Terörsüz Türkiye sürecini başlatan MHP lideri Devlet Bahçeli şimdi de sahaya iniyor. MHP Genel Başkan Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda başlattığı “Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları-Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temalı bölgesel toplantıların ilkini 9 Ağustos’ta Erzurum’da gerçekleştirecek.
Sebahattin Ayan İstanbul
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin Meclis kürsüsünden yaptığı çağrı ile başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle ortaya konan ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, devletin gözetimi altında devam ediyor. Türkiye’nin güvenliğini ve istikrarını sağlayacak olan girişimlere muhalefet eden İYİ Parti ve CHP süreci baltalamak için var gücüyle çalışırken, MHP’den kritik bir adım geldi. Yaptığı tarihi çağrı ile ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini başlatan MHP lideri Devlet Bahçeli şimdi de sahaya iniyor. Milliyetçi Hareket Partisi, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda başlattığı “Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları - Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temalı bölgesel toplantıların ilkini 9 Ağustos’ta Erzurum’da gerçekleştirecek. Parti, bu buluşmalarla yalnızca güvenlik başlığını değil, toplumsal uzlaşma, siyasi istikrar ve Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda geniş bir çerçevede temaslarını yaygınlaştırmayı hedefliyor. MHP ilk toplantısını Erzurum’da planlarken, ülkücü camianın önde gelenleri sürecin kirli provokasyonlara karşı halka anlatılmasının hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
YANLIŞ ANLAŞILMALAR GİDERİLECEK
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Adnan Baran, şunları söyledi: “İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar, Fransızlar ve İngilizler birbirleriyle savaşarak 50 milyondan fazla insanı öldürdü. Ancak sonrasında bu devletler bir araya gelerek, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu, ardından Avrupa Birliği’ni kurdu. Sınırları kaldırdılar, ortak para birimi olan Euro’ya geçtiler. Eğer savaşmaya devam etselerdi, bugün Avrupa açlıkla mücadele ederdi. Türkiye de benzer bir şekilde 43 yıldır PKK terörüyle mücadele ediyor. Bu süreçte yaklaşık 50 bin insan hayatını kaybetti, ülke ekonomisi ise 2 trilyon dolardan fazla zarara uğradı. Şimdi bu mücadelenin bitmesini istemeyenler ya cahil ya da art niyetlidir. PKK denildiğinde tek bir yapıdan söz edemeyiz. Örgütün içinde birçok yabancı istihbarat servisine bağlı odaklar var. Devlet geçmişte PKK’ya “silahları gömün” çağrısı yaptı. Bu çağrı sonucunda, çatışmasız bir biçimde örgüt silah bıraktı. Ancak bazı çevreler bu gelişmeye karşı çıkıyor. Sanki silah bırakan PKK değil de Türk Silahlı Kuvvetleriymiş gibi bir hava oluşturuluyor. Hiçbir örgüt, halk desteği olmadan varlığını sürdüremez. PKK da bir dönem halktan destek gördü ancak artık halk desteği eskisi kadar yok. Sözde milliyetçi ve ulusalcı klikler, halkı manipüle etmek ve yanlış yönlendirmek için ciddi bir bilgi kirliliği pompalıyorlar. Bu nedenle, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Ortada gerçekten çok kirli ve çarpıtılmış bilgi var. Halktaki kafa karışıklığını gidermek, gerçekleri anlatmak için sokaklara inmek, milletle doğrudan temas kurmak şart. Bu noktada, Sayın Doktor Devlet Bahçeli’nin aldığı karar son derece isabetli ve yerindedir. Toplumun aydınlatılması ve milli duruşun korunması için yapılması gereken tam olarak budur.”