• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Derviş ile Haramzadenin Mülakatı

17 Ocak 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Derviş ile Haramzadenin Mülakatı

Hüseyin Öztürk

Yazının başlığına bir hikâye ile başlayalım.

Varlığını başkalarının haklarını gasp ederek yani hırs ve tamahla kazanan birisi, sırtında ayı derisinden işlenmiş bir kürk ile kendisine av olabilecek müşteri beklerken, yolunun üzerinde derviş giyimli birine rastlar.

Çevrede bu zatı gören herkes zarar görmemek için riyakârca el pençe dururken, -günümüzde de şan-şöhret-para-makam ve mevki sahiplerine böyle yapanlar çoktur- derviş hiç aldırış etmez.

Dervişin bu hali arsız zengini rahatsız eder ve yanındakilere:

-“Kimdir bu edepsiz, görmüyor mu ki buradayım, neden bize temennada bulunmaz” diye sorar.

Adamları hemen apar topar dervişi zatın karşısına getirip, sorgulanmaya hazır ederler ve arsız kimseyle aralarında şöyle bir mülakat geçer:

-Be derviş kılıklı adam beni tanımadın mı? Bak herkes karşımda menfaat umarken, sen görmezden gelirsin, nedir bu halin sebebi” deyince, derviş:

-Senin gibilerin öfkesine yabancı değiliz. Belli ki, dünyada bir mevkiin-makamın-şöhretin-malın-mülkün var. Gücün aklını başından almış, biz senin gibi nicelerini görmüşüzdür. Haysiyetsiz kızar:

-Sen hâlâ beni tanımadın mı be adam, sözümü işitmez misin ki yüzüme bakmazsın!

-Tanıdım elbet. Halinden belli ki, varlık sahibisin. Oysa aslın bir damla kirli su, sonun da bir avuç toprak olacak.

Haramilikten kazanan zat çok kızar ve:

-Bırak benim aslımı, sonumu… Şimdiki halime bak! Kaldır başını etrafımdaki el pençe durup dönenlere bir bak hele! Söyle kimim ben?

Derviş sırtındaki abasını eline alır ve sakince:

-Be adam kibrinden yeri delmek istiyorsun lakin gücün yetmiyor. Bakıyorum haline de şurada ölsen, karnından servetin değil, kan ve pislik akar.

Sırtındaki kürküne gelince! Bir ayı onu ömrü boyunca sırtında taşıdı ama yine de ayılıktan kurtulamadı. Sen de kurtulamazsın! İşte insanı haram böyle eder.

Evet, hikâyeyi anlatan böyle anlatmış. Söze yine erenlerden devam edelim.

Bir kimsenin bedeninin sağlığı, kalbinin temizliği ile hemhal olmadıkça, o insan sıhhat ve afiyet içerisinde yaşayamaz.

Her türlü ahlaksızlığın başını harama tevessül etmek çeker. İdrak ve iradenin felaketi bu hastalığı daima artırır. Kişiyi nifak ve şüpheye sevk ederek, hırs ve tamah sahibi yapar.

Bu tür hastalığa yakalananlar, hayatları boyunca her şeyden şüphe ederler. Şüphe bütün hücrelerine öyle işler ki, teselliyi ve çareyi, bin türlü ahlaksızlarda ararlar.

Hak hukuk tanımazlar. Bildikleri tek hak, kişisel çıkarlarıdır. Bu sebeple de en yakınlarından itibaren uzaktakilere kadar herkesin kendilerini aldattığı vehmine kapılırlar.

Aldatmayı, haramı çok sever ve çevresindeki insanlara güç gösterisinde bulunurlar.

Ezcümle:

Mala, mülke mağrur olma, deme ‘Var mı ben gibi’?

Bir muhalif rüzgâr eser savurur harman gibi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Gücü elinde tutan zalimlere şak şak yaparak yardımcı olan aklı emeller şu dervisten ibret alsınlar.

MUZAFFER..

ELİNE SAĞLIK, ALLAH C.C RAZI OLACAĞI İŞLER YAPMAYI NASİP ETSİN İNŞALLAH AMİN HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA SAV HÜRMETİNE ÜMMETİ BİRLİĞİNE VESİLE OLMASINI ALLAH C.C DİLERİM AMİN....MÜSLÜMAN İÇİN DİR.....KÜFÜR TEK MİLLETTİR KAFİRLER BELİ DİR.....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23