Polisiye türü film izleyip bu tür kitaplar okuyanlar cinayetlerin çözüm noktaları konusunda fikir sahibi olduklarını, tahminler yürütebildiklerini savunurlar. Aslında işler hiç göründüğü gibi yürümüyor. İşte, Adli Tıp Kurumu'nun kapalı kapılar ardındaki gizli sırlar...
Hukuk ve tıbbın buluştuğu Adli Tıp Kurumu, her zaman merak konusu olmuştur. Cinayetlerin nasıl çözüldüğü, sistemin nasıl işlendiği merak ediliyor. Hürriyet, merak edilen Adli Tıp Kurumu'nu ziyaret etti ve merak edilen soruların cevabını araştırdı.
Geçmişi 1857’ye kadar inen köklü bir kurum Adli Tıp Kurumu. Hep gündemde ve bazen de raporlarıyla tartışmaların odağında… 8 ayrı ihtisas kurulu ve 7 dairesi var. Her birinin uzmanlık alanı ayrı. İhtisas kurullarındaki uzman akademisyenler dışında “Adli Tabip” de denilen uzman hekimleri ve iyi eğitimli teknisyenleri var. Gündemdeki haberlerde sıkça geçen “Adli Tıp Raporu” işte bu ellerden çıkıyor. Kurumu gezerken bu uzmanların çalışma alanlarını da gördüm. Bambaşka bir dünya… Şimdi hem ürkütücü hem heyecan verici bu dünyanın kapısını biraz aralayalım…
Fizik İhtisas Dairesi: Kurumun “kozmik” olarak nitelenen bölümü. Buraya çalışanlar dışında ancak özel izinle girilebiliyor. Milyonlarca liralık çek ve senetlerdeki imzaların sahte olup olmadığı burada belirleniyor. El yazıları da aynı şekilde. Hangi yazının kime ait olduğu teknolojik cihazlarla tespit edilirken, kâğıttaki karalamaların altındaki yazılar da ortaya çıkarılabiliyor. Ateşli silahlara dair bütün analizler de bu dairede…
DNA VARSA DELİL VAR
Biyoloji İhtisas Dairesi: Kan lekesi, tükürük gibi DNA içeren bütün verilerin kime ait olduğu burada tespit ediliyor. Tam bir “CSI” yani. Bir saç teli, tırnak arasındaki bir deri parçası, zerre kadar bir doku… Eğer fail bunlardan birini ardında bıraktıysa bu daireden kurtuluşu yok…
FİLMLERE KANMAYIN
Kimya İhtisas Dairesi: Uyuşturucu maddelere ve kullananlara dair tüm analizlerin yeri burası. Aklınıza gelen bütün uyuşturucuların numuneleri var. Bir tepsi içinde hepsi önümdeydi. O an Yeşilçam filmlerinin o meşhur sahnesi aklıma geldi. Polisler uyuşturucu paketlerini buluyor, bir bıçakla açıyorlar. İçinden beyaz bir toz çıkıyor. Komiser o toza elini bandırıp dişlerine sürüyor. Sonra da kendinden emin bir şekilde “İyi mal” diye son tespiti yapıyor. Uzmanlara bu sahneleri sorduğumda sadece güldüler. Çünkü öyle bir tespit mümkün değilmiş.
EN ÜRKÜTÜCÜ BÖLÜM
Morg İhtisas Dairesi: En ürkütücü yerlerden biri. Burada “Post-Mortem Mikrobiyoloji Laboratuvarı” diye bir bölüm var. Pandemi dönemindeki ilk PCR testleri burada yapılmış. COVID-19 ölümlerine ilk teşhisin konulduğu yer de burası.
DEDEKTİF BÖCEKLER
Gezinin en sürprizli bölümü de Morg İhtisas Dairesi oldu benim için.Yüksek teknoloji ürünü cihazlarla dolu bu dairede bir “Kemik İnceleme Şubesi” var. Orayı gezerken bir bölümde iki bebek küvözü gördüm. İçinde böcekler ve kemik parçaları vardı. Ne olduğunu öğrendiğimde ise daha da şaşırdım.
Küvözlerdeki böcekler literatürde “Dermestes Maculatus” diye geçiyor. Anadolu’da “Mezar Böceği” de diyorlar. Çok hassas olan görevleri şu: İnsan boğazında iki parça halinde küçük ve çok hassas bir kemik mevcut. “Hyoid kemik” veya “Troid kıkırdak” da deniliyor. Bu kemik, boğaz kesiği veya boğma şüphesi taşıyan ölümlü vakaların aydınlatılmasında çok önemli. Üzerindeki dokular temizlenerek üstündeki bıçak izi ya da diğer dış müdahaleler tespit ediliyor. Ancak çok hassas bir yapıları olduğu için uzmanların buraları elle veya ameliyat bıçağı türü aletlerle temizlemesi çok riskli. Kemik bu böceklere havale ediliyor. Böcekler dokuları temizliyor. Böylece çok küçük bir iz dahi kemiğe zarar vermeden tespit edilebiliyor. Kurum bu böcekleri önce ABD’den temin etmek istemiş. Ancak mevzuat, bürokrasi, gümrük derken süreç düğümlenmiş. ABD’den ithal edilemeyince cesetlerden tek tek toplanan böceklerden adeta bir “filo” kurulmuş. İşte bu filo, bebek küvözlerinde saklanıyor…
OTOPSİNİN MERKEZİ
Otopsi salonları da burada. İnsanın içine işleyen soğuk bir koku var her tarafta. Bu kokunun neyi hatırlattığı aşikâr… Her yıl binlerce otopsi bu salonlarda yapılıyor. Çalışanlara baktım, gayet sıradan bir iş yapıyor gibi soğukkanlılar. Bir kenarda teslim edilmeyi bekleyen cenazeler var. Kendimi de bu konularda çok soğukkanlı bilirdim. Otopsi salonunu görünce bu konuda çok iddialı olmamam gerektiğini de anlamış oldum.
2022 YOĞUN GEÇTİ
Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hızır Aslıyüksek, kurumun iş yükü ve diğer istatistiklerine dair bilgi verdi. Buna göre Türkiye genelinde 12 grup başkanlığı ve 81 ilde şube müdürlükleri var. 2022’de ağır ceza mahkemesi bulunan 25 ilçede de şube müdürlükleri açıldı. 2023 itibarıyla 30 büyükşehirde adli muayene ve otopsiler gece 00.00’a kadar yapılabilecek. 2022’de kurumun İstanbul’daki merkezine 214 bin 515 dosya geldi. Türkiye genelindeki toplam dosya sayısı ise 730 bin 342. İstanbul’da 2022’de toplam 5 bin 458 otopsi yapılmış. Bu sayı Türkiye genelinde ise yaklaşık 27 bin...
