“Terör meyillisi, kadın düşkünü, rüşvetçi” ya da “her kılığa girer” şeklinde bilgi toplanan tipleri mülki idareci yapan 28 Şubat darbecileri, bakın dindar ve çalışkan valilere neler yapmış.
MURAT ALAN / İSTANBUL
28 Şubat soruşturması kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaşan yeni belgeler darbenin sivil işbirlikçilerinin nasıl bir aymazlık içinde olduğunu ortaya koydu.
28 Şubat döneminde “DHKP-C sempatizanı”, “rüşvetçi” ya da “tam bizim adamımız, her kılığa girer” şeklinde sicil oluşturulan kaymakam ve vali yardımcılarının listesini yayınlayıp gündemi altüst eden Akit, şimdi de dindar ve başarılı mülki amirlere uygulanan zulmü deşifre ediyor. 1998 senesine kadar Ankara Vali Yardımcılığı görevinde bulunan Merkez Valisi Ramazan Sodan hakkında hazırlanan soruşturma raporu, rezaletin belgesi niteliğinde. İçişleri Bakanlığı Müfettişliği tarafından hazırlanan raporda, çalışkan ve göz dolduran bir idareci olduğu vurgulanan Sodan’ın irticai hiçbir faaliyetinin belirlenememesine rağmen, sırf inançlı olduğu ve eşinin başörtüsü taktığı gerekçe edilerek vali yardımcılığı görevinden alınıp, önce Antep’e sürgün edildiği, kısa süre sonra ise temsil yetkisi olmayan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’ne gönderildiği ortaya çıktı.
AK Parti Hükümeti’nin gelişiyle birlikte hak ettiği konumu elde edip Adıyaman Valiliği’ne atanan Sodan’ın, AHİM’de ANASOL-D Hükümeti aleyhine açtığı davanın ise devam ettiği vurgulandı.
BELGELER ANKARA CUMHURİYET
BAŞSAVCILIĞI’NDA
Başbakanlık arşivlerinin ilgili bölümleri 28 Şubat soruşturması kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından tek tek incelenen belgeler darbenin sivil icracılarının dindar ve ahlâklı mülki amirleri nasıl tasfiye ettiğini ortaya koydu. 100’den fazla soruşturma raporundan en dikkat çekicisini Vali Razaman Sodan hakkında hazırlanan rapor oluşturuyor.
Halen İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görev yapan Mülkiye Müfettişi Muhittin Aliz tarafından 24 Mayıs 1998’de hazırlanan raporda, dönemin Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu ile görüşüldüğü, Şahinoğlu’nun Vali Yardımcısı Ramazan Sodan hakkında ilginç tespitlerde bulunduğu belirtiliyor.
Raporda Şahinoğlu ile yapılan görüşme ile ilgili şu ifadeler kullanılıyor: “Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu ile yaptığım görüşmede; Ramazan Sodan’ın dinî görüşlerinin herkesçe bilindiğini, ancak dinî görüşü nedeniyle görevinde bir ayrım yapmasına tanık olmadığını, görevini menfi yönde etkileyecek bir durum olmadığını; araştırmacı yapıya sahip olduğunu, kendisinin dinî görüşü ve eşinin türbanlı olmasının beşeri münasebetleri olumsuz etkilediğini, verilen işleri yaptığını, bunun dışında özel bir çabasının olmadığını; yaşayış şekli nedeniyle mülki idare amiri imajını vermediğini, bu tutumunun idare amirliği için çok önemli bir husus olduğunu; mülki idare amirlerinden beklenen çağdaş, Atatürkçü ve atılımcı bir kişiliğe sahip olmadığını; bu nedenle Ankara gibi bir ilde vali yardımcılığı yapmasının uygun olmadığını, başka bir ile atanmasının zaruri görüldüğünü belirtti.” Raporda Ramazan Sodan hakkında Vali Yardımcıları Ziver Gözüaçık, Tamer Ersoy, Ruhi Peker, Yeni Mahalle Kaymakamı Orhan Kırlı, Keçiören Kaymakamı Erdoğan Gürbüz ve emekli Ankara Vali Yardımcısı Ertuğrul Taylan’ın da benzeri ifadeler kullandığı kaydedildi.
Raporun sonuç bölümünde ise Sodan hakkında suç unsuru taşıyan herhangi bir delil bulunamadığı, fakat Sodan’ın inançlı kişiliği ve eşinin tesettürlü olmasının görevden alınması için yeterli olduğu öne sürüldü. Mülkiye Müfettişi Muhittin Aliz’in hazırladığı raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer alıyor: “Ankara Vali Yardımcısı Ramazan Sodan, İçişleri Bakanlığı’nda merkezde de görev yaptığı için Bakanlıkça da yekinen tanınan ve bilinen bir kişidir. Yıllardan beri eşinin türbanlı olması, genel davranış ve tutumu ile içine kapalı bir kişiliğe sahip olmasının herkesçe bilinmesi mülki idare amirliği görevini yürütmede olumsuzluk yarattığı kanısını oluşturmuştur. Mülki idare amiri, çağdaş bir görünüş ve çağdaş görüşe sahip örnek bir vatandaş olması, kamuoyunun da beklediği bir husustur.
İrticai bir faaliyetinin görülememesi ve kanıtlanmaması Ankara Vali Yardımcısı olarak görevine devam etmesine bir gerekçe olamayacağı, görüşüne başvurduğu kişilerin de aynı kanı da olmaları nedeniyle Ankara Vali Yardımcısı Ramazan Sodan, irticai bir faaliyette bulunduğu kanıtlanmamış ise de temsil yetkisi olmayan bir kadroya atanması uygun olacağı kanat ve sonucuna varılmıştır.”
RAPOR ÜZERİNE SÜRGÜN
Raporun İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gönderilmesinden sonra Ankara Vali Yardımcısı Ramazan Sodan’ın görevden alınıp Gaziantep’e sürgün edildiği, daha sonra da belirtildiği gibi hiçbir temsil yetkisi olmayan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği birimine atandığı vurgulandı. Ortada hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen sadece inançları dolayısıyla görevden alınan Sodan’ın Danıştay’a açtığı davanın da sonuçsuz kaldığı vurgulanırken, AHİM’de açılan davanın ise devam ettiği kaydedildi.