• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Daha dur Rıza, sen de yargılanacaksın!..

01 Ekim 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

AİHM’de yıllarca Türkiye’yi temsilen yargıçlık yapan ve ordaki görevi bitince de CHP tarafından milletvekilliği ile ödüllendirilen Rıza Türmen, Osman Kavala ve Can Atalay başta olmak üzere, gezi isyancıları için verilen kararın onanmasına dün şöyle yorum getirmiş:

“Yargılanan biziz!”

Evet, yargılanan “siz”siniz, Rıza Türmen..

“Sandıktan çıkamayınca, sokak hareketleri ile meşru iktidarı devirmeye kalkan, eli kanlı teröristlerin ‘hakkı ihlal oldu’ derken, başörtüyü hak olarak görmeyenler, meşru hükümeti illegal yollarla devirmeye kalkanlar, yargılanıyorlar.. Yargılanacaklar.. Sıra ile.”

O kapsamda Rıza Türmen de var..

Ama ona, henüz sıra gelmedi..

Rıza efendi, derse ki..

“Sıra bana gelinceye kadar, çoktan öbür dünyayı boylarım, yaşım 82!”

Hayır, esas yargılanma orada zaten..

Dünyadaki yargılamadan değil, esas ahiretteki yargılamadan korkulmalı.

AİHM’de hakimlik yaparken, başörtü için açılan davada, “Başörtü bir insan hakkı değildir. İnsan hakkı ihlal edilmemiştir. Türkiye yasak koymakta özgürdür” diyerek kullanılan oyun hesabı, bu dünyada sorulmasa da, ahirette sorulacaktır. 

İşte o günden kork sen, Rıza..

Başörtü yasağı için “hak ihlali yok” derken.. Bu ülkede 50 bin insanın kanına giren terör örgütü PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın açtığı davada, “Uzun süre gözaltında tutuldu. Hak ihlali var.. Bağımsız mahkemede yargılanmadı, kendisine tazminat ödenmeli” kararına imza attığı için, bir gün mutlaka yargılanacak Rıza efendi..

Tehdit falan etmiyorum.

Yüreği varsa..

Çıkar cevap verir..

“Evet, başörtü yasağı için insan hakkı ihlali değildir kararına destek çıktım.. Haklıydım.. Başörtü, hak değildir.. Bu kanaatimi sürdürüyorum.. Evet, eli kanlı teröriste tazminat ödenmesi lehine oy kullandım. Doğru yaptım. Evet, uyuşturucu kaçakçılarının DGM’de yargılanmasına karşı çıktım, haklıydım” desin..

Gerçekleri anlatsın..

Halk da ona destek verirse..

Partisi ona destek verirse..

“Helal olsun, adam yaptıklarını gizlemiyor, halktan da destek alıyor” derim..

Ama yaptıklarını gizleyip..

Başörtüye karşı çıkıp.

PKK’lılara “hak ihlali var” deyip, tazminat ödettirip..

Sonra bu geçmişini unutturup..

Gezi isyancılarını kurtarmak için, “Yargılanan biziz” derse..

Ben de ona, “Evet, en başta senin yargılanman gerekirdi.. Sonra gezi isyancılarının yargılanmaları gerekirdi.. Devlet yanlış yaptı” derim..

Osman Kavala hakkında Türkiye’de bağımsız mahkeme karar verdiğinde, bu Rıza, Türkiye’yi tehdit etmişti, “Avrupa Konseyi’nden, Türkiye’yi atacaklar!” 

O tarihlerde, “Kavala’nın gezi olaylarını organize ettiğine dair delil yok, gezi ile ilişkilendirilmesi doğru değil” diyordu.

Şimdi bir adım daha ileri gidiyor, direkt gezi isyanını savunuyor, Rıza efendi..

CHP eski milletvekili, başörtü yasakçısı, eli kanlı terörist başına sıra gelince ise, “30 gün gözaltı süresi çok, DGM’de yargılanması adil değil” diyen Rıza Türmen, Yargıtay’ın Kavala kararını şöyle yorumluyor:

“Gezi otoriter bir iktidara karşı örgütsüz, spontane bir halk direnişiydi.”

Lafa bakın: “Otoriter iktidar” imiş..

Utanmaz adam, “otoriter iktidar” dediğin ve “ona karşı çıkılması haktır” imasında bulunarak, “halk direnişi” olarak yorumladığın olaylarda iki polisimiz şehid oldu.

Sonrasında, bir terör örgütü, gezi olaylarında yaralanan Berkin Elvan’ın “ölümünden sorumlu polisi niye açıklamıyorsun” bahanesi ile, bir savcıyı şehid etti..

Senin hemen her hafta görüş verdiğin Cumhuriyet gazetesi, o savcıyı şehid eden eli kanlı teröristlerin açıklamasını, manşetlerine taşıyıp, adeta cinayeti övdüler..

Teröristler şöyle diyorlardı:

“Mecbur bırakıldığımız eylemdi”.

Ahlaksızlığa bakın..

Bir savcıyı şehid ediyorlar..

Sonra “Mecbur bırakıldık” diyorlar.

Cumhuriyet gazetesi de, bu teröristlerin o açıklamasını, manşetten veriyor..

Unutmadık.. Unutmayacağız..

Osman Kavala daha başlangıç.. Can Atalay, daha başlangıç.. Rıza Türmen’e de sıra gelecek..

İki polisin hayatını kaybettiği, geziye katılanların bir savcıyı şehid ettiği isyana, “Halk direnişi idi” diyenlerin de yargılanmasına sıra gelecek..

“Otoriter iktidar” imiş..

Siz ne utanmaz insanlarsınız..

Sizin milletvekili olduğunuz CHP’yi, o gezi isyanı sonrasında, 2014 mahalli seçimlerinde Tayyip Erdoğan eze eze yenmedi mi?

2014’de senin partinin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ezerek, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmedi mi?

Halk 2015 seçimlerinde, 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde..

2019 mahalli seçimlerinde, 2023 milletvekili ve cumhurbaşkanı seçiminde, halk Tayyip Erdoğan’a en çok oyu vermedi mi?

Ne otoriterliğinden bahsediyorsunuz siz?

“Türkiye gibi demokrasiyle yönetilmeyen, hukuk devletinin ve yargı bağımsızlığının rafa kaldırıldığı ülkelerde siyasal yargılamalar böyle yapılır” diyor, daha üç ay önce, partisi yenilmiş, girdikleri ittifak tuz-buz olmuş Rıza efendi..

Soruyor Rıza efendi:

“Osman Kavala Türkiye’de idam cezası olmadığı için onun yerine ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildi. İdam cezası olsaydı idam edilecekti. Osman Kavala idamına yol açabilecek hangi eylemleri yaptı?”

Ben de Rıza efendiye soruyorum:

Adana’da komiser yardımcısı niye öldü, cevap versene utanmaz adam.

Tunceli’de bir polis memuru niye şehid öldü, cevap versene yalancı adam..

İstanbul Adliyesi’nde savcı Selim Kiraz, vazifesi başında niye şehid edildi? Cumhuriyet gazetesi, bu cinayeti “Mecbur bırakılan eylem” diye, manşetine nasıl taşıdı, söylesene rezil adam..

Bunların bir cezası olmayacak mı?

Yüzlerce kamu aracı tahrip edildi, kullanılmaz hale geldi..

Yüzlerce kamu binası tahrip edildi..

Bunun cezası yok mu, bunlar suç değil mi, Rıza efendi..

“Hangi eylemlerle cebir ve şiddet kullanarak hükümeti devirmeye çalıştı?” diye soruyor, aptala yatıyor Rıza efendi..

Yüzlerce polis aracının kullanılmaz hale getirilmesi, “cebir ve şiddet” değil de nedir?

İki polisin şehid edilmesi.. Bir savcının şehid edilmesi, bu fiillerin gazete sayfalarında övgü ile yayınlanması, “cebir ve şiddet” değil de, nedir?

Polisin aracını ters çevirip, yakmak..

Polis panzerine molotof atmak.. 

Polislere sapan ile taş ve bilye atmak..

“Cebir ve şiddet” değil mi?

Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’ne gaspedilen kepçe ile gitmeye kalkışmak, “cebir ve şiddet” değil de, nedir?

Gezi isyanının üzerinden 100 yıl geçmedi.

10 yıl önce hepimizin gözü önünde ve videoları henüz imha olmamış bir isyandan bahsediyoruz.. 

Bu gezi isyanına katılan, polislerin ölümüne sebep olan, savcıyı şehid edenlerden hesap sorulmazsa..

Bunlar yeni gezi isyanlarını organize edeceklerdir..

Hepsi yargılanacak..

Sıra ile..

12 eylül darbecileri yargılandı.. 28 Şubatçılar yargılandı.

15 Temmuz darbecileri yargılanıyor.. 

Gezi isyancıları da yargılanıyor, yargılanacak!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ercan

YAVUZ... HER .YORUMUN... YAYINLANIYOR.,... NE.. DEDİĞİNİ... ANL..LAMIYORUM .

Fakat

Bir zamanlar senin de kankandılar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23