PKK’lı Mustafa Karasu, İsrail’in İran’a saldırısının tarihsel sebepleri olduğunu savundu. İran yönetimini hedef alan ve ülkenin güçsüzleştiğini iddia eden Karasu, PJAK’a ‘demokratikleştirme’ rolü biçti.
PKK’lı Mustafa Karasu, İsrail’in İran’a saldırısının tarihsel sebepleri olduğunu savundu. İran yönetimini hedef alan ve ülkenin güçsüzleştiğini iddia eden Karasu, PJAK’a ‘demokratikleştirme’ rolü biçti.
PKK’nın kendini feshettiği toplantıya katılmaması nedeniyle örgüt içinde infaz edildiği öne sürülen Mustafa Karasu ortaya çıktı. PKK’nın yayını Medya Haber’e bir buçuk saatlik röportaj veren Karasu silah bırakma süreci ve bölgedeki son gelişmelerle ilgili konuştu.
İran-İsrail savaşından bahseden Karasu, İran’ın bölgedeki hegemon güçlerin yapmak istediğini anlamadığını, gelişmeleri doğru değerlendiremediğini öne sürdü.
İSRAİL’E ‘TARİHSEL’ BAHANE
ABD ve İsrail’in İran’a, “Orta Doğu politikalarımızın önünde engel olmayacaksın” yaklaşımı gösterdiğini söyleyen Karasu, “Şimdi şu gerçek de var: İsrail, İran’a çok öfkelidir. ABD de çok öfkelidir. İsrail’in çok öfkeli olmasının tarihsel nedenleri var.” dedi. Perslerin, Yahudilerin var olmasında çok önemli rol oynadığını, İsrail’in dostluklarını İran devriminin bozması nedeniyle öfkeli olduğunu savundu.
ABD ve İsrail’in İran’ı zayıflattığını iddia eden Karasu şöyle devam etti: “(ABD-İsrail) Bundan sonra bu zayıf İran üzerinden kendi politikalarını yürütmeye çalışacaklar. Öyle anlaşılıyor. Eğer İran devleti bu konuda yaratıcı politika üretmezse, kendisini güçlendiren politika üretmezse, tabii ki bu mevcut durumu uzun süre sürdüremez. Türkiye açısından da geçerli. Şimdi iç cepheyi güçlendirme diyorlar. İç cephe nasıl güçlendirilecek? Demokratikleşmeyle güçlendirilecek.”
‘DEVLETLE UZLAŞMA PROGRAMI’
PJAK’a rol biçen Karasu şöyle konuştu: “Böyle bir programı ortaya koymak, aynı zamanda devletle de bir uzlaşma programı olabilir, olmalıdır. Nasıl ki şu anda Önder Apo, Bakur’da böyle bir program ortaya koymaya, uzlaşmaya çalışıyorsa, Rojhilat’ta da böyle bir programla; yani bütün İran’daki demokratikleşmeyi, İran’daki bütün farklı etnik ve dinsel toplulukların özgür ve demokratik yaşamını, onların yerel demokrasisini esas alan bir programla mücadelelerini yürütmeleri, duruşlarını ortaya koymaları gerekiyor. İran’ın ihtiyacı olan budur.”
KONGREYE NEDEN KATILMADI
Karasu, PKK’nın 12’nci Kongresi’ne, “Kongre Divanı’na bağlı çalışmalar nedeniyle katılamadığını” belirterek, “Kongrenin verdiği bir görev vardı. Bu bakımdan kongreye katılamadık. O zaman belirtmek istediğimiz veyahut da belirtemediğimiz konuları bu programda değerlendirmeye çalışırız.” dedi.
SİLAH BIRAKMA SÜRECİ
Silah bırakma sürecinin tıkanmadığını ancak bu yönde değerlendirmelere yol açan gelişmeler yaşandığını söyleyen Karasu şunları söyledi: “Bunu yaratan iktidarın yaklaşımıdır. Bu sürecin de bir karakteri var, bir diyalektiği var. Bu sürecin de gereklilikleri var, yapılması gerekenler var. Eğer böyle büyük bir sorunun çözümünden bahsediliyorsa o zaman kafaların değişmesi lazım, politikaların değişmesi lazım, yaklaşımların değişmesi lazım. Yeni bir bakış, yeni bir yaklaşım, yeni bir söylemin olması gerekiyor. İktidarda bunu göremiyoruz. Şöyle olmaz: Gel, silahları bırak! Ne olacak? Kurda kuşa yem olun demek istiyor. Öyle bir şey yok yani. Ya insandır; kendi savunması vardır. Varlığını bile korumak ister.”
Karasu, örgüte yönelik şu mesajı verdi: “Evet, kaygılı olabilir dostlarımız, halkımız böyle düşünebilir ama önemli olan bu sürece sahip çıkmak. Kaygıyla hareket etmek mücadeleyi engeller, çabayı engeller. Coşkuyla katılımı engeller. Biz bu sürece coşkuyla katılmalıyız. Yani heyecanla katılmalıyız, örgütlemeliyiz, aktif mücadele yürütmeliyiz.”
