• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Özerkliğin kimseye faydası yok

Yeniakit Publisher
2014-02-18 20:43:43 - 2014-02-19 08:50:44
Özerkliğin kimseye faydası yok

Budapeşte’de gündeme ilişkin soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP’lilerin özerklikle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Türkiye’nin anayasası, kanunları ortada... Çeşitli fikirler söylenebilir. Ancak böyle bir özerkliğin kesinlikle Türkiye için doğru olmadığı ve bunların kimseye faydası olmayacağı kanaatindeyim” dedi.

ERSOY DEDE - BUDAPEŞTE - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Budapeşte’de aralarında gazetemiz yazarı Ersoy Dede’nin de bulunduğu gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Gül’ün, gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şöyle:

Özel sohbette sizin görev sürenizi de konuştunuz mu?

Yok onu sormadılar. Daha çok mecliste son yaşananlar soruldu. Bugünkü dünyada her şey her yerde takip ediliyor tabii.. Doğrusu biraz mahcup olduğumuz durumlar çıktı. Bir milletvekilinin burnu kırılmış. Kanlar falan.. Bunlar hoş şeyler değil. Gerçekten Türkiye’yi birden bire Ukrayna’da olanlar gibi bir manzara çıkıyor herhalde. Dışarıda yansımış, adamlar gayet nezaketle soruyorlar. Bizim gazeteler böyle yazdı diye. Doğrusu mahcup olunacak şeyler. Üzücü, açık söyleyeyim. O heyecanla, atmosferle farkında olmayabilirler ama o manzaraların Türkiye değerine attığı çizik gerçekten fazladır ve çok üzücüdür. Bu tip şeyler çok gelişmiş, demokrasisi takdir edilen ülkelerde olmuyor. Dolayısıyla dışarıda insanlar hemen zihninde bir yere koyuyor. Yaşanmaması lazım.

BU TARTIŞMALARDAN ÇIKMALIYIZ

Geçmişte güzel şeyler olacak dediniz, hava değişti… Bu ara öyle bir havanız var mı. Bunu demek içinizden geçiyor mu?

Tabii ki güzel şeylerin olmasını isteriz. Türkiye’nin dışarıdan görünümü çok büyük; bir Cumhurbaşkanı olarak böyle bir devleti temsil etmekten o kadar çok onur gurur duyuyorum ki.. Türkiye’nin bugünkü manzaralarını demiyorum, genel Türkiye potansiyeli, geçmişiyle, dinamiği ile o kadar muhteşem ki, gelecekle ilgili şeyiyle de özellikle Avrupa’da 80 milyonluk bir ülkeden bahsediyorsunuz. Bu ülkenin gelecekteki gücünden bahsediyorsunuz. Herkesin dost olmak istediği bir ülkeden.. Bu imajın hiç bozulmaması lazım. Son dönemde yaşanan şeyler, bir zamanlar çok parlayan ışığımızı aynı parlaklıkta olmadığı aleni… Bu gözüken bir şey. Onun için bunu, bu tartışmalar, bunların hepsinden hemen çıkmamız lazım. Tekrar bizim kendi yörüngemize oturmamız lazım. Bunu millet olarak, siyasetin bütün kurumları olarak söylüyorum. Halk olarak Türkiye’nin bu anlamda basın ve aydınlar hep beraber Türkiye’nin böyle olması lazım. Türkiye’nin yolu zaten belli. Bu yoldan herhangi bir şekilde dışarılarda hiç kimsenin kafasına soru getirmememiz lazım. Gidişte yavaşlama var mı bunların olmaması lazım. Gürültülü bir memleket gibiyiz. Buradan çıkmamız lazım.

Nasıl çıkacağız bu ortamdan…

Önce tabii bütün siyasi aktörler dil ve üslup konusuna dikkat edecek. En basiti ve en kolayı bu. Jargonlar değişecek. Daha sonra daha çok diyalog, memleket meseleleri konusunda atmosfer değişir.

Bazı kayıtlardan dolayı ortaya çıktı. Hükümetin medyaya baskısı olduğuna dair bir eleştiri var. Sizce böyle bir ortam var mı? Varsa nasıl düzelecek.

Herkes kendi işine sahip çıkacak, doğru olduğuna inanıyorsa, arkasında duracak. Kim ne derse desin kimse kolayına da kaçmayacak. Yaşanan şeyler olabilir. Bir yayın kuruluşu doğru bildiğini yapmalıdır. Niye çekinecek ki...

Müdahale edene hiç mi uyarınız olmayacak?

Söylüyorum, bunların, bu tür müdahalelerin olmaması lazım. Olamaz böyle bir  şey. Ancak siyasetin doğasında şu var ki herkes benimle ilgili iyi yazsın ister. Ama aynı zamanda yayıncılık bir kamu görevidir açıkçası.. Siz milyonlarca insana hitap ediyorsunuz. Orda da bir sorumluluk vardır. Yeri geldiğinde kendi otokontrolünü yapacaktır, yeri geldiğinde kendisi çeşitli ahlaki şeylere uyacaktır...

İnternet yasasında bir yönetmelik değişikliği sizi tatmin edecek mi?
- İnternet yasası yönetmelikle halledilecek bir konu değil...

METODUM, DÜZGÜN İŞ

Başka bir torba kanuna başka bir madde eklenerek itiraz ettiğiniz konu sonradan düzeltilebilir mi?

Önemli olan mahsurlu, problemli olan şeyleri düzeltmek. İki durum var. Bir, gerçekten bir problemli görülen bir şeyi düzeltmek, ikincisi, algıyı da tekrar pozitif hale getirmek lazım... Herkes beni bir siyasi pozisyona zorluyor  ama benim amacım neticedir. Netice de işlerin düzgün ortaya çıkmasıdır. Metodum budur.

HSYK ile ilgili de bu yasa meclise geldiğinde ilk taslağı aldım. 15’e yakın mahsurlu nokta vardı. İyi olup kötü olması ayrı bir konu. Size göre iyi, ötekine göre kötü yasa olabilir. Ama benim anayasa problemi olarak gördüğüm 10’dan fazla nokta vardı. Bunları Adalet Bakanı ile paylaştım, düzeltilmesini önerdim. Komisyonda olabilir, Genel Kurulda olabilir, nihaisini görmedim. Gidince söylediğim onun üzerinde problemli noktalara bakacağım. Benim işaret etmediğim noktalar olabilir. Onlarla ilgili anayasa noktası var mı yok mu ben karar veremem. 

Yasayı onaylayıp Anayasa Mahkemesi’ne bırakacağınız yönünde bir algı var.

Bakalım ne yaparsak o görülür.
Sizin atadığınız bir HSYK üyesinin açıklamaları var. 12 Eylül’e benzetiyor. HSYK üyeleri bakanın memuru oluyor diyor.

Evet ben atadım. Ama benim atadığım üye keşke önce beni brife etseydi. Ben herkese açığım.

BDP’lilerin mesajları, özerklik, Apo posterleri… Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin anayasası ortada kanunlar ortada, ama anayasa ve kanunlar ortadayken çeşitli fikirler söylenebilir. Ancak böyle bir özerkliğin kesinlikle Türkiye için doğru olmadığı kanaatindeyim, bunların kimseye de faydası olmayacağı kanaatindeyim. Avrupa Konseyi’nin yerel yönetim şartı var. Biz AK’nin kurucu üyesiyiz. Şartta bir iki noktada rezervlerimiz vardı. Onlar da fiili olarak hep geçmiştir. Resmi olarak duruyor ama uygulamalarımızda rezervlerimizin bir mahsuru olmadığını ispatlamışız. Bu rezervleri kaldırdığımızda izmir’dekine de Diyarbakır’dakine de Kayseri’dekine de daha çok imkan ve yetki tanıyan bir düzenleme.. Bunun ötesine geçilmesinin kesinlikle doğru olmadığı kanaatindeyim. Avrupa Yerel Yönetim Şartı’nın birçok şikayetleri gidereceğine inanıyorum.

Ötesi özerkliktir.. Ancak arkasında şiddet olmayan fikir söylenebilir, ayrı konu ama kesinlikle bu söylenenlerin fayda getirmeyeceği kanaatindeyim.

************

Gül’den şehitlik ve türbe ziyareti


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan’ın başkenti Budapeşte yakınlarındaki Galiçya Şehidliği ile Gül Baba türbesini ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Birinci Dünya Savaşı’nda şehid düşen 480 kadar Osmanlı askerinin mezarına karanfil ve gül bıraktı. Şehidlikte önce Galiçya şehidleri anısına dikilen anıta çelenk koyan Gül, saygı duruşunda bulundu, şehidlik şeref defterini imzaladı.

Şehit mezarlarını dolaşan Gül, şehitlerin memleketlerinin mezar taşlarına yazılmadığını fark etmesi üzerine, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen’e talimat vererek bu konuda bir çalışma yapılmasını istedi.

MACARCA KUR’AN-I KERİM HEDİYESİ

Cumhurbaşkanı Gül’e şehitlik çıkışında, Macaristan’da Müslüman olan Macar gençleri, Macarca Kur’an-ı Kerim meali hediye etti. Budapeşte’de bir cami yapılması talebinde bulunan gençlere Gül, “Sayın bakan burada. Başbakanımız da söyledi. Buraya cami yapılma çalışması var” dedi.

GÜL BABA TÜRBESİNİ ZİYARET ETTİ, GÜL FİDANI DİKTİ

Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, şehitlik ziyaretinin ardından buradan Gül Baba türbesine geçti. Gül Baba türbesinin bahçesine gül fidanı diken Cumhurbaşkanı Gül, burada dua etti. Gül’ün Macaristan’daki son durağı Gellert tepesi oldu. Burada Budapeşte manzarasını seyreden Abdullah Gül, Gellert tepesi hakkında bilgi aldı.

GÜL BABA TÜRBESİ DE RESTORE EDİLECEK

Öte yandan, Macaristan’a yapılan tarihi ziyarette Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban huzurunda Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ile Macaristan Başbakan Yardımcısı Semjén Zsolt, Gül Baba Türbesinin restorasyonuna yönelik imzaları attı.

Gül Baba Türbesinin restorasyonu ile ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı İşler, “TİKA ile Macar Kalkınma Bankası arasında 05 Şubat 2013 tarihinde imzalanan protokol ile Gül Baba Türbesi restorasyonuna yönelik işbirliği yapılması kararlaştırılmıştı. Gül Baba Türbesinin restorasyonuna ilişkin Mutabakat Zaptını Macaristan ziyareti sırasında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Macaristan Başbakanı huzurunda imzaladık. Her iki tarafın teknik uzmanlarının katkılarıyla sonuçlandırılacak nihai proje doğrultusunda Gül Baba Türbesinin restorasyonu gerçekleştirilecektir. Türkiye ve TİKA olarak ata yadigarı eserlere sahip çıkmaya devam ediyoruz” dedi.

**************

HSYK Kanunu Köşk’te


TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı’nın incelemesinin ardından TBMM Başkanı Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın imzasıyla Köşk’e gönderildi. Anayasa hükmü gereğince özetle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kanunu 15 gün inceleme süresi bulunuyor. Bu süre zarfında yasayı onaylayıp Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderiyor. Gül’ün yasanın tamamını veya bazı maddelerini Meclis’e iade yetkisi de var. Bu durumda yasa veya iade edilen maddeler, tekrar Meclis komisyonu ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Yasa, TBMM Genel Kurulu’nda aynen kabul edilip Çankaya Köşkü’ne gönderilirse, Cumhurbaşkanı’nın ikinci kez iade hakkı bulunmuyor. Bu durumda ise Cumhurbaşkanı yasayı onaylayarak tamamını veya bazı maddelerini Anayasa Mahkemesi’ne götürebiliyor.



x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23