Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinin ülkede büyük bir umut doğurduğunu ifade ederek, “Yaptığımız reformlarla Türkiye bölünmüyor. Aksine bütünleşip güçlenerek, aslına rücu ediyor” dedi. Bugüne kadar yaptıkları her reforma “Türkiye bölünecek” diye karşı çıkıl
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Millet nedir?” diye soranlara “Millet, Çanakkale ruhudur” diye cevap verdiklerini ifade etti. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, soğuk algınlığı nedeniyle geçen hafta grup toplantısını yapamadıklarını hatırlatarak, geçmiş olsun dileğinde bulunanlara şükranlarını iletti. Çözüm sürecinin Türkiye’nin her yerinden destek geldiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin artık aslına rücu ettiğini kaydetti.
EN UZUN İKTİDARDA KALMA
REKORU AK PARTİ’DE
10 yıllık iktidarları döneminde her alanda tarihi rekorların sahibi olduklarını hatırlatan Erdoğan, çok partili dönemde, Adnan Menderes başbakanlığındaki Demokrat Parti’nin 10 yıl 5 günlük kesintisiz iktidar rekorunu aştıklarını ifade etti.
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ İÇİN 250 BİN HATİM
Çanakkale’de iki gün boyunca çeşitli temaslar gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, burada şehit evlatları, torunlarıyla istişare toplantısı yaptığını dile getirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “Biz Değil Miydik” projesiyle 81 ilden ve yurt dışından gelen şehit torunlarının Çanakkale’de buluştuğunu, dedelerinin mezarlarını ziyaret ettiğini aktaran Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da şehitler için 250 bini aşkın hatmi şerif okuttuğunu kaydetti.
MİLLET, ÇANAKKALE RUHUDUR
“Millet nedir?” sorusunu soranlara; bugüne kadar “Millet Çanakkale ruhudur” dediklerini ifade eden Erdoğan, “Bundan sonra da biz milleti böyle tanımlayacağız. ‘Millet Çanakkale ruhudur’ diye cevap vereceğiz. Çanakkale destanı, tek bir ırkın, tek kavmin, tek kabilenin yazdığı destan değildir. O şehitlik ziyaret edilirse orada kimler Çanakkale için buraya gelmiş, onu görürüz.” dedi. Erdoğan, AK Parti olarak, Çanakkale ruhuna, destanına sahip çıkmaya, o destanı 81 ile, 76 milyona tekrar tekrar anlatmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
ÇANAKKALE’DE PANORAMA 1915 YAPILACAK
Gençlik yıllarında hocalarının kendilerini Çanakkale’ye götürdüklerini söyleyen Erdoğan, o zaman oralarda kabirlerin bulunmadığını; kim kimdir, nedir bilmediklerini ifade etti. Projeler yapılıp adımlar atıldığını ve şu andaki yapıya gelindiğini ifade eden Erdoğan, daha eksikler olduğunu, simülasyon merkezi, tanıtım merkezinin yapıldığını, ayrıca İstanbul’daki Panorama 1453 gibi Panorama 1915’in burada yapılacağını kaydetti. Çanakkale’ye gelenlerin kalması için otellerin de yapılacağı müjdesini veren Erdoğan, Şehitler Abidesi başta olmak üzere Namazgah Tabyası’nı, Yahya Çavuş Şehitliği’ni, Ertuğrul Tabyası’nı, Rumeli Mecidiye Tabyası’nı restore ettiklerini ifade etti. Gelibolu’da 35 ayrı şehitlik tespit ettiklerini belirten Erdoğan, 14’ünün isminin belirlendiğini, diğerleriyle ilgili çalışmanın da devam ettiğini kaydetti. Erdoğan, Çanakkale’ye 2002’de 250 bin kişi gelirken bu gün bu sayının 2.5 milyonu geçtiğini vurguladı.
ALPARSLAN’IN MEZARI BULUNACAK
Sadece Çanakkale şehitliklerine değil Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki şehitliklere sahip çıktıklarını aktaran Erdoğan, Türkmenistan’ın Merv şehrindeki Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ın mezarını tespit edip burada bir türbe yapılması konusunda çalışmalar başlattıklarını ifade etti. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili protokol imzalanacağını söyleyen Erdoğan, TİKA eliyle bu mezarı tespit ederek Alparslan’a yaraşır bir türbe edeceklerini kaydetti.
“ASKER BOŞUNA ÖLDÜ” DİYENLERE
İSTİKLAL MARŞI İLE CEVAP VERDİ
12 Mart 1921’de İstiklal Marşı’nın TBMM’de milli marş olarak kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, terörle mücadele eden şehitler için ‘Türk askeri boşuna öldü’ diyen bazı kendi bilmezler için İstiklal Marşı’nın son dört kıtasını okumak istediğini kaydetti. Milletvekilleri ve dinleyiciler, İstiklal Marşı’nın son dört kıtasını okuyan Erdoğan’a son iki mısrada eşlik ettikten sonra Erdoğan’ı dakikalarca ayakta alkışladı.
KERBELA’DAKİ ACI İBRET OLMASI
GEREKİRKEN TEKRAR TEKRAR YAŞANDI
Ortadoğu’nun, Kerbela faciasından itibaren sık sık bu tür katliamların yaşandığı acılar coğrafyası olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kerbela’dan ders çıkarılması gerekirken Kerbela’daki acı ibret olması gerekirken yüzyıllar boyunca bu acı tekrar tekrar yaşandı. Sadeci son 30-35 yılda Sabra ve Şatilla’da, Hama’da, Halepçe’de, Altınköprü’de arkasında binlerce masum cansız bırakan büyük katliamlara şahit olduk. Tıpkı Kerbela gibi ne yazık ki son dönemde yaşadığımız bu katliamlardan da ibret alınmadı.” dedi. Erdoğan, katliamlara BM başta olmak üzere uluslar arası toplumun seyirci kaldığına dikkat çekti.
ÇÖZÜM SÜRECİ HER YERDE UMUT DOĞURDU
Çözüm sürecinin hem doğuda hem batıda büyük bir heyecanla karşılandığını, büyük bir umut doğurduğunu aktaran Erdoğan, “Doğu, batı, kuzey, güney, hiç bir fitne girişimine prim vermeden, hiç bir tahrike kapılmadan kardeşliğini muhafaza etti.” dedi. Türkiye’nin partisi olarak terör meselesini çözmeyi üzerlerinde bir emanet, bir sorumluluk olarak gördüklerini söyleyen Erdoğan, CHP, MHP ve BDP’nin böyle bir meselesi, böyle bir sorumluluğu olmadığını kaydetti.
TÜRKİYE ASLINA RÜCU EDİYOR
Bugüne kadar yaptıkları her reforma ‘Türkiye bölünecek’ diye karşı çıkıldığını belirten Erdoğan, “Onlar böyle dedikçe Türkiye bütünleşiyor, güçleniyor. Nereye gidersek gidelim, herkes dualarla şu çıkışımızın, çözüm sürecimizin arkasında olduğunu söylüyor. Onların iddialarının tersine Türkiye büyüyor. Türkiye, CHP ve MHP’nin zihnindeki ve tasavvurundaki kadar küçük bir ülke değil, Türkiye onların zannettiği gibi pamuk ipliği ile örülmüş bir ülke değil. Türkiye aslına rücu ediyor.” diye konuştu.
HASSAS BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ
Son derece hassas bir süreçten geçildiğini söyleyen Erdoğan, konuşurken bin düşünüp bir kelam ettiklerini belirtti. 76 milyonun hassasiyetiyle hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Asla bir pazarlık içinde değiliz, olmadık, olmayız. Bir taviz verme, geri adım asla sözkonusu değil. Şehitlerimizi incitecek hiç bir girişimin içinde olmadık, olmayız.” dedi. CHP, MHP ve BDP’ye diğer tüm savaş baronlarına rağmen bu meseleyi çözeceklerini aktaran Erdoğan, “Biz 10 yılı aşkın bir süredir milletimizden hiç bir şeyi gizlemedik, asla ve asla gizlemeyiz. Açıklanacak bir konu olduğunda biz onu açıklarız, milletimizin takdirine sunarız.” diye konuştu.
NEVRUZ ÇÖZÜM SÜRECİNİN TOHUMLARI OLSUN
Mart ayının tarihte yaşanan birçok acı olaya rağmen, baharın müjdecisi olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Mart, ısınan havayla, yeniden dirilen tabiatla; baharın, dirilişin, uyanışın, umudun da ayıdır. 21 Mart’ın bu coşkuyla, bu heyecanla, bu umutla kutlanmasını canı gönülden arzu ediyoruz. Biz diyoruz ki bu nevruz umut olsun, çözüm sürecine adeta bir tohumlama olsun, gülen yüzlerin arttığı, adeta zirve yaptığı bir nevruz olsun. Bütün bu coğrafyada her yönüyle baharın müjdecisi olan nevruzun, tahriklere ve çatışmalara değil; dayanışmaya, coşkuya, umuda ve kardeşliğe kapı aralayan bir gün olarak kutlanmasını diliyoruz.” dedi.
“UTANÇ VESİLESİ BELGE
ARIYORSAN DERSİM’E BAK”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘İmralı’nın gazetelerde yayınlanan ifadelerinin Cumhuriyet tarihinin en utanç verici belgesi olduğunu söylediğini ifade eden Erdoğan, “Eğer cumhuriyet tarihinin utanç verici belgelerini görmek istiyorsan, ben sana Dersim’in belgelerini gösteririm. Ey Kılıçdaroğlu, ben sana Dersim’de katledilen çocukları gösterdim, evinden yurdundan koparılan insanları gösterdim, yıktığınız ahıra çevirdiğiniz camilerin belgelerini gösterdim. Sen bunlara bak, 27 Mayıs’a bak, asılmalarına göz yumduğun Adnan Menderes ve arkadaşlarına bak. 12 Eylül’e bak, asılan gençlere dağılan yuvalara bak. 28 Şubat’a bak. Cumhuriyet tarihinin en utanç verici belgesi, senin milletvekillerinin Türkiye düşmanı diktatörlerle çektiği o fotoğraf kareleridir.” dedi.
CHP KANI DURDURMANIN
ÖNÜNDE ENGEL OLUYOR
Türkiye’de kanı durdurmak, anaların gözyaşını dindirmek için çırpınırlarken CHP’nin karşılarına duvar gibi dikildiğini belirten Erdoğan, CHP’nin Suriye halkını katliamdan geçiren bir diktatörün sırtını sıvazlamaktan hiç utanmadığını ifade etti. CHP’nin Diyarbakır’a gidemeyecek halde iken Şam’dan hiç çıkmadıklarına vurgu yapan Erdoğan, “Yarın bu diktatör oradan gittiğinde CHP Suriye halkının yüzüne nasıl bakacak? Bırakın Suriye halkını, yarın o diktatörün Türkiye üzerine kirli planları, terörle kirli ilişkisi ortaya çıktığında, bu CHP Türkiye’nin yüzüne nasıl bakacak?” dedi. Cilvegözü ve düşürülen uçağın hesabının er ya da geç Suriye’den sorulacağının altını çizen Erdoğan, o zaman CHP’nin milletin yüzüne nasıl bakacağını merak ettiğini ifade etti.
“SİZİ AK PARTİ’DEN KURTARACAĞIZ”
DİYEN DÜŞMANIN BOYNUNA SARILIRLAR
CHP’nin Atatürk’ün kurduğu partiyi Türkiye düşmanı devletlerle işbirliği noktasına getirdiğini hatırlatan Erdoğan, “CHP içinde öyleleri var ki yarın Allah korusun bir düşman gözünü topraklarımıza dikse ‘Sizi AK Parti’den kurtaracağız’ dese, giderler onun boynuna sarılırlar. Yaptıkları politika böylesine ucuz bir politikadır. Ne dedikleri, ne yaptıkları, kiminle hangi karede yer aldıklarını bilmeyecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar.” diye konuştu.
İÇERSEN RİZE’NİN TULUMUNA
ÇIKAR GAYDA DERSİN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir röportajında rakıyı sulu içtiklerini söylediğini hatırlatan Erdoğan, “Böyle içmeye devam ederseniz elbette Rize’nin tulumuna da çıkar gayda dersiniz. Benim Mardin’de söylediğimi Rize’de söyleyememekle itham ediyor. Ben Mardin’de söylediğimi de Rize’de de söylerim Sayın Kılıçdaroğlu. Ama sen Rize’ye gidiyorum deyip İskoçya’ya gidersen ne ben şaşırırım ne de millet şaşırır. Bunlar elif görse mertek, tulumu görse gayda, zurnayı görse trompet zanneder.” dedi.
PROF’LAR MESAİ SONRASINDA
HASTA BAKABİLECEK
Tıp fakültelerindeki üniversite hocalarına ilgilendiren bir çalışma yaptıklarını aktaran Erdoğan, yapacakları bir düzenlemeyle üniversite hocalarının mesailerinin bitiminde makul bir bedelle vatandaşlara hizmet verebileceklerini ifade etti. Erdoğan, hocalara muayene olmaları durumunda vatandaşların Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki bedel kadar bir ücret ödeyeceklerini belirtti. Erdoğan, Almanya’daki yangında hayatını kaybedenlere rahmet dilerken, Ankara’da Altındağ’da yanan 700’e yakın esnafın bulunduğu Yunus Emre Halk Çarşısı için atılması gereken adımların atılacağını bildirdi.
FIRAT: BALDIRAN ZEHRİNİ PAYLAŞMAYA GELDİM
CHP’den istifa eden Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, grup toplantısı öncesi AK Parti’ye katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın parti rozetini takmasının ardından bir konuşma yapan Fırat, halk ile aynı frekansta siyaset yapmanın daha doğru olacağına inandığı için AK Parti’ye geçtiğini söyledi. AK Parti’nin, militarist ve bürokratik vesayet altında bulunan ülke yönetimini, millet iradesinin hakim olduğu, demokratik bir ülke yönetimi haline getirdiğini ifade eden Fırat, AK Parti ile Türkiye’nin, gündemi belirlenen ülke olmaktan çıkıp, gündemi belirleyen ülke haline geldiğini kaydetti. Yıllardır görmezden gelinen Kürt sorununun doğurduğu çatışmalı ortamın çözümü konusunda hükümetin büyük cesaret ve samimiyet örneği gösterdiğini hatırlatan Fırat, “ Ben de bu sürece katkıda bulunmak için gövdemi ve yüreğimi taşın altına koymaya ve baldıran zehrini paylaşmaya geldim.” diye konuştu. Fırat, AK Parti ile yaşanan değişim ve dönüşümden dolayı AK Parti’ye katılımların olacağını kaydetti.
Grup toplantısı sonrasında Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ile Tokat’ın Başçiftlik ilçesi Hatipli Belde Belediye Başkanı Adem Tanrıverdi, Bursa’nın İznik İlçesi Boyalıca Belde Belediye Başkanı Ali Çil, Bursa’nın İnegöl ilçesi Tahtaköprü Belde Belediye Başkanı Eşref Yiğit ve Aydın’ın Karacasu ilçesi Yenice Belde Belediye Başkanı Fuat Meriç AK Parti’ye katıldı. AK Partiye katılanların rozetlerini Başbakan Erdoğan taktı.
“4. Yargı Paketi’nin KCK’yla alakası yok”
HABER MERKEZİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 4. Yargı Paketi’nin, KCK’ya ilişkin davalarla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını belirterek, “Biz pazarlığa yönelik hiçbir maddeyi Parlamento’dan çıkaramayız. Bunu bilmenizi isterim” dedi.
Erdoğan, aralarında gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya’nın da bulunduğu gazetecilerle Danimarka ve Hollanda’yı kapsayan ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Erdoğan, Halep’te kimyasal silah kullanıldığının, bu konuda tarafların birbirini suçladığının, Türkiye’ye karşı da suçlamaların bulunduğunun hatırlatılması ve kendisine gelen bilgilerin kimyasal silahı kimin kullandığı yönünde olup olmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti:
“Türkiye bugüne kadar hiçbir zaman kimyasal silah kullanmak gibi bir durumun içerisine asla girmemiştir ve bizim envanterimizde de kimyasal silah yoktur. Bunu çok açık, net olarak burada söyleyeyim. Bu ancak Suriye’ye yakışan bir işlemdir. Suriye kimyasal silahlarla kendi halkını vurmuştur, vurmaya da devam etmektedir. Yeri geldiği zaman fosforlu bomba kullanmaya varıncaya kadar bunları kullanmıştır ve bunlar dünya medyasında da yerini almıştır.”
Erdoğan, “Biz kimseyle kalkıp da şehidimizin kanını pazarlık sebebi asla yapmayız” dedi.
Erdoğan ve beraberindeki heyet özel uçak “ANA” ile saat 17.45’te Danimarka’ya gitti. Heyette; Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da bulundu.