İslam’dan uzaklaşma ‘oyunlarına’ kim dur diyecek?.
İslam’dan uzaklaşma ‘oyunlarına’ kim dur diyecek?.
AHMET GÜLÜMSEYEN
Hayatı yaşanılır kılan veya doğruluktan saptıran insanoğlundan başkası değil.
Bunun da en önemi nedeni sağduyulu yaklaşım, kimlik kargaşası veya kişisel hırs.
Ebedi ahiret hayatı için, geçici dünya imtihanı da orada başlamıyor mu! Sporda bu sürecin önemli alanı/dalını oluşturuyor. Spor organizasyonu deyip çocuk ve gençleri Kur’an ve Sünnet’in yolundan uzaklaştırırsanız, geleceği bırakın garanti altına almayı, enkaz bırakırsınız.
Bu sürecin en önemli sorumluları yetkileri elinde bulunduranlardır. Müslüman kimlikle uzak veya yakından ilgisi olmayanların kural koyucu ve yarışmalar düzenlenmesine müsaade eder veya olana katılım gösterirseniz, elbette ki İslami Dayanışma Oyunları olur, İslami Ayrıştırma, dahası ‘İslam’dan Uzaklaşma Oyunları’. Bu kaçıncı uyarı olduğunu hatırlayamacağımız sayıda. Temelleri Suudi Arabistan’da atılan, Azerbaycan ve Türkiye’den sonra ikinci kez, Kasım ayında Suudi Arabistan’da yapılacak, bu oyun içindeki ‘oyunlar’. Kıyafetinden karma müsabakalara kadar, dövmesinden devşirmesine kadar katılımcının olacağı kural koyucu batılı anlayışın uygulamalarına baktığımızda, söz konusu organizasyonun İslami şartlar, Müslümanlığın gerekliliğinin çok uzağında olduğunu görmek zor değil! Geçtiğimiz günlerde elimize bir mail/yazı ulaştı.
Eski milli güreşçi Ahmet Ak beyefendi yazısında, İslami Dayanışma Oyunları’na İngiltere’nin katılımıyla ilgili görüşlerini bizlerle paylaştı. Yüreğine sağlık şampiyon. Ülke sporunu yönetenler toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayacak o kadar icraatın altına imza attılar ki, modern sporun yönetiminde rol sahibi olan batılıların ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan’ farksız olmayan bu tutumunu garipsemiyoruz. Ahmet Ak beyefendinin yazısını müsaadenizle paylaşmayı arzularız. Ne diyelim; Rabbim ders alıp, uygulayanlardan eylesin bizleri…
İNGİLİZLER İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARINDA
“İslam Dayanışma Oyunları organizatörleri, gelecekte İngiliz sporcuların da bu etkinliğe katılabilmesi için kapıları aralamaya başladı. Şu an için yalnızca İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) üye 57 ülke bu oyunlara katılabiliyor. Bu ülkeler, İslam Dayanışma Sporları Derneği (ISSA) çatısı altında yer alıyor. Bir sonraki İslam Dayanışma Oyunları, Kasım ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenecek. Organizasyonun başında bulunan Suudi Arabistan Spor Bakanı, oyunların uluslararası alanda daha fazla ilgi görmesini istediklerini açıkladı. Bu da, önümüzdeki yıllarda ISSA üyesi olmayan ülkelerin de davet edilmesine zemin hazırlayabilir. ISSA Genel Sekreteri Nasser Majali, Londra’da yaptığı açıklamada, İngiliz sporcuların katılımının kaliteli bir spor ortamı oluşturabileceğini söyledi. Şu an için oyunlara sadece ISSA ülkeleri davet ediliyor, ancak gelecekte bu durum değişebilir.
Majali, oyunların ‘İslami’ bir yapı altında organize edilmesine rağmen, katılan sporcuların Müslüman olma şartı bulunmadığını hatırlattı.
Örneğin, 2017 yılında altın madalya kazanan Ürdünlü bir yüzücü Hristiyandı. Ayrıca bugün ISSA’ya üye ülkeler arasında, nüfusunun sadece küçük bir kısmı Müslüman olan Arnavutluk, Nijerya ve Guyana gibi ülkeler de bulunuyor. Bu oranlar, İngiltere ve Galler’deki Müslüman nüfus oranı (%6,5) ile benzerlik gösteriyor. ISSA, dört kıtadan farklı kültür ve inançlara sahip ülkeleri bir araya getiriyor. Organizasyon yetkililerine göre bu çeşitlilik, gelecekte farklı din ve siyasi görüşlerden ülkelere de kapıların açılabileceği anlamına geliyor. ‘İslam Dayanışma Oyunları’ adı verilen bu organizasyonun ne İslam’la, ne dinî hassasiyetle ne de gerçek anlamda bir dayanışma ruhuyla ilgisi kalmamıştır.
Oyunlara katılan bir kısım ülkelerdeki Müslüman nüfus oranı yüzde 7’lerde seyrederken, asıl kriterin ‘İslam İşbirliği Teşkilatı’na üyelik’ gibi bürokratik bir ölçüt olması, işin samimiyetten uzak, formaliteye dayandığını açıkça ortaya koyuyor. Adında İslam geçiyor diye bu oyunlara İslami anlamlar yüklemek büyük bir yanılgıdır.
Gerçekte bu organizasyon, siyasi gösteriş ve diplomatik çıkar ilişkilerinin gölgesinde şekillenen bir sahneden ibarettir.”