Önce sizi “ham” yapar!
Önce sizi “ham” yapar!
HALİL KIŞLACIK
Bu işin artık iyice suyu çıktı...
Muhalif medya ülkeyi nasıl bir uçuruma sürüklediğinin farkında mı?
Erdoğan nefretiyle her provokasyonunu körü körüne destekledikleri siyasetçilerin nasıl git gide pervasızlaştığını görmüyorlar mı?
Mahkeme kadıya mülk değil, Erdoğan ve AK Parti muhakkak bir gün siyaset sahnesinden çekilecek. O zaman ne olacak, bunu düşünüyorlar mı?
Düşünelim, bugün körü körüne destekledikleri Ümit Özdağ, söz gelimi İçişleri Bakanı olsa...
Hani basit bir ifadeye çağırılma işlemini bile “Tutuklandık ey halkım” diye köpürten bu ahlaksızlar, vatandaş olarak hangi mecrada haklarını arayabileceklerini/savunabileceklerini düşünüyorlar?
Ya da mesela savunmak için göz göre göre yalan söyledikleri Tanju Özcan’ın, kendi yaşadıkları ilin belediye başkanı olmasını isterler mi?
Bugün “büyük serdengeçti” nutukları attırdıkları Müsavat Dervişoğlu’nun, milli savunmamızın karar mekanizmalarına etki edecek bir makama gelmesi halinde, “acaba” demedikleri bir saniye geçirebilirler mi?
Bakın daha Cumhurbaşkanlığı ya da Başbakanlık gibi icranın başı makamlara gelmedik.
“Bunlar muhalefette bile bizi böyle fonluyorsa, iktidara gelince abad ederler” gibi gerizekalıca bir zihniyetle hareket eden basın esnafını kenara koyun. Hani geriye kaç muhalif gazeteci kalır bilmiyorum ama onlar bu gidişatın nasıl sonuçlanacağının farkında değil mi?
•••
Buyrun işte, Ekrem İmamoğlu çıktı, “Turpun büyüğü benim” dedi... Sonra hiçbir tespitini tek kelimeyle yalanlamadan, hiçbir somut deliline tek kelime etmeden, “Bu bilirkişi çok bilirkişilik yapıyor” diye işten sıyrılmaya kalkıp siyasi ahlakın tabutuna son çiviyi çaktı.
O bunu yapınca, maşaları gitti bilirkişinin konuşmasını gizlice kaydetti ve yayınladı. Bakın, neyi kaydedip yayınladıkları bile gündem olmadı, duyamadık, kaynadı arada. Suç olduğunu bile bile yaptılar, sadece gündem değiştirmek için hedef gösterdiler bilirkişiyi...
Sonra tasmalı gazeteciler çıktı, bu gizli ses kaydı almayı, “cevap hakkını kullandırma” diye duyurdu, iyi mi?
Aslında farklı sektörde çalışan ama kullanışlılığı yüzünden fondaşların arasına eklenen tiplerden bahsetmiyoruz, Deniz Zeyrek mesela ömrünü geçirmiştir bu işle, Cumhuriyet neredeyse asırlık gazetedir, onlar bile göz göre göre okurlarına gerizekalı muamelesi yaptı...
•••
Ne diyelim?
Kendileri bilirler...
Bizim için farketmez, idmanlıyız...
Bize “yandaş” iftiraları atılırken, misal Ekrem İmamoğlu’nun, bize olan borcu alacağından fazla olmasına rağmen kapımıza icra memuru göndermişliği... Yasal olmadığını bile bile avukatına ilk olarak “Canlı yayın kameraları nerede” diye yayını kestirecek şekilde icrayı yönlendirtmeye çalışmışlığı vardır.
Muhalif medya düşünsün...
Ama ilk olarak, çoluklarına ve torunlarına nasıl bir ülke bırakacaklarını düşünsünler.
“Yok, biz kendimizi düşünürüz” diyorlarsa da, bugün fonlanmanın verdiği “alelusul rahatlık”tan birkaç saniyeliğine sıyrılıp, son üç yılda kimlerin kimleri nasıl sattığına baksınlar.
Büyük nasihattir çünkü...