• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yerli mühimmatta MKEK damgası

Yeniakit Publisher
2018-01-27 20:23:00 - 2018-01-27 20:30:25
Yerli mühimmatta MKEK damgası

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve güvenlik güçlerinin her çeşit silah, mühimmat, roket, patlayıcı madde, harp araç ve gereç ihtiyacını karşılıyor. MKEK markasıyla halen bini aşkın çeşit savunma sanayisi ürünü üretiliyor.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, Türkiye'nin güvenliği ve Suriye'deki terörist yapılanmalara karşı yürütülen Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "Harekatta yüzde 70-75 milli ve yerli mühimmat kullanıldı." ifadesindeki kullanım oranının büyük bir kısmını MKEK üretimi mühimmatlar oluşturuyor.

Geçmişten gelen bilgi birikimi ve tecrübesiyle günümüzün modern silah ve mühimmat anlayışlarına göre üretimlerine yön veren MKEK, yerli, milli ve özgün tasarımlı ürünleriyle TSK ve emniyet güçlerinin gücüne güç katmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

216 MİLYON DOLARLIK YURT DIŞI SİPARİŞ

MKEK, her türlü silahın ve mühimmatın üretilebildiği, rekabetin üst düzeye çıktığı savunma sanayisinde gücünü artırabilmek amacıyla hem Türkiye’de hem de yurt dışında etkin bir çalışma yürütüyor. Kurum, bu çabaları sonucu 2016'da Türk savunma sanayisinde en fazla ihracat yapan üçüncü firma oldu.

İhracatta birinci ve ikinci firmaların havacılık konusunda faaliyette bulunduğu dikkate alındığında, 2016'nın savunma sanayisinde en fazla ihracat gerçekleştiren firması kendi alanında MKEK oldu. Halihazırda MKEK'nin 216 milyon dolarlık ihracat siparişi bulunuyor. MKEK'nin son dönemde dikkati çeken ürünlerinin başında Fırtına Obüsü Silah Sistemleri ve mühimmatı geliyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Zeytin Dalı Harekatı'nda TSK tarafından yoğun olarak kullanılan Fırtına Obüs Silah Sistemleri ve 155 milimetrelik mühimmat, daha önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda da güvenlik güçlerine önemli katkı verdi.

155 milimetre 52 Kalibre Fırtına Silah Sistemi, başlangıçta Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Güney Kore'den satın alınan silah sistemleri üzerinde MKEK tarafından yapılan yerlileştirme çalışmaları sonucu milli olarak üretildi. Fırtına obüsleri 65 kilometre hıza, yüzde 60 meyile tırmanma özelliğine sahip bulunuyor.

47 ton ağırlığında, 5 mürettebat kapasiteli, otomatik mermi doldurma, gece görüş ve NBC koruma sistemleriyle donatılan "Fırtına", seri olarak dakikada 2 mermi, ani (darbeli) 15 saniyede 3 mermi atış yapabiliyor.

Fırtınada, yivli-setli 52 kalibre silah sisteminde hidrolik otofretajlı namlu kullanılıyor. Engebeli arazi dahil her türlü arazi ve hava koşulunda rahatça harekat icra edebilen "Fırtına", hareket halindeyken 30 saniye içinde atış görevine hazır hale geliyor ve ilk 15 saniye içinde ani atış olmak üzere, atış görevini bir dakika içinde tamamlayabiliyor.

SAVUNMANIN 'HIZIR'I PATLAMA TESTİNE GİRDİ

Hızır, bu süreçte performansını ve kabiliyetlerini ispatlamak için bir dizi teste katıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçlerinin operasyon gücünü artırmada önemli bir unsur olmaya aday 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı Hızır, patlatma dahil, tüm testlerden başarıyla geçerek tam puan aldı.

Türkiye'nin zırhlı kara aracı üreticileri arasına katılan Katmerciler AŞ tarafından geliştirilen Hızır, 400 beygirlik motor gücüyle segmentinin en güçlüsü olma iddiasını, diğer alanlardaki performansıyla da üst seviyeye çıkarmak istiyor.

NATO standartlarındaki araç, yüksek manevra kabiliyetiyle dikkati çekiyor. Araçta hem yüksek güvenlik hem görev yapacak personelin rahatlığı ve konforu için tüm ayrıntılar gözetiliyor. Bağımsız süspansiyonlu ve 4x4 özelliğiyle arazi koşullarında yüksek stabilite sağlayan, tam otomatik şanzımana sahip Hızır'ın, yüksek balistik korumanın yanı sıra mayın ve el yapımı patlayıcılara karşı yüksek dayanıklılık sergilediği bağımsız testlerle de kanıtlandı.

Yurtdışı merkezli, bağımsız bir kuruluş temsilcisinin gözetiminde gerçekleştirilen patlatma testlerinde, hem alt bölgesinden hem de yan taraflardan yapılan patlatmalarda aracın beklentilerin üzerinde bir dayanıklılığa sahip olduğu ortaya çıktı.

NASA VE ABD ORDUSUNA TÜRKİYE'DEN 'SMART KAMERA'

Miops Teknoloji Kurucu Ortağı Onur Çelik, ürünün farklarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Miops Smart ürünümüzü muadilleriyle kıyasladığımızda, kablosuz olarak akıllı cihazlar aracılığıyla da kontrol edilebilen komple bir çözüm sunduğumuzu söyleyebilirim" dedi.

Şirketin 2018 yılında 10 milyon dolar ihracat hedeflediğini aktaran Çelik, Yıldız Teknopark'ta olmanın avantajlarına ve firma hedeflerine ilişkin, şu açıklamalarda bulundu:

"Yıldız Teknopark içerisinde diğer firmalar ile işbirlikleri yapma ve farklı sektörler ile sinerji oluşturma fırsatı bulduk. Böylece Ar-Ge süreçlerimiz daha hızlı ve verimli hale geldi. 2016 gibi kısa bir süre önce kurulmuş olmamıza rağmen 20 ülkeye satış yapar duruma geldik. Yurtiçi ve yurtdışında pek çok yerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. 2018´de 10 milyon dolar ihracat hedefi koyduk."

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, "Ar-Ge çalışmalarına destek vermekten büyük memnuniyet duyduğumuz Miops Teknoloji'nin yeni ürünü Miops Smart, fotoğrafçılara anlık fotoğraf çekimi sağlamasının yanı sıra ışık, ses, lazer gibi dahili sensörleri sayesinde, ortamda insan bulunmasının tehlike arz ettiği durumlarda da fotoğraf çekimini otomatik hale getiriyor" dedi.

Miops Smart ile birlikte, yıldırım fotoğrafçılığının gece ve gündüz ayırt etmeksizin çok kolay hale geldiğini belirten Güner, şöyle konuştu: "Balon patlaması, bardak kırılması, su damlalarının sıçrama anı gibi milisaniyeler içinde gerçekleşen olaylar için de istenilen anın fotoğrafı rahatlıkla çekilebiliyor. Havada bir kurşunu fotoğraflamak, bir nesnenin patlama anını çok yüksek hızlı fotoğraf makinelerine ihtiyaç duymadan çekebilmek de profesyoneller başta olmak üzere tüm kullanıcılara büyük fayda sağlıyor."

İLK HİBRİT ZIRHLI İÇİN TASARIM DEĞİŞİYOR

Katmerci, ASELSAN'la Hızır için yürüttükleri "Türkiye’nin ilk hibrit konsept zırhlı aracı" projesine ilişkin de bilgi verdi.

Otomotiv sanayisinin hibrit ya da elektrikli araca yöneldiğini, bunun ilerleyen dönemde zırhlı araçlara da yansımasını beklediklerini dile getiren Katmerci, hibrit aracın maliyet ve operasyonel anlamda birçok avantajı bulunduğunu vurguladı. Katmerci, hibrit araçla elde edilecek kazanımlara ilişkin şunları kaydetti:

Motor hacmini küçültüp torkunu, kuvvetini artırabileceğiz. Bu da aracın aerodinamik dizaynını değiştiriyor ve görüş kabiliyetini artırabiliyorsunuz. Şu anda araçla ilgili yeni bir tasarım yapmaya çalışıyoruz. Tasarımdaki yenilik ve iyileştirmelerle bu yıl içerisinde testlerini tamamlamayı hedefliyoruz.

Hibrit araçla operasyonel anlamda belirli bir süre tümüyle sessiz olarak ilerleyebiliyorsunuz. Bu da düşmanın sizi fark etmemesini sağlıyor. Yine egzoz ve motor ısısı olmadığında termal olarak da görüntülenme riski düşüyor. Bu projeyle ithal edilen bazı komponentlerden de kurtulma olanağı olacak. Örneğin, hibrit araç tasarladığımızda doğrudan akslardan tahrik alacağı için transfer kutusuna, dolayısıyla bir ithal girdiye olan ihtiyaç ortadan kalkacak.

Maliyet anlamında yakıt tasarrufu olacak. Gelecekte orduların envanterinde bu tür araçların artacağını düşünüyoruz. Türkiye'de bunu ilk kez gerçekleştiriyor olacağız. En yakın zamanda da kuvvetlerimizin envanterine gireceğini inanıyoruz. Amacımız bu yıl içerisinde testlerin tamamlanmasıyla aracı kuvvetlerin kullanımına hazır hale getirmek.

HAVA SAVUNMAYA 'TOP'LU KALKAN

Türkiye için kritik öneme sahip hava savunma sistemlerinin milli imkanlarla geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bu alandaki ihtiyaçlarının milli çözümlerle karşılanmasına yönelik çabalarda önemli bir adım daha atıldı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile ASELSAN arasında imzalanan kısa menzilli ve alçak irtifa hava savunma sistemi sözleşmesi doğrultusunda, Ateş İdare Cihazı (AİC) ve parçacıklı mühimmat seri üretimiyle 35 milimetre Çekili Top Modernizasyonu çalışmaları başladı.

Kundağı Motorlu Namlulu Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi'nin (KORKUT) yanı sıra geliştirilme süreci başarıyla tamamlanan söz konusu ürünler, Türk savunma sanayisinin bu alanda aldığı mesafeyi göstermesi açısından önem taşıyor. KORKUT Projesi ile TSK'nın hava savunma yetenekleri, tehditlerdeki gelişmelere karşı etkin savunma yapabilmek amacıyla parçacıklı mühimmatları da kullanabilen yeni namlulu hava savunma sistemleriyle güçlendirilecek.

KORKUT, bir sistem olarak Komuta Kontrol Aracı (KKA) ve Silah Sistemi Aracı'ndan (SSA) oluşuyor. KKA, 3 boyutlu arama radarıyla hedef tespit ve takibini gerçekleştiriyor. Ayrıca yerel hava resmini oluşturuyor ve tehditleri değerlendirerek, SSA'lara hedef ataması yapıyor. SSA ise hedefi, atış kontrol radarı ya da elektro-optik algılayıcılarla takip ederek, 2 adet 35 milimetrelik topuyla ateş altına alıyor. Bu toplar, 35 milimetre parçacıklı mühimmat kullanıyor. Sistem, KKA üzerinden, üst düzey komuta-kontrol sistemleriyle entegre şekilde de çalışabiliyor.

KATMANLI HAVA SAVUNMASI

Seri üretimi yapılacak AİC, ????35 milimetre çekili hava savunma toplarının yanı sıra HİSAR Projesi kapsamında geliştirilmekte olan Füze Fırlatma Sistemi'nin de atış ve komuta kontrolünü üstlenecek. AİC üzerinde 3 boyutlu arama radarı, takip radarı ve elektro-optik algılayıcı sistemi bulunuyor. ASELSAN tarafından geliştirilen sistem hedefin tespit edilmesi, dost/bilinmeyen teşhisinin yapılması, takibe alınması ve etkisiz hale getirilmesi için gerekli tüm fonksiyonları yalnızca kendi alt sistemlerini kullanarak gerçekleştirebiliyor.

ÇEKİLİ TOPLARA YENİ YETENEK

ASELSAN, 35 milimetre Çekili Top Modernizasyonu ile TSK envanterinde bulunan toplara, hava tehditlerine karşı etkinliğin istenilen düzeye çıkarılmasında önemli rol oynayan parçacıklı mühimmat atma yeteneği kazandıracak. Toplarda bulunan alt sistemler, güncel teknolojiye uygun yeni sistemlerle değiştirilecek ve ihtiyaç duyulan mekanik iyileştirmelerle etkin bir hava savunma silahı ortaya çıkarılacak.

PARÇACIKLI MÜHİMMAT ETKİNLİĞİ ARTIRACAK

35 mm parçacıklı mühimmat ise sözleşme kapsamında üretilecek hava savunma sistemlerinin etkinliğini önemli ölçüde artırıyor. Ürün, özellikle düşük birim önleme maliyetiyle ön plana çıkıyor. Yürütülen projeler kapsamında dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu bu teknolojiye Türkiye de sahip olurken, söz konusu yetenek TSK'nın farklı unsurlarına yaygınlaştırılacak. Günümüzde sayıları hızla artan seyir füzesi, havadan karaya füzeler, insansız hava araçları ve benzeri hava tehditlerine karşı namlulu silah sistemlerinin etkinlik düzeylerinin artırılması ihtiyacı, yeni nesil "programlanabilir parçacıklı mühimmat" kullanımını gündeme getirdi.

FÜZE SİSTEMLERİNDE MİLLİ ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

Öte yandan, HİSAR-A ve HİSAR-O füze sistemlerinin devam eden geliştirme çalışmalarının başarıyla tamamlanmasıyla hava savunma şemsiyesinin önemli iki katmanında daha milli çözümler üretilmiş olacak. Bunların yanı sıra uzun menzilli bölge hava ve füze savunmasına yönelik Türk savunma sanayisinde özgün ve milli bir çözümün üretilmesi için çalışmalar sürüyor.

MİLLİ MUHARİP UÇAK PROJESİ İÇİN BU YIL İMZALAR ATILACAK

Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarını karşılamak üzere başlatılan projeyle, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alabilecek yurtiçi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanan modern uçakların üretilmesi amaçlanıyor.

Projede yeni nesil bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu ve benzeri teknoloji alanlarındaki çalışmaların sonucunda Türkiye; ABD, Rusya ve Çin’den sonra 5. nesil bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler arasında yer alacak.

TAI ile BAE Systems arasında MMU geliştirilmesine yönelik ve ön tasarım aşamasını kapsayan iş birliği anlaşması geçen yıl imzalandı. Bu dönem içinde hava aracının geliştirilmesi, mühendislik, teknoloji, test altyapılarının ve sertifikasyon süreçlerinin geliştirilmesi, muharip uçak tasarımına yönelik kabiliyet kazanılması amaçlanıyor. Ön tasarım aşaması sonunda projenin takip eden dönem ve aşamaları için kesintisiz bir geçiş öngörülüyor.

MMU PROJESİ KAPSAMINDA BU YIL BİR DİZİ ÖNEMLİ ADIM ATILACAK

Öncelikli olarak yakın zamanda motor seçiminin yapılması bekleniyor. Uçağın motorunun üretimine TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) ile Kale Grubu-Rolls-Royce ortaklığı talip oldu. Seçimin tamamlanmasıyla bu konuda sözleşme imzalanacak. Motor sözleşmesini, proje için ihtiyaç duyulan kritik görev sistemlerinin geliştirilmesine yönelik sözleşmelerin imzalanması izleyecek. Ayrıca yıl boyunca projede görev alan paydaşlarla hazırlık toplantıları yürütülecek.

GENÇLERE MMU İÇİN ÇALIŞMA FIRSATI

Bu yıl projeye yönelik çalışmaların bir diğer önemli başlığını ihtiyaç duyulan insan kaynağının artırılması için yürütülecek çalışmalar oluşturacak.

TAI, bu konuda bir ekosistem oluşturabilmek için geçen yıl bir dizi adım attı. Başta ODTÜ, İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerle projeler başlatan, protokoller imzalayan TAI, üniversitelerin 3 ve 4. sınıfındaki öğrenciler için Stajyer Mühendis Programı'nı hayata geçirdi.

Projelerin arzu edilen nitelik ve zamanda gerçekleştirmesi amacıyla Teknopark İstanbul TAI Ar-Ge Merkezi'ni açan şirket, burada 200 mühendis istihdam etmeyi planlıyor.

TAI Genel Müdürü Temel Kotil, insan kaynağı konusundaki ihtiyaçlarını, "Bu yıl (2017) 400’ün üzerinde mühendis işe aldık, 2 bin mühendisimiz var ama bu sayı 10 bin olursa projeleri zamanında bitirebiliriz" sözleriyle ortaya koymuştu.

TSK'YA 'UÇAN KALE' TAKVİYESİ!

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), envanterine bu yıl içinde alınması planlanan harp araç gereçlerinin yanı sıra tedarik edilecek "uçan kale" A400M uçakları ve Chinook helikopterleriyle daha da güçlenecek.

UÇAN KALELERİN ÖZELLİKLERİ

Çift motorlu, iki rotorlu, yaklaşık 8 ton yük taşıyabilen helikopterlerin azami sürati saatte 315 kilometre.

Helikopterler, kendi yakıt depolarıyla 2 saat 15 dakika havada kalabiliyor. Helikopterlerin menzili, yüklenebilen dahili yakıt depolarıyla bin 100 kilometreye çıkarılabiliyor.

Helikopterin, sahip olduğu koltuk düzeniyle tam teçhizatlı 33 askeri veya sedyeyle 24 yaralıyı taşıyabiliyor. Helikopterin üç yük kancasıyla yaklaşık 8 ton yükü gövde altında harici olarak nakledebiliyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23