Montella’nın ödediği vergi, Demircan hocanın dikkatini neden çeker ki?
Montella’nın ödediği vergi, Demircan hocanın dikkatini neden çeker ki?
AHMET GÜLÜMSEYEN
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın 60 milyon lira vergi ödemesine, İlahiyatçı Ali Rıza Demircan yorumlarda bulundu. Demircan hocanın yaptığı yorumun detayları sadece ‘vergi’ konusunu değil, Türk futbolunun birçok ‘çarpık’ yönlerini gözler önüne seriyor. Galatasaray, Süper Ligin dokuzuncu haftasını da lider tamamladı. ‘Ligde kolay maç yoktur!’ söyleminin, bu sezon için geçerliliği olmadığını, sarı-kırmızılı ekibin üst üste kazandığı puanlar ve ligin ilk sırasındaki istikrarından anlamak mümkün. Kulüplerin yaptığı transferler oyuncu ve teknik adamların kazandığı döviz (avro) türünden paraların ‘miktarı’ her daim gündem olurken, elde edilen bu kazanç üzerinden ‘vergi’ ödenmesi insani ve vicdanı bir durumdur.
A Milli Takım Futbol Takımı Teknik Direktör Montella’nın 60 milyon vergisi, kazancın vergiye yansıtılması konusunda ‘takdir’ edilmesi gereken bir durum. Futbolumuzun içindeki yabancılara avro türünden ödenen paraları tartışılması gereken yanını ayrı tutunca, Montella’nın kazancı üzerinden devlete ödediği vergi dikkate alınıp, takdir edilirken, akla diğer teknik adam ve futbolcuların transfer ücretleri geliyor akla.
Bugün Galatasaray’ın liderliğini konuşurken, sarı-kırmızılı kulübün transfer sezonunda 133 milyon avroya yakın harcama yaparken, Victor Osimhen’e 75 milyon avro, Wilfried Singo’nun transferine 30 milyon avro, Uğurcan Çakır’ın transferi için 27,5 milyon avro bonservis bedeli ödedi. Yine, Fenerbahçe’nin Kerem Aktürkoğlu için 22,5 milyon avro, Youssef En-Nesyri’ye ise 19,5 milyon bonservis bedeli ödemesi, teknik direktör Vincenzo Montella’nın ödediği 60 milyonluk vergi ödeme ‘konusunun’ önemini daha da artırıyor.
MALİYEDEN SPORCULARA KIRMIZI KART
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın 60 milyon lira vergi ödemesi ve diğer oyuncuların transferi için ödenen astronomik bonservis bedelleri ışığında Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve Gençlik ve Spor Bakanlığını büyük görevler düşmektedir. Nasıl yani? Konu Hazine ve Maliye Bakanlığından açılmışken, söz konusu Bakanlıkla ilgili geçtiğimiz yıl (2024) Anadolu Ajansında (aa) “Maliyeden yüksek gelir elde edip düşük vergi ödeyen sporculara ‘kırmızı kart’ ” başlıklı haberi hatırladık.
Bugünkü yazımızda vermek istediğimiz mesajın daha iyi anlaşılması için, haberin spotunu, müsaadenizle paylaşmak istiyoruz; “Hazine ve Maliye Bakanlığı yüksek gelir elde eden ancak gelirini beyan dışı bırakan sporcuları yakın takibe alırken, farklı spor dallarında 1900 kişinin ücretini inceledi ve son 3 yılda 5 milyar kayıt dışı gelir saptadı.” Verilmek istenen mesaj, sanırım daha fazla söz hacet bırakmıyor…
“İSLAM SPORU ŞARTLI ONAYLAR”
Gazetemiz Yeni Akit’in ilahiyatçı Ali Rıza Demircan hocamızın yazısından yaptığı alıntı, Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın 60 milyon vergi ödemişiyle sınırlı olmayıp, futbol ağırlıklı spor branşlarıyla da oldukça alakalı. Allah (cc) bizleri ders alanlardan eylesin; “…Pekiyi, vergisi 60 milyon olan parayı kim ödüyor. Futbolla ilgilenen işadamları mı? Yoksa çoğunluğu asgari ücret bataklığında kıvranan milletimiz mi? Dolaylı olarak ödeyen yine milletimiz. Futbol bir dünya gerçeğidir, denilebilir. Zaten böyle olmasaydı sömürü aracı olamazdı.
İslam genelde sporu, özelde futbolu onaylar. Hz Peygamber döneminde oynanan ve izlenen atletizm, binicilik ve okçuluk gibi bazı spor dalları vardı ama kişiseldi. Spor kişisel gelişim aracıydı ama toplumsal amaç değildi. Günümüzde olduğu gibi kitleleri uyutma ve sömürü vesilesi hiç değildi. Kumar aracı da değildi. Özetlersek futbol dahil spor, spor olmaktan çıkarılmış, arızî unsurlar sebebiyle sakıncalı hale getirilmiştir. Bize düşen körü körüne onaylamak değil sorgulamaktır.”