Devlet Sosyal Medyaya Bir Düzen Vermeli
Sosyal medyanın her türlüsünün en berbat şekilde kullanıldığı ülkelerden birisiyiz, belki de en önlerdeyiz.
Devlet sosyal medyanın işleyişine bir düzenleme getirmelidir. Devletin ve milletin birlik ve beraberliği için bu düzenleme hayati önem taşımaktadır.
Eline cep telefonu geçiren bir kısım insanlar hiçbir sorumluluk taşımadan; yazdığı, çektiği, paylaştığı şeyin ardını arkasını düşünmeden, klavye köleliği yapmaktadır.
Sosyal şeytanların hüküm sürdüğü bu arenada, aile kurumu başta olmak üzere günlük hayatın tüm alanları kirlenmekte ve bin türlü mikrop saçılmaktadır.
Zihinlerini düşünce ve fikirle değil, küfürle besleyenler ve özellikle zihinleri kirli siyasi çevreler, her türlü çirkinlikleri yaymakta, kin ve öfkelerini kusmaktalar.
Klavye köleliği yaparak ruhlarındaki çirkeflikleri sergileyenler, elbet nasıl bir ortamda yetiştiklerini göstermekteler.
Yalnız bu iğrençliklere aldanan o kadar “haydi haydiciler” var ki, esas onların hiçbir kıymet ölçüleri bulunmamakta.
Twitter başta olmak üzere Youtube ve benzeri diğer tüm araçlara karşı devlet ciddi önlemler almalı. Böylesine bir başıboşluğa müsaade edilmemeli.
Koca bir devlet, güçlü bir Cumhurbaşkanı, güçlü bir hükümet, güçlü bir TBMM ve aziz bir millet, yurtiçi ve dışındaki çapulcuların algısıyla bunaltılmamalı.
…………………
Kimi tüy akıllılar, meseleye özgürlük ve haklardan bakmakta. Yahu yalanın, iftiranın, ihanetin, sahtekârlığın, hırsızlığın, terörün, küfrün yayılması nasıl özgürlük olabilir.
Peki, bütün bu edepsizlikler, milyonlarca insanın hakkına tecavüz değil midir? Bu kadar masum insanın iç dünyasını kirletmek ve aldatmak kul hakkı değil midir?
Sosyal medyada devletin ve milletin bütünlüğüne karşı yapılan her türlü algı operasyonu, devletin ve milletin güvenliğine müdahale değil midir?
İşin daha da vahim tarafı şu ki:
Sosyal medyada belli kesimler tarafından yüklenilerek yayılan pek çok haber; hiç araştırılmadan, soruşturulmadan, en ciddi haber kanallarında bile yer alabilmektedir.
Habercilik adına esas ihanetin büyüğü bu anlayıştır. “sosyal medyada şöyle deniliyor” diye haber mi yapılır?
Haber kavramının içinde 5 N Bir K formülü vardır. Ve bu formül, haberin-haberciliğin-habercinin, haber kurumunun namusudur.
………………
Bu konuda TBMM’ye kanun teklifi veren MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk’ün kanun teklifi, milletimiz ve devletimiz için hayati önem taşımaktadır.
Öztürk bu hususta şöyle demişti:
- “Sahte habere en çok maruz kalan ülke Türkiye’dir. Sosyal medyadaki sahte hesaplar ülke güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir.
Sosyal medya sahte hesap kullanıcıları, ‘kimseye yakalanmam, görünmem’ mantığıyla hareket ederek, çoğu zaman haksız kazanç elde etmekte, dolandırıcılık yapmakta, terör faaliyeti ve algı operasyonu yürütmektedir”.
…………….
Ezcümle:
Sosyal medya devlete-millete ihanette zirve yapmaktadır. İçeride-dışarıda, devlet-millet bütünlüğüne karşı mücadele edenlerin yuvası haline gelmiştir.
Geciken hiçbir çözüm, çözüm değildir.