• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Yeni bir dünya kuruluyor

21 Mart 2022
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

Ne Rusya’nın safındayız, ne de ona ambargo uygulayan Batı’nın… ABD ve Avrupa’nın insanlığa sunabilecekleri bir yaşam biçimi bulunmuyor. ABD, Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’ye ağır silah, zırhlı araç ve lojistik destek sağlıyor. ABD askerleri, Deyrizor’daki tatbikatta teröristlere zırhlı araç eğitimi veriyor. Amerika’nın amacı Suriye’nin kuzeyinde YPG merkezli devlet kurmaktır. Türkiye için büyük tehdit içeren bu durum, en az Rusya’nın Ukrayna’yı işgali kadar tehlikelidir. Sınır güvenliğimizi tehdit eden bu mesele “beka” meselesi” değil de nedir?

Aslında her ne kadar Rusya ile Ukrayna savaşıyor gibi görünse de, savaşan NATO ve Rusya’dır. Batı dünyası Rusya’ya karşı ekonomik ambargo uygulayarak Putin’in nefes borusunu kesmeyi planlıyor. Rusya, kısa sürede Ukrayna’yı teslim alacağını hesap ediyordu. Savaş uzadıkça, kaybeden taraf Rusya olacaktır. Petrol ve doğalgazı dahi kendisini kurtaramayacaktır. Bunu gördüğü için müzakere ve diplomasiye yanaşıyor. Putin yalnız kaldı, NATO’nun bu denli karşılık vereceğini öngöremedi.

RUSÇU BATICI OLMAK

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine karşı çıkmak Batıcı olmak mıdır? NATO tarafında olmak mı onurlu, yoksa Rusya safında yer almak mı? Suriye savaşında Türkiye, konjonktür gereği Rusya-İran ikilisiyle birlikte hareket etti. Şimdi, Türkiye Rusya’nın işgal hareketine karşı Batı dünyası ile birlikte hareket ediyor. Rusya’ya karşı olmak, fert ve devlet bazında Batıcı olmayı gerektirmez. Batı dünyası da en az Rusya kadar sömürgeci ve emperyalisttir. Savaşa ve işgale hayır! İtidal, müzakere ve diplomasi her zaman için çığırtkanlık ve savaştan çok daha iyidir. Nükleer silah, insanlık için en büyük tehdittir. Ukrayna bugün için mazlumdur. Mazluma kimlik sorulmaz. Zalim ve gaddara karşı mazlumun yanında yer almak, daha onurludur.

Rusya-Ukrayna savaşı dördüncü haftasına girmesine rağmen Rusya henüz istediği sonucu alamadı. Kullanmadığı sadece nükleer silah kaldı, onu da zaten kullanamaz. Bir kez daha görmüş olduk ki Putin, kendisine yönelik ambargoya rağmen kendi dininden olan insanları çıkarı gereği katletmekten geri durmadı. Batı dünyası Rusya’nın sırtına en ağır ambargoları yükledi. Eğer Rusya, Ukrayna’dan istediğini alamadan çıkarsa, hem karizmasının çizileceğini ve hem de iktidarının uzun ömürlü olmayacağını çok iyi biliyor. Bunun için önünde iki seçenek var: 1- Her şeye rağmen kanlı savaşını kaldığı yerden sürdürecek ve Ukrayna’yı büsbütün topraklarına katacak. Bunun da sonucu Üçüncü Dünya Savaşı’na kadar uzanır. 2- Batı’nın el atması ve Türkiye’nin de üstlendiği diplomasi trafiğiyle onurlu bir çıkış yapmak. Putin gibi bir adama çok da güvenilmez. Umarız ikinci yolu tercih eder ve daha fazla kan dökmez.

Otokratik, baskıcı sistemler ayakta kalamaz. Putin bugün yalnız adamdır. Dostu Çin bile bu savaşta kendisine tam destek sunmamıştır. Bu yazdıklarımdan Batı düzenini akladığım anlamı çıkmasın. Bugünkü kaostan çıkış mücadelemizin çaresi Batı rejimi de olamaz. Batı’nın sömürgecilik, emperyalizm, işgaller gibi büyük suçlarını görmezden gelemeyiz. Lakin bu gerçekler de Putin’in zalimliğini perdeleyemez. Benim inancım şudur: Bu kâinatı huzura erdirecek tek sistem vardır, o da Allah’ın dinidir. İnsanlık adası buna muhtaçtır. Bu sistem inşa edilinceye kadar demokrasi, fikir ve ifade hürriyetine, modern bilimlere ve modern hukuka tabi olmalıyız. İslam zaten fikir ve ifade hürriyetine, bilime önem vermektedir.

YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR

Savaş, Ortadoğu’dan (Arap topraklarından) Avrupa kapısına dayandı. Artık modernite de mülteciliğe mahkûm. Suriyeli mültecilere kapılarını kapayan Avrupa, Ukrayna için “açık kapı” politikası uyguluyor. Biz, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde arabuluculuk rolünü üstlenen güçlü bir ülkeyiz. Savaş yerine barışı savunuyoruz. Bu yüzden de Türkiye diplomasi ve itidalden yana adım atmıştır. Batı düzeni çökmeye mahkûm. ABD ve Avrupa’nın, Rusya ve Çin’i baskılama, ambargo uygulama dışında yaptıkları bir şey yok. Rusya-Ukrayna savaşı sona erse bile, yeni cephelerde sürdürülecek. Üçüncü Dünya Savaşı çoktan başladı.. Bu yazılanları komplo teorisi veya hayal ürünü olarak görmeyin. Kaynaklar, pazarlar, ticaret koridorları kimden yana evrilirse, o kazanacak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki hakları ve savunma sanayiinde geliştirdiği teknoloji ile yeni dünya düzeninin en önemli aktörü haline geldiğini söyleyebiliriz. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

///

Yeni bir dünya kurulmaz efendim, dünya zaten var ve kurulmuş. Olsa olsa kurulan Yeni bir dünya düzenidir.

Okur

İsmet İnönü den ders alınmış gibi.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23