• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Can Karahasanoğlu
Ahmet Can Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Türkiye’den Suriyeliler giderse ne olur?

22 Ocak 2025
A


Ahmet Can Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Türkiye’den Suriyeliler giderse ne olur?

Ahmet Can Karahasanoğlu

Düşün, bir sabah uyandığında sokaklarda ne bir çocuk sesi, ne de kızışmış kokonaların mültecileri lanetleyecek bahanesi kalmış.

Günün ilk ışıkları her sabah eskiye dair hatıraları fısıldar kulağına, ama artık sesi kısılmışsa hayatın ve sokakların… “Hiçbir şey eskisi gibi değil” makamında beylik sözler gelir aklına, ama gerçekten de değildir artık; büyüsü kaçmıştır kentin.

“İşte bir sabah uyandığında…” diye başlayan bir Grup Yorum şarkısı düşer aklına. İşte o sabah uyandığında, “Bir rüyaydı galiba, kaybolup gitmişler mi?” diyeceksin.

Fötr şapkalı acemi dünyalı! Zaten çok öfkeliydin; keyfin yerine gelir şimdi. Sahi sen nereden gelmiştin ki? “Edirne’den/Van’dan öte bir yerden” mi dedin?

Faşizan, ırkçı ve ayrılıkçı kafalarınızın hepsi örümcekli ve çürümeye yüz tutmuş. Sloganlarınız fazlasıyla komik. Hâlen bir kalp taşıyorsan bayım, bu gidenlerin sessizliğini anlamaya çalış derim. Çünkü bu anlayış, kalbinin derinliklerinde bir yara açacak.

Savaşın izlerini taşıyan insanların yüzlerine saklı olanı görebilir misin? “Benim akşam dizilerim ve maç skorlarıyla hiçleşmiş bir beynim var” diyeceksin. O halde bayım, zorlukları, umutları, kayıpları sen sadece filmlerde izlersin. Yüreğindeki taşı eritmeden iman etmiş sayılmazsın, değil mi?

Düşün bir kere; bu topraklarda büyüyen bir insanın göçüyle ne kaybolur? O çocukların fakir kahkahası bile senin şampanyandan daha sahici, biliyorsun… “Korkup kaçtılar” diyorsun ya bayım, evladı için vatanını terk etmek zorunda kalmayı bilir misin sen? Yaşamadığın imtihanın kahramanı gibi bol keseden atarsın, çünkü damarlarındaki asil kan(!) beyninin dumuruna şifa olamamış.

Bütün gün yayınlarda “Nitelikli insanlar yurt dışına kaçıyor, doktorlar Avrupa’ya gidiyor. İşte beyin göçü şöyle böyle” diye kına yakarsınız. Söz konusu bir mülteci olduğunda değil mi? Çünkü hayatları boyunca sadece Türk olmak, çalışkan(!) olmak, Ata’sını saymaktan ibaret sandınız insan olmayı. Ama insan olmak empati kurabilmekti düşmanına bile.

“Gereksiz fazla güzelleme olmuş” diyorsun bu yazı için değil mi bayım? Tabii ki öyle diyeceksin, çünkü sen hiç mülteci olmadın. Konfor alanının dışına hiç çıkmadın ki… Sen bir anda savaşın içinde bulmadın kendini… Çocuklarınla birlikte kilometrelerce aç biilaç yürümedin. Kendi vatanından başka bir vatana sürüklenmek nedir bilir misin peki?

Beğenmediğin ve sürekli aşağıladığın mültecilere normalin iki üç katı kiraya sen veya benzerlerin vermemişti, değil mi? Bunları yapanlar Türk değildi; Suriyeli idi, değil mi?

Sokaklarda aşağılanan, otobüslerde, metrolarda taciz edilenler kimdi? Her suçu Suriyelilerin üzerine atan ırkçı, Kemalist Zafer Partililer değil miydi?

Ufak bir çocuk var, Suriyeli. İki sokak alt mahallede oturduğum yere yakın. Bazen gidiyorum, ailesiyle tanışıyorum. Okulda çocuklarının sürekli aşağılandığını söylüyor annesi. O çocuğun yaşadığı travmayı bütün ülke bir araya gelse onaramaz. Irkçı, kafatasçı faşistlerin anlayamayacağı kadar büyük bir meseledir bu ötekileştirme bahsi…

Acının kök saldığı bir toprak bugün Suriye. Ve biz, o acıdan kendini kanatırcasına kopup ülkemize sığınan mültecilere inanılmaz zulümler yaptık. Elbette herkes aynı ırkçı söylemlerde değildi; onları tenzih ediyorum. Mültecilerin gitmesi bir anlamda bizden de bir parça gitmesi demek işte bunu sokun nemli kuş beyninize.

Türkçe, Arapça, Kürtçe, Farsça… Her dilin bir çığlığı vardır burada. Ve bir çığlık daha eksik olursa, bu topraklar belki de bir adım daha eksilecektir. Ama ya ekonomiye ne olur? Suriyelilerin çalıştığı fabrikalarda, tarlalarda, inşaatlarda onların emeği yok olur mu? Ticaretin çarkları bir gün durur mu?

Bu gidişin ardında en çok hatırlanacak şey, onların sadece misafir değil, bu toprağın da bir parçası oldukları gerçeği.

Suriyeliler giderse buna en çok Kemalistler sevinecek, sadece bu şen sıpaların sevinci bizi hüzünlendirmeye yeter.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

yıldırım bahadır

Mahallemde arabamın lastikleri indiğinde gittiğim bir lastikçi vardı. Suriyeden ailesiyle savaştan kaçıp gelmişti, dükkanında küçücük yavruları ve eşi ile çalışırdı. yüzünde hem bir vakar hem de acının izleri vardı. lastik tamirini profesyonelce yapardı ve yıllardır ne kadar ustam? soruma "para gerekmez abi" derdi. Emeğinin karşılığını artık sormadan verirdim bu yüzden. geçen baktım yok, dükkan kapalı, nerde diye sordum esnaf "çok iyi adamdı, ülkesine döndü ailesiyle ağlayarak gönderdik, içimiz buruk" dedi. içim burkuldu, o güzel insan benden de bir parçayı alıp gitti. kendim ailemle kyoto da "gaijin" idim, brükselde "orta doğudan" ingilterede "yabancı" almanyada "türk" kısacası ailemle türkiyeye dönüşümü ve bir türlü kendi vatandaşları sayılmadığım ona yakın ülkede yaşadıklarımı hatırladım. Türk ve müslüman olarak son 20 yıldır ülkemizin uluslararası arenadaki saygınlığı ile başım her zaman dik ve onurlu muamele gördüğüm için mutlu, ama bir osmanlı yadigarı ülkesini kominist marksist mezhepçi domuz eniği esedin zulümden kaçan insanlara "ensar" anlayısı ile açan yurdumun idarecileri ve güzel insanları müstesna, zalim esedin türkiye versiyonları yerli şebbihalarla aynı ülkede yaşamanın üzüntüsüyle suriyeli kardeşlerimize ırkçılık temeliyle yaklaşanlar açısından da hüzünlendim. Suriyeli denerek hor görülenler, neden gidip savaşmıyorsunuz çekin gidin diyen yüzleri de ruhları da tefessüh etmiş laikçi kafalar yüzünden Kalpleri kırılanlar, aşağılananlar, -hele de esed yıkılınca kutlama için arabasıyla meydanlara çıkan birkaç arabadaki suriyeliye saldıran bir yerli şebbihanın sosyal medyada dolaşan bir videosunu hatırladım- onun gibilerin ve de ırkçıların davranışları yüzünden hüznüm büyüdü. Bu yazı hislerime tercüman oldu. Teşekkürler. Kokonalar, fötr şapkalı fraglı "bay" lar bizim içimizdeki hüznü kesinlikle anlayamazlar. Aynı kişiler ukraynadan gelenlere hiç ses çıkarmadılar, çünkü onlar batının kıçını yalamayı medeniyet zanneden beyaz türklerdir. Batının tasmalı çekirgeleri, celladına aşık yetişen nesiller "suriyeli" nin bu zafer yürüyüşünü ve bu yolda milli mücadelede atalarının çektiklerini tam olarak öğrenmedikleri ve gerçek tarihi bilmedikleri için pek de suçlanamazlar aslında. Çünkü Kazım Karabekir in "İstiklal Harbimizin esasları" eseri hala yasak bu ülkede...başka lafa gerek yok! Batının uşaklığını "özgürlük" zannedenlere öz be öz türk olan bayırbucak türkmenlerinin halini anlamalarını beklemek boşuna, bayırbucak türkmenlerine hayatta kalabilmeleri için gönderilen silahları "abd nin İŞİD ine gönderiliyor" diye yıllardır uluslararası mahkemelere malzeme yapmaya çalışanlar bu yerli şebbihalar değilmiydi? Kobaniyi kurtaralım diye pkk ya yardım göndermek için ülkeyi yakıp yıkmadılar mı? Yasin Börü ve arkadaşlarının kanı ellerinde olanlar Suriyeli kardeşlerimize de saldıran kesimdi. Hiçbirinin yüzünde kızarma varmı zalim esedin zindanlarını ve suriyede katledilen milyonları dünya alem görünce. Allah bunlara fırsat vermesin, onların gözünde biz de "suriyeli" yiz, çünkü müslüman Türküz Osmanlıyız, levanten yahudi seviciler hepsi soya dı verilirken soyadları Türk, Türkoğlu vb aldılar çünkü. Ama hepsi selçuklu osmanlı ve müslüman türk düşmanı ya mezhepçi ya da dinsiz ateisttirler, hain ermeni artıkları da kendilerini kürt olarak gösteriyorlar soyları bozuk olduklarını gizlemek için...küfür tek millettir, bize göre fark etmiyor. Allahın düşmanı bizim de düşmanımız bize göre mücadele hayatın her alanında, Rabbim Suriyeli kardeşlerimizin de bizim de yardımcımız olsun inşallah.

Yorum

Başlığı okuyunca ilk akla gelen: Suriyeliler gelmeden ülke nasılsa öyle olurdu. Geçen 11 yılda ülke nasıl geri gittiğini herkes gözleriyle gördü bu siz göremediniz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23