• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Can Karahasanoğlu
Ahmet Can Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Duvarların ardında gizlenen hikâyeler

31 Mayıs 2025
A


Ahmet Can Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Duvarların ardında gizlenen hikâyeler

AHMET CAN KARAHASANOĞLU

Sıradan bir İstanbul günü sanmıştım. Yanılmışım.

Melankoli yüklü bir duygu hâliyle başladı her şey. Şehrin en dar, en yoksul sokaklarından birinde, alışıldık çocuk çığlıklarının yankılandığı bir âna tanıklık ediyordum. O hıçkırıklı sokaklar, çocukluğumun hüzünle gömülü anılarını tetikledi. Hatırlanmak istenmeyen anılar bir mezara benzer. Bilinçaltıydı o mezar; kazma şuur, kürekse hatıralardı.

Yoksulluğun, acımasızlığın ve fiyakalı buhranların iç içe geçtiği tuhaf zamanlardı. Hayatın anlamını ilk kez sorgulamam, zenginle yoksul arasındaki o derin uçurumu fark ettiğim zamanlara denk düşüyor. Ve yine, sanki 35 yıl öncesine ışınlanmış gibiydim.

O daracık sokakta, kapı aralığından görebildiğim kadın altı çocuğuyla aynı anda ilgilenmeye çalışıyordu. Biri ağlıyor, biri tepiniyor, biri süt istiyor; diğeri başka bir çocuktan öğrendiği küfrü heyecanla tekrarlıyor… Dostoyevski’nin romanlarından fırlamış bir sahne gibi. Kâbusun sıradanlaştığı anlar.

Kapıdan içeri girdim. Bir göz odada altı çocuk. Adını kimsenin bilmediği bir kadın, sabırla çocuklarına yetişmeye çalışıyor. İçeride bir masa, iki yer yatağı ve çatlamış, artık kaldırılması gereken eski bir soba var. Kadın çocuklardan hangisine bakacağına şaşırıyor diyecektim, diyemiyorum… Şaşırmak için vakti yok.

Boşluk olmadan şaşkınlık olmaz. Beklenti olmadan hayal de kurulmaz. Bu kadının hayatında beklenti yoktu. Hayatta kalmak, nefes almak yeterliydi onun için. O gün eve yiyecek girmişse sorun yoktu.

Yirmi milyonluk bu şehirde kimsenin adını bilmediği, gösterişsiz ama gerçek bir kahramandı bu anne. Umudun çapı, insanın kişiliğini şekillendirir.

Üç-beş kelimede bir “Allah’a şükür” diyordu. Çünkü bazen yaşamak sadece şükretmekle mümkün olabiliyor.

Bu hikâyeyi yarıda bırakıyorum. Şimdi şehrin öteki ucuna, başka bir hayata odaklanalım.

Kadıköy, Moda’da... Lüks bir ev. Duvarlarda pastel tonlarda tablolar var. Karnı burnunda bir kadın kendi kendine konuşuyor. Ev sessiz. Çocuk sesi yok, arada bir havlayan köpek sadece. Karnında hâlâ sesi duyulmamış bir hayat taşıyor.

Evdeki çerçevelerde ultrason çıktıları asılı. Pinterest’ten alınmış bebek odası fikirleri, hastane çıkış setleri, özel kokulu mumlar, süslenmiş balonlar… Kocası her gün başka hediye bırakıyor kadının başucuna: bir gün tulum, bir gün emzik. Güncel romantizm…

Ama o an başka bir şey geliyor akla. Henüz doğmamış bir çocuğun gelişine yapılan bu hazırlıklar, birkaç mahalle ötede kardeşinin ağzından emziği çekip kendi emmeye çalışan bir çocuğun çığlıklarıyla tezat oluşturuyor.

Aynı şehir, aynı gökyüzü altında sanki iki farklı evren. Bir yanda henüz doğmamış bir çocuğun adı haftalardır eş dost arasında tartışılıyor. Öte yanda altı çocuğuna bir öğün yemek yetiştiremeyen annenin suskunluğunda saklı acılar…

Bu, gökyüzünü titretecek bir trajedidir. 

Şehirleri ikiye bölen sınırları düşünün. Haritalarda görünmeyen ama herkesin bildiği sınırlar… Caddenin hangi tarafında doğduysanız, kaderiniz de o tarafa akar. Görünmez ittifaktır bu yaşanan. Kimse dillendirmez ama herkes sınırını bilir.

Eşitsizlik, kapitalist dünyanın sessiz amentüsüdür. Birinin yükselebilmesi için başkasının aşağıda kalması gerekir. Basamak basamak yükselen her sistemin altında ezilen birilerinin omuzları vardır.

O gün, o dar sokakta annesinin sırtına tutunmuş çocuklardan birinin üzerinde kaç haramzadenin ayak izi olduğunu düşündü alacakaranlıkta bir şair…

Vah ki ne vah… Duvarların ardında ne çok hikâye sessizce birikiyor, kimse duymadan...

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

meze

şairlerin şiirlerine,gastecilerin köşe yazılarına meze olsun diyedir belki tüm bu tezat.

Emekli

Aynı durum bu günde farklı şekilde devam ediyor hemde aynı sokakda, emekli aldığı maaşı gelecek aya yetiştirmek için günlük ihtiyacı zar zor alırken, kimini alıp kimini almaz iken, yan binada aile bireylerine ait kapıda araçlar lüks şatafat. Mesul arıyorsak işte iktidar. Yazılacak çok konu var ama kime anlatacan reklamı yapılan büyüyen uçan petrol gaz bulan bir ülke ama nedense alt gruba fatura olarak yansıyor
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23