• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sivil Anayasaya karşı çıkan vesayetçilerin! Kurucu Meclis safsatası

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Sivil Anayasaya karşı çıkan vesayetçilerin! Kurucu Meclis safsatası

Darbeci Kenan Evren’in elinden çıkan 1982 Anayasasına siper olan vesayetçiler, geçmişte cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 garabetini ortaya atan Sabih Kanadoğlu’nun oğluna sarıldılar. Babasının izinden yürüyen Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, ‘kurucu meclis’ safsatasını öne sürerek, Meclis iradesine meydan okudu.

Buğra Kardan  İstanbul

Güya 12 Eylül ruhuna ve hukukuna karşı olan CHP ile avanesi, darbe kalıntısı 1982 Anayasası’na ise sahip çıkıyor. Emanetçi Genel Başkan Özgür Özel, Kenan Evren’in kaleme aldırdığı anayasanın yürürlükten kalkmaması için kırk takla atarken, 367 garabetinin mucidi 87 yaşındaki Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun oğlu Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, ‘kurucu meclis’ tezini ortaya attı. Kanadoğlu’nun “Anayasa Mahkemesi’ne göre TBMM bir kurulu meclistir. Onu kuran, anayasayı yapan asli kurucu iktidardır. Asli kurucu iktidarın ilk 4 maddeyle koyduğu anayasal sınırları TBMM aşamaz” cümleleri polemik konusu oldu.

BABASINA RAHMET OKUTTU!

Öfke odağı olan Kanadoğlu için “Babasına bile rahmet okutuyor”, “Sabih dahi bu kadar zorlama yorum yapamazdı” ifadeleri kullanıldı. Hukukçular ve yazarlar ise yeni anayasanın yapılacağın yegâne yerin TBMM olduğunu kaydettiler. ‘Kurucu Meclis’ söyleminin bu aşamada herhangi bir anlam taşımadığını aktardılar. CHP medyasının ardından oğul Kanadoğlu’nun diline doladığı bu söyleminin sivil anayasa girişimini baltalamaya dönük komplocu bir hamle olduğunu anlattılar.

“FİKİR BUDALASI KANADOĞLU’LAR”

Akit’e konuşan Avukat Mustafa Kocamanbaş, şunları söyledi: “Korkut Kanadoğlu’nun fikirleri külliyen yanlıştır. TBMM’nin kurucu değil, kurulu olduğu iddiası boştur. Çünkü anayasa yapma iradesi, gücü olan TBMM kurucu mahiyettedir. İlla ‘Kurucu Meclis’ aranıyorsa 1920’ye gidilmelidir, 1921 Anayasası’na bakılmalıdır. Darbe ürünü 1961 ve 1982 Anayasaları dikkate alınmamalıdır. Zannım o ki Türkiye’nin özgürlükçü bir anayasayla yoluna devam etme kararından tedirgin olanlar türlü bahaneler aramaktadırlar. Çünkü yeni anayasa yapılırsa Türkiye’de bambaşka bir hava belirecektir. Devlet tekrar yapılanmış gibi olacaktır. Burada Meclis’in elini kolunu bağlayan bir husus yoktur. Başlangıç bölümünü de ilk 4 maddeyi de değiştirmek mümkündür. Yöntem de bellidir. Nedir? 4’üncü madde düzenlenir. Böylece ilk 3 maddede değişiklik yapılmasının yolu açılır. Onun için Kanadoğlu’nun iddiaları anlam taşımamaktadır. Öbür yandan Kanadoğlu’nun anayasanın askeri vesayeti çağrıştırmadığı savı gariptir. Kanadoğlu’nun vesayetçilerin sesi olması yersizdir. Kendi cenahına ‘Bakın gemi limandan kalkıyor. İktidar, yeni anayasa yaparak rüzgârı ardına alacak. İş işten geçmeden bir adım atılsın’ uyarısında bulunmaktadır.”

DARBE MECLİSLERİNİN ÜRÜNLERİ

Avukat Tuba Arslan da şunları dile getirdi: “Kanadoğlu’nun tartışmaya açtığı ‘kurucu meclis’ kavramını iyi anlamak gerekmektedir. Bunun için evvela 1921’e gitmek gerekmektedir. Çünkü en özgürlükçü anayasa bu tarihte yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası’yla toplum kucaklanmıştır. 1921 ‘kurucu meclis’in ürünüdür. Başka ‘kurucu meclis’ yoktur. 1961 ve 1982 Anayasaları ise darbeleri müteakip askerler tarafından yazdırılmıştır. Millet iradesine dayanmayan Meclislerce kaleme alınmıştır. Kanadoğlu’nun ‘Kurucu Meclis’ten kastı bunlar ise durum vahimdir. Yeni bir anayasa yapmak için çalışmaya başlandı. Sıfırdan yapılacak bu anayasada herkesi kucaklamak, kapsamak esas olacak. Eşitlikçi ve özgürlükçü bir dil kullanılacak. Mutabakatla ilerlenecek. Teknik sorun da olmayacak. Dil, bayrak, marş hususunda da anlaşılacak. Temel hak ve özgürlükleri artırmak temel alınacak. Devlet, milletle bütünleşecek. Sonunda ise vesayet odakları ve sözcüleri ise hüsrana uğrayacak. Kanadoğlu gibiler ve yeni anayasa girişimini akim kılmaya uğraşanlar yenilecek.”

ÇELİŞKİLER DİKKAT ÇEKİCİ

Araştırmacı-yazar İsmail Nacar ise, şunlara dikkat çekti: “Prof. Dr. Kanadoğlu, Cumhuriyet gazetesinde yeni bir anayasa değişikliği konusunda ‘İlk 4 maddenin ruhuna aykırı düzenlemelerin kesinlikle yapılamayacağı’ noktasından hareket ederek bilinen görüşlerini tekrarlıyor ancak yanılıyor. Anayasada ilk 4 maddeden birinde diğerini tartışmalı kılacak hükümler var. Bu konuda kendisine iki soru yöneltiyorum: Birincisi, anayasanın 6’ncı maddesinde ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ dendiği hâlde 4’üncü maddede ‘Devletin şeklinin cumhuriyet olduğu’ hükmü ile 2’nci maddede ‘Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü madde hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ cümlesine yer veriliyor. Ki burada egemenliğe kayıt ve şart koşuluyor. Bu, apaçık bir çelişki değil mi? İkincisi, yine 3’üncü maddede ‘Devletin dili Türkçedir’ dendiği hâlde 2’nci maddede ‘Demokratik’, ‘Laik’ ve ‘Sosyal’ kelime veya sözcükler Türkçe değil. Bu da ikinci bir çelişki değil mi? Sayın Kanadoğlu, maddeler yalan söylemez!”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

HİZİPSAVAR

1950 ye kadar seçim yapamayan her koltuğa atanarak zorla oturanların çökertmelerinden ne bekliyorsunuz millet seçsin demelerini mi

doğrucu

Allah izin verirse yeni bir anaysa yapılacak ve kurucu meclis olacak bu meclis liderde REİS olacak
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23