bir hırsızdır’ dedi. ‘Mısır, 1923’ten beri bağımsız bir ülke ama Churchill ülkemizin bağımsızlığı ve onuruyla oynayan bir hırsız. Onun güttüğü politika, politikaların en kötüsü, çünkü kendi ülkesinin ihtiyaçlarını gidermek için bizden çalıyor. Churchill nefret etmemiz gereken bir düşmandır. Churchill’den tüm kalbimle nefret ediyorum”.
………………….
Evet, Mısır tarihinde ilk defa ne Amerika’ya ne İngiltere’ye ne de İsrail ve onları besleyen -görünürde müslim, özünde zındık eğreti ülkelere- muhtaç olmadan seçim yapmıştı.
Mısır halkı, ülkesinin her karışına halkının ve inancının destanını yazacak Muhammed Mursi gibi birini seçmişti.
Lakin doları ve sterlini tanrı edinmiş, mayası çirkeflik ve münafıkla yoğrulmuş, kabuğu müslim görünümlü yarı İngiliz yarı Amerikan mamulü zalim Sisi ve arkasındakiler, halkın büyük ekseriyetinin seçtiği bir Müslüman lideri, yine İngiliz ve Amerikan yardımıyla alaşağı etmiş ve tek kişilik hücrede eline bir Kur’an-ı Kerim dahi vermemişlerdir.
Muhammed Mursi hafızdı. Kur’an okumak için kitaba ihtiyacı yoktu ama yine de; “Ellerimi dokunmak istiyor, bağrımda tutmak istiyorum” diye istemişti.
Zalimler onu da çok gördüler.
Şurası unutulmamalı ki, insanlık tarihi boyunca, yani Habil-Kabil meselesinden bu yana, zalimler asla hiçbir zaman aklanmayacak ve zalim olarak anılacaklardır.
Bizdeki veya Mısır’daki yahut diğer dünya ülkelerindeki tüm zalimler de kıyamete dek zalim olarak anılacak ve Cehennem’deki yerlerini alacaklardır.
……………….
Ezcümle Mursi’den:
“Birlik içinde olun ayrılmayın. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve gücünüz, devletiniz elden gider. Ben sadece vatan ve dinim için buradayım”.