Partisinin grup toplantısında, terör sorununu çözme konusundaki tavırları nedeniyle muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, her şeye rağmen kanı ve gözyaşlarını durdurmak için kararlılıkla yollarına devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan, şehitlerin ruhunu
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehitlerin ruhunu incitecek, kemiklerini sızlatacak hiçbir girişimin içinde yer almayacaklarına dikkat çekti. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP ve MHP’nin süreçle ilgili tavırlarının kanı ve gözyaşını durdurmaya yönelik bir tavır olmadığını belirterek, sürecin hassasiyeti nedeniyle az konuşup, çok iş yaptıklarını söyledi. Erdoğan, her şeye rağmen kanı, gözyaşlarını durdurmak için kararlılıkla yollarına devam edeceklerini kaydetti.
Terörün çözümü konusunda ümitlerin arttığı müjdesini veren Erdoğan, çok az sayıda şehit yakını ve gazinin nezaket dahilinde sürece ilişkin sorularını da muhalefet olarak görmediğini vurguladı. Şehit yakınları ve gazilerle tam bir iletişim içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, onların kaygılarını gidermek için samimiyetle açıklama yaptıklarını bildirdi. Muhalefetin ağır tahrikleri, asılsız ithamları, iftiraları özellikle de bu kesimlere yönelik istismar yüklü açıklamaları nedeniyle çok az sayıda şehit yakını ve gazinin süreçle ilgili soru işaretleri taşıdıklarına şahit olduklarını vurgulayan Erdoğan, şehitlerin ruhunu muazzeb edecek, onların kemiklerini sızlatacak hiçbir girişimin içinde bulunmalarının mümkün olmadığını kaydetti.
MUHALEFETİN TAVRI, MİLLİ BİR TAVIR DEĞİL
CHP ve MHP’nin sürece yönelik tavırlarını eleştiren Erdoğan, ‘’CHP ve MHP, bu çözüm sürecini ısrarla, inatla, sorumsuzca bir boyun eğme, taviz, geri adım gibi lanse etmenin peşinde. MHP ve CHP’nin bu tavrı milli bir tavır değildir, kanı ve gözyaşını durdurmaya yönelik bir tavır asla değildir” diye konuştu. Atatürk’ün İzmir’in kurtarılmasından hemen sonra Yunanistan’la barışa dayalı yeni bir dönemin adımlarını attığını hatırlatan Erdoğan, “Bize karşı kindar olmayan, bize karşı husumet, düşmanlık sergilemeyen her toplumla yeni başlangıç yapmak, yeni sayfa açmak, işbirliğini geliştirmek için Gazi o zaman adımlar atıyor. Kin gütmüyor, intikam duygusunun peşinden gitmiyor, geçmişte yaşananlara takılıp geleceği öfkenin, acının, nefretin üzerine inşa etmiyor” dedi.
TERÖR SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN NE YAPTINIZ?
Terörle mücadele edilen son 30 yılda CHP ve MHP’nin nerede durduğuna bakılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, iki partinin de iktidarda ve muhalefette oldukları dönemlerde terörü çözmek için bir şey yapmadıklarına dikkat çekti. CHP’nin sadece birkaç rapor hazırladığını hatırlatan Erdoğan, CHP’nin şimdilerde hazırladıkları raporların da gerisinde olduğunu vurguladı. Erdoğan, MHP’nin ise küfretmekten, hakaret etmekten, öfke ve nefreti büyütmekten ve şehit cenazelerini istismar etmekten başka hiçbir şey yapmadığını kaydetti. Erdoğan, ortada bir ihanet varsa onun bu terörün çözülmesini engelleyerek millete yapılan ihanet olduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘bu işin çözüm yeri parlamentodur’ dediğini hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na çağrı yaparak, “Samimiysen, dürüstsen, o 3 arkadaşını görevlendir, benim 3 arkadaşım da belli, otursunlar, bir araya gelsinler, ne gerekiyorsa yapalım, hazırım” dedi.
MEDYA TERÖRÜN KARŞISINDA
GAYRİ MİLLİ TAVIR TAKINIYOR
Terör meselesinden çıkar sağlayanların bugün de aynısını yaptığını aktaran Erdoğan, bir kısım medyanın, 30 yıl boyunca terör karşısında nasıl gayri milli bir tutum takındıysa, bugün de aynı şekilde gayri milli tutum takındığını ifade etti. Bu sürece destek vermenin sadece siyasilerin görevi olmadığını, sivil toplum kuruluşları ve medyanın da görevi olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Sınırsız bir özgürlük olamaz. Medya nasıl kendine göre bir özgürlük alanı ilan ediyorsa, hem de milli çıkarları çiğneyerek yayın yapacak kadar, özgürlüğü suiistimal edecek kadar özgürse; biz de hissiyatımızı açıklamak konusunda ve sorumluluk üstlenen insanlar olarak, bir başbakan, bakanlar ve milletvekilleri olarak kadar, bizler de en az onlar kadar özgürüz. Biz eleştirimizi açık açık dile getiririz. Ama aynı zamanda sansürün de karşısında gazetecilerden önce dururuz ve durduk” dedi.
KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Hiçbir devirde yazamadıklarını bu devirde yazdıklarını belirten Erdoğan, bu kişilerle mahkemede hesaplaştığını dile getirdi. Erdoğan, batı ülkelerinde medyanın milli meselelerde milli bir tavır gösterdiğine dikkat çekti. CHP ve MHP’nin, terör örgütünün bu ülkede siyaseti şekillendirmesine, siyaset üzerinde etkili olmasına zemin hazırladıklarını, bazı medya kuruluşlarının yaptıkları yayınlarla terör örgütüne oksijen sağladığını söyleyen Erdoğan, “Onlar sabote etmeye çalışsın; onlar bozmaya, kırmaya, yıkmaya çalışsın, biz yapmak için, kanı durdurmak için, gözyaşlarını durdurmak için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu süreçte en son sözü milletimizle birlikte, milletimiz adına biz söyleriz” diye konuştu. Erdoğan milletvekillerine de süreç içerisinde konuşmamaları uyarısında bulundu.
CHP AŞIK VEYSEL’İN SAZINI KIRDI
Konuşmasında hayatını kaybeden sanatçı Müslüm Gürses’e de yer veren Erdoğan, Gürses’in, sanatçılığının yanında bir itirazın, toplumsal muhalefetin, sivil itirazın da unutulmaz önderi olduğuna dikkat çekti. Tek parti döneminde Aşık Veysel’in sazıyla Sivas’a inemediğini; sazının güvenlik güçlerince kırılıp yakıldığını ifade eden Erdoğan, “Çünkü dönemin tek parti dahiliye vekaleti tarafından saz, gerici bir müzik aleti olarak görülüyor. Valilikler eliyle, kolluk kuvvetleri eliyle görüldüğü yerde toplanması, yakılması, imha edilmesi isteniyor. Bu CHP zihniyeti, halk müziğinin radyolardan dahi yayınlanması yasaklanıyor” dedi.
Türkiye’nin tarihteki en büyük sanatçılardan biri olan Itri’nin de hafızalardan silinmek istendiğini belirten Erdoğan, 1970’li yıllarda, Devlet Konser Salonu’nda bir Itri konseri verilmesinin malum çevrelerce engellendiğine vurgu yaptı.
SANATÇILAR AĞIR BASKILARA MARUZ KALDI
Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ve onun gibi çok sayıda sanatçının tek tipçiliğe karşı itiraz olarak ortaya çıktıklarını vurgulayan Erdoğan, hâlâ birilerinin arabeskten rahatsız olduğunu dile getirdi. Halkın içinden gelen bu sanatçıların halkın hissiyatını aktardıklarını belirten Erdoğan, Cem Karaca, Ahmet Kaya’nın bu baskılardan dolayı yıllarca gurbete mahkum olduklarını bildirdi. Duayen geçinen köşe yazarlarının Ahmet Kaya’ya yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, “Salondan zor kaçırıldı Ahmet Kaya. Ama aynı Ahmet Kaya, beni Pınarhisar’a uğurlayanlardan biriydi. Çünkü o da duyguların insanıydı” dedi.
Erdoğan, Müslüm Gürses’in hayatı ve eserleri ile toplumu şekillendirmeye çalışanlara en güzel cevabı verdiğini kaydetti.
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLERE DÖNÜN ÇAĞRISI
Geçen hafta Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Türkiyeli öğrencilerle bir araya gelerek sohbet ettiğini hatırlatan Erdoğan, o öğrencilerin vatanlarında okumalarının engellendiğini belirterek, “Bu öğrenciler de ‘özyurdunda garipsin, öz vatanında parya’ mısralarının tarif ettiği öğrenciler ve gençlerdir. Burada okuyamadılar ve Avusturya’ya gitmek zorunda kaldılar. Ben kendilerine Türkiye’ye dönme çağrısı yaptım; ‘artık siz Türkiye’de parya değilsiniz, artık dönmelisiniz’ dedim” diye konuştu.
KADINA EL KALDIRMAK İNSANLIK DIŞI
Kadına yönelik şiddeti, kadına kalkan eli her fırsatta şiddetle lanetlediklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bunu insanlık dışı bulduklarını, bu şiddeti durdurmak için de her türlü tedbiri aldıklarını ifade etti. Şiddetin her türlüsünün kötü olduğunu, ancak kadına, çocuğa yönelik şiddetin tahammülü mümkün olmayacak kadar kötü olduğunu vurgulayan Erdoğan, kalp, vicdan taşıyan, insanlıktan zerre kadar nasibi olan birinin kadına el kaldıramayacağını dile getirerek, kadına şiddet uygulamanın, kadını katletmenin erkeklik değil korkaklık, insafsızlık ve vicdansızlık olduğunu belirtti. Geçen yıl 8 Mart’ta çıkarılan yasayla, şiddete karşı çok kapsamlı tedbirler aldıklarını aktaran Erdoğan, hükümet olarak kadına şiddet konusunun üzerine kararlılıkla gittiklerini ve gideceklerini söyledi.
BAŞARILI SPORCULARLA FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ
Grup konuşması sonunda Başbakan Erdoğan, Erkekler Avrupa Kupası’nda şampiyon olan Halk Bankası Voleybol Takımı’nı kürsüye çağırarak hatıra fotoğrafı çektirdi. İsveç’in Göteborg kentinde düzenlenen Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’nda 60 metre engellide Türkiye rekoru kırarak altın madalya kazanan Nevin Yanıt ile de fotoğraf çektiren Başbakan Erdoğan, Halk Bankası takımına kravat, Yanıt’a ise fular hediye etti.
Erdoğan, Yeşilay heyetini kabul etti
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı İhsan Karaman ve beraberindeki heyeti kabul etti. Başbakanlık Resmi Konutu’nda basına kapalı gerçekleşen görüşme 45 dakika sürdü. Kabulde, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da hazır bulundu.