Allah’ın Adamı Şeytanın Adamlarına Karşı
“Türkiye’de 150 yıldır Batılılaşma gayretine ait hiçbir davranış tutmamıştır”. Necip Fazıl
Allah’ın adamının kim olduğu malumdur. Allah’a “tam iman etmiş kime sorsanız”, tereddütsüz Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan diyecektir.
Şeytanın adamlarının kimler olduğuna dair herkesin bir kanaati vardır.
Mesela ABD kongresi ve AB parlamentosundaki bazı kimselerle yine bu ülkelerin bir kısım büyükelçileri zikredilebilir.
Yerlilere gelince; “şunlar” diye ilan etmeye gerek yoktur. Kişilerin en iyi tarifi kendi hal ve dilleridir. Yalnız meseleye “nefisten” değil, “kalpten” bakmak icap eder.
¥
Allah’ın adamı, şeytanın adamlarıyla dün değil, aklı erdiğinden bu yana uğraşmaktadır ve bu sebeple şeytana ve adamlarına karşı şerbetlidir. Gücü de buradan gelmektedir.
Güz meselesi yanlış anlaşılmasın. Allah’ın adamı, “tam iman etmiş bir lider” olarak, arkasındaki gücün “Hakk ve Hakk’a inanan millet” olduğunu bilir ve sadık kalır.
Şu ayrıntı önemli!
Esasında Allah’ın adamına düşman olan yerli ve yabancılara baktığımızda, düşmanlıkları direkt Allah’ın adamına değildir, onun iman ve amel ettiği dininedir.
Görmesini, duymasını, anlamasını ve idrak etmesini bilen temiz mayalı her insan evladı, “cumhur ittifakına” kimin niye saldırdığının farkındadır.
¥
Allah’ın adamının millet-devlet bütünleşmesi karşısında “ruh bozgununa uğrayan yerli ve yabancı muhaliflerin” şaşkınlığı, 24 Haziran’dan sonra daha da artacaktır.
Siyasette kamuoyu şirketlerinin ve siyaset uzmanlarını göremediği kör noktalar vardır. Esas kararı verecek olan bu noktalardaki seçmenlerdir.
Şeytanın adamlarına karşı mücadele eden Allah’ın adamı, bu noktalardan “oy” ile birlikte dua yüklü manevi güç almaktadır ve bu güç, istiklalimizin madalyasıdır.
¥
Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle Allah’ın adamı olmayanlar;
- “Fikre can çekiştiren bir idrak, irfan, dava ve mesele yoksunluğu yaşayanlardır”.
Yine üstad böylelerin bir ruh boşluğu içerisinde olduklarını söyleyerek şöyle der:
- “Ruh uçurtması düşerken, kuyruğu ve püskülleri olan bu unsurlar elbet düşecektir. Uçurtma düşsün, kuyruğu havada kalsın olmaz!
Şimdi bunların ne türlü düştüğüne bakıp uçurtmanın halini kestirebiliriz. Fikir çilesi çekmezler, hiçbir insan ve cemiyet problemi üzerinde muhasebe ve murakabeye girişmezler.
Londra malı bir (sulka) kravatın etiketi halinde hükümlerini çerçevelerler”.
¥
Ezcümle:
Allah’ın adamını şeytanın adamları karşısında güçlü kılmak için Cengiz Han’ın tarihe mal olmuş şu sözlerini hatırlatmalıyız.
- “Bir mıh bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan da bir vatanı kurtarır”.
“Bir oy nedir ki” dememeli. “Bir oy”, devlet ve millet olarak “Yerli Ve Milli Türkiye’nin istiklal anahtarı olabilir.
¥
Ve tabi, her şeyin doğrusunu Allah bilir. Şeytanın şerrinden Allah’a sığınalım.