• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Acarlar
Hüseyin Acarlar
TÜM YAZILARI

“Ennezafetü minel iman” Ve Temizlenin!

06 Şubat 2020
A


Hüseyin Acarlar İletişim:

Bir adam bir düş gördü ve uyandığında yorumcuya giderek düşünü kendisi için yorumlamasını istedi. Yorumcu adama dedi ki, bana uyanıkken gördüğün düşIerIe gel ki anlamlarını söyleyebileyim.

                                                                                                             Halil Cibran

“Hak” konuştuğunda susulur. Buna “fakr” der ehli irfan.

Herkes sustu. Ben sustum. “Bir tek uyanık, bütün uyuyanları uyandırmaya yeter” dedi şehit Malcolm-x

Ve devam etti Siyahi aydınlık;

Yanışlarınızı doğrularınızdan daha büyük bir coşkuyla savunmanız ne gariptir! Bildikleri yanlışlarını düzeltmeye yetmeyen kalabalıkların sizi takdir etmesi uğrunayanlışlarınızla adaletten ne de çabuk şaşıyorsunuz?

Ne de çabuk unuttunuz? En büyük zulüm, halkın refahını mazlumların acısıyla ödeten yönetici değil onu alkışlayarak adil olmaktan çıkmış kalabalıklardır.

Unutmayın!

Her türlü aşağılığa sessiz kalanlar, yaşadıkları sürece tarihin sönük ve aşağılık ölüleri olmaya mahkûmdurlar.

Adaletin ötekileri olmaz. İyi siyah veya iyi beyaz yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır.

Gerçekle yüz yüze gelemeyecek kadar kuru vatancılık veya devletçilikle kör oluyorsunuz. Bu ateş sizi ısıtıyor diye mutlusunuz ama yükselen alevler bir gün sizi  yutacak. Oysa Devlet, insanlar yüceltiyorsa payidardır. Vatan, üzerinde mağrur yeleleriyle gezinen aslanlar ve altında yatan aslanlarla vatandır. Sizse tilkiliği maharet sanıyorsunuz. 

Yanlış yanlıştır, kimden geliyorsa gelsin. Doğrudan yana olmak yerine güçlünün safında başınızı utançla kuma gömüyorsunuz. Bu tavır, Hz. Hüseyin’e ihanet eden Kûfe halkının tavrıydı. Kim söylerse söylesin adaletten yana, kim yaparsa yapsın adaletsizliğe karşı duruşunuzdan eser kalmamış. Hani kim olursa olsun zulme karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana olacaktınız?

Kurşun adres sormaz. Kurşunlara siper olmak yerine çocukları vuranları alkışladınız. Sizi bundan alıkoyan kamu memesinden semirmenizi gören yok mu sanıyorsunuz? Kene düzeni sizin asil kanınızı semirirken, ne de kansız oldunuz!

Ürettiğinden çok tüketen bir halk peydah ettiniz. Sonra baştan başa demir ağlarla örüp bilincini, her kullandığı ve her tükettiği şeyden vergi alıyorsunuz. Şu veya bu sebeple ödeme geciktiğinde cezalandırıp gecikme faizi alıyorsunuz. Doğal gazdan, elektrikten, sudan, ssk priminden vesaire…

Ödemesini yapamadığınız ince ekran TV’den hitap eden Hocaefendi de, gevrek gevrek “faiz haramdır” vaaz-u nasihatini veriyor. Çok garipsiniz!

Kerhaneden, bardan, pavyondan, rakıdan “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” kabilinden vergi alıyorsunuz. Bu halinizle, haramdan türemiş kutsal kazancın mucidi olarak tarihe geçmeyi hak ediyorsunuz.

Hocaefendiler, milli piyangonun haramlığını “mülteka”da arayadursunlar, ilahiyatçılarınız şişmiş egolarıyla “İşrakiye ile neo eflatunculuk ve Gazali üzerine bir yaklaşım denemesi”ni bir türlü bitiremediler.

Kayıpları oynuyorsunuz. Müge Anlı bile sizi bulamıyor.

Sırtına bastıkları milleti soyan kansız lobiler, kraldan fazla kralcı kesilip kardeşlerinize saldırınca, kardeşlerinize bir tekme de siz sallıyorsunuz!

Hırsızları ve hırsızlığı yüceltip, makamlarla ulufelelendiriyorsunuz.

Yoksa siz ahiret sorularını çaldıklarını mı düşünüyorsunuz?

Ahiret değişmedi ki! Değişen sizin ahiret anlayışınız.

“Ben eğitimli değilim, herhangi bir alanın uzmanı da değilim. Ama samimiyim. Ve samimiyetim benim referansımdır” diyen yiğitlerinizi iltimasa, torpile, mahkûm kılan alavere dalavere bürokrasinin vesayetine terk ederek aklınızı ekmek peynirle yiyorsunuz. Nitelikli eğitimli insanlarınızı da silik, omurgasız, gözlerini kapayıp, vazifesini yapan sülüklere dönmediği müddetçe mankurt işkencesine devam ediyorsunuz.  Kuzum siz, taksit taksit intihar ediyorsunuz.

Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi, her kapının arkasında elinde bıçak bekleyen bir harem ağası dururken, düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerinizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah- u vahlar çekmek size özgü bir şey oldu.

Allah kudretini gösterip insanı yarattı. Yeryüzünde kendini Allah'tan daha kudretli göstermek için insanı kullanmaya kalkanlardan neden korkuyorsunuz? Evvelki gün bir köle, dün bir kahraman, bugün de bir Fatih olan Tarık bin Ziyad’ı (ra) unutmuşa benziyorsunuz...

Şu hadis zamanınıza hitap etmiyor mu?

“Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek. İnsanlardan şahitlik etmeleri istenmediği halde şahitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler,” (Taberâni, XXIII, 314)

Kuşlar suskun, çiçekler renksiz, güneş bu kadar ışıksız mı kalmalı?

İmanınızın gereği gidin ve temizlenin! Emrolunduğunuz gibi dosdoğru yolda olun. Yapmayacağınız şeyleri söylemeyin.

Ve hayal edin halinizi o vakit.

Tutun ki aşk ile terden, kandan ve gözyaşından bir damla olmuşsunuz zafer sabahlarında gece kadar, bayram sabahlarında yas kadar suskun haliyle. Virane olmuş Şam’ın Kasiyun dağı eteğinde İbn-i Arabi bekler sizi. 

Ayın kıskandığı, ışıkların, çiçeklerin secdeye kapandığı bir yüz Kurtuba Camisinde bekler buğulu gözlerle sizi. Yıldızlar gülümser beyaz atlarla gönül şehrini fethedene.

Allah bes, baki heves…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hüseyin metin

Yazı başlığındaki kelime “nadif” naziiif”tir. Yani dad harfi değil zı harfidir.

A. Cihan

Teşekkür ederim, zannediyorum birçok kişinin duygularına tercüman oldunuz, inşaallah devam edebilirsiniz, istifade ediyorum.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23