• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Onlar ‘yarasa’ dedi millet Başbakan yaptı

Yeniakit Publisher
2013-02-27 21:46:00 - 2013-02-27 21:51:10
Onlar ‘yarasa’ dedi millet Başbakan yaptı

Başbakan Erdoğan, Viyana’da MÜSİAD ve WONDER derneklerinin düzenlediği toplantıda, 28 Şubat süreci ve başörtüsü mağdurlarıyla ilgili çarpıcı mesajlar verdi. Erdoğan, “Yıllarca bu ülkede, ‘başörtülüler gitsin Suudi Arabistan’da okusunlar’ dediler. Hatta İm

YENER DÖNMEZ  - VİYANA’DAN BİLDİRİYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Viyana’da MÜSİAD ile WONDER derneklerinin düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, 28 Şubat süreci ve başörtüsü mağdurlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Erdoğan “Yıllarca bu ülkede ‘başörtülüler gitsin Suudi Arabistan’da okusunlar’ dediler. Hatta İmam Hatiplilere ‘yarasa’ dediler. Millet yarasayı bu ülkeye başbakan yaptı. Muhtar bile olamaz dediler. İşte o çocuklar bugün ülkelerini yönetiyorlar hem de gayet iyi yönetiyorlar” dedi.
28 ŞUBAT SÜRECİNDE
YAŞADIKLARIMIZ YARINDA KALDI
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada 28 Şubat süreciyle ilgili şunları söyledi: “28 Şubat sürecinde yaşadıklarımız artık yarında bu karanlık müdahalenin üzerinden 16 yıl geçmiş olacak ki bugün burada bu karanlık dönemin mağdurları olarak hep birlikte buluşuyoruz ama artık bu aydınlık yarınlara dönüşüyor. Bu aslında güzel bir tevafuk oldu. İstesek belki böyle bir şeyi organize edemezdik. MÜSİAD 28 Şubat’ın aslında en büyük mağdurlarından biri oldu. Ben ve çalışma arkadaşlarım da o dönemin mağdurlarındanız. Hatta okuduğum bir şiirden dolayı cezaevinde yattım. Ancak hikayeleri anlatılmayan bir kesim daha var. İşte ben 28 Şubat’ın mağduriyetini yaşarken bir baba olarak da bu mağduriyeti yaşadım. Çünkü benim de iki kızım iki çocuğum, iki de erkek çocuğum var. Benim çocuklarım ve diğer birçok kişi eğitimlerini yurtdışında yapmak zorunda kaldı.”
KOLAY OLMADI
“Bu süreç kolay bir süreç olmadı. 17-18 yaşında ailesinden hiç ayrılmamış uzakta yaşamamış maddi imkanı bulunmayan nice gencimiz başka seçenekleri olmadığı için buralara geldiler. Annesinin babasının vergileri ile kurulmuş okullarda okuyamayanlar çocuklarımız gurbet yollarına düştüler. Yani garip ellerde kendileri için yaşam mücadelesi verdiler. İlim yolu, bilim yolu. Şehit dedelerinin mezarlarına mahsun mahsun bakan çocuklarımız kendi topraklarında okuyamamanın ezikliği ile kırık bir kalple yollarına devam ettiler.”
MİLLET DOĞRUYU GÖRÜYOR
“O çocuklarımız, o gençlerimiz gözyaşları içinde vatan hasreti içinde bu yollara döküldüler. Ne oldu biliyor musunuz nasıl ki bu sıkıntıları bu acı tabloyu hazırlayanların bir hesabı varsa Rabbimin de hesabı var. Milletimin de hesabı var. Bundan 16 Yıl önce üniversite kapılarından çevrilen o çocuklar hakikaten onurlu bir direniş sergilediler sabırla direndiler çok çalıştılar bugün ülkeyi onlar yönetecekler. Ülkenin iktidarında şimdi onlar var. Bu yetkiyi onlara kimler verdi millet verdi. Demek ki millet doğruyu görüyor. Bizim milletimiz de burada demokrasinin o çerçevesi içerisinde hakkı sahiplerine teslim etti.”
YARASA DEDİKLERİ BAŞBAKAN OLDU
“Yıllarca bu ülkede başörtülüler gitsin Suudi Arabistan’da okusunlar dediler. Hatta İmam Hatipliler yarasa dediler ve yarasayı da bu ülkeye başbakan yaptılar. Böyle bir anlayış var. Muhtar bile olamaz dediler. İşte o çocuklar bugün ülkelerini yönetiyorlar hem de gayet iyi yönetiyorlar. Şöyle son 100 yılı mukayese ettiğimiz zaman son 10 yılda Türkiye nereden nereye geldiğine baktığımızda hiçbir dönemle mukayese edilemeyecek bir başarıyı görüyoruz. Batının artık bunu nasıl başardınız sorusu ile her yerde karşı karşıya kalıyoruz. 16 Yıl önce kendilerine garip muamelesi yapılan o gençler bugün Türkiye’de kardeşliği yüceltmenin savaşını veriyorlar.”
MİLLETİN KAYNAKLARI HORTUMLANDI
“Onlar MÜSİAD üyesi işadamları ile uğraşırken, onları çarşaf çarşaf gazetelerde karalarken birileri de hazineye bağladığı hortumla milletin kaynaklarını hortumluyordu. IMF’ye borç aldı başını gitti şimdi biz geldik ödedik ödedik 400 milyon dolara geldik. Mayıs ayında da bunu ödeyip IMF’le işimizi bitiriyoruz. Şimdi IMF bizden istiyor. Anlaşabilirsek 5 milyar dolar IMF’ye borç vereceğiz. Bitmedi, Milli Bankamız Merkez Bankası’nın döviz rezervi 10 yıl önce 27,5 milyar dolardı şimdi 125 milyar doların üzerindeyiz. Bu hortum kesilmemiş olsaydı bizim buralara gelmemiz mümkün değildi. Bununla kalmadık. Benim zavallı memurumun işçinin kasasından cebinden kaynağından parayı kestiler zorunlu tasarruf diye. Ne kadar borcu vardı devletin işçiye 13,5 milyar TL. Yani 13,5 katrilyon. Dedim yahu devlet işçisine memuruna borçlu olur mu? Arkadaşlarıma söyleyin bunu hemen toparlayın bunu takvime bağlayıp ödeyelim. 13,5 milyarı ödedik bitirdik. Şu anda işçiye memura borcumuz yok. Fakat sadece bu değil. Bir de konut edindirme yardımı adı altında 3,5 milyar (katrilyon) devlet işçiye memura borçlanmış. Biz onu da ödedik. Şu anda makbuzlar gelirse onları da ödüyoruz. Tüm bunların ötesinde Türkiye farklı bir güç kazandı itibar kazandı. Şuanda benim vatandaşım kendi parasını onurlu bir Türk Lirası’nı onlar akşam yatıp sabah kalkıyordu 0 koyuyordu. Eskiden tuvalete 1 milyona giderdik. Eskiden kime milyoner denirdi parası olana ama tuvalete giden de 1 milyon veriyor. Paradan sıfırları atacağız dediğimizde yazarın biri çıkıp Taksim’de anırırım demişti. Enflasyon patlamadı. Bunlar sözlerinin eri olamadıkları için oraya çıkıp anıramadı. Ama şu anda köşesinde o görevi ifa ediyorlar. Hem Türkiye Pasaportunu hem de ayyıldızlı bayrağımızı gururla şerefle taşıyoruz.”
 TÜRKÇE’Yİ ASLA UNUTMAYIN
“Siz büyük bir ülkenin büyük bir milletin çocuklarısınız. Türkçe’yi asla unutmayın. Her ne ihtiyacınız olursa Dışişleri Bakanlığımızla sizlerin yanınızdayız. Her bir sorununuzla tek tek ilgileneceğiz. Büyük devlete yakışan ne ise onu yerine getireceğiz. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizin de ülkenizle gurur duymanızı özellikle istiyor ve arzuluyoruz. Ben her birinize başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Eğer burada iseler anne babalarınıza selamlarımı gönderiyorum. Aileleri Türkiye’de olanlara sizlerin selamlarını iletmeye de söz veriyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yolunuz, bahtınız açık olsun.”
BM’de Müslümanlar da temsil edilmeli
Öte yandan; Viyana’da düzenlenen Medeniyetler İttifakı 5. Forumu’nda konuşan Başbakan Erdoğan, dünyaya önemli mesajlar verdi.  
Türkiye ve İspanya olarak ilk adımını attıkları ve BM çatısı altında ilerleyen Medeniyetler İttifakı Girişiminin bu seviyelere ulaşmış olmasının sevindirici ve ümit verici olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin AB üyeliği Medeniyetler İttifakı Girişiminin başarısı noktasında son derece anlamlı ve önemli bir adım olacaktır. Asya, Afrika özellikle de Balkanlar ve Ortadoğu’da devam eden ya da sinsi bir tehlike olarak duran çatışma alanlarına daha fazla eğilmemiz gerektiği açıktır” ifadelerini kullandı.
MALİ’DEKİ GELİŞMELER
Mali’deki gelişmelerin dine dayalı bir şiddet olarak değerlendirilmesinin tarihi bir yanılgıya düşmek olacağını ifade eden Erdoğan, “Zira Mali’de farklı dinin mensupları birbirleriyle mücadele etmiyor. Orada bir terör unsuru oluşabilir veya oluşmuş olabilir fakat bunu eğer dine dayalı olarak ifade edecek olursak şunu bilelim ki hiçbir Semavi din terörü tecviz etmez. Hele hele İslam anlamı itibariyle zaten ‘Silm’ yani barış anlamına gelmektedir” dedi.
BM GÜVENLİK KONSEYİ’NE SERT ÇIKTI
BM Güvenlik Konseyi’nin dünyanın tümünü temsil edip etmediği sorusunu yönelten Erdoğan, şöyle konuştu: “Burada 3 kıtayı görüyoruz. Asya var, Avrupa var, Afrika var. Bunların dışında dünya daimi temsilciler arasında yok. Peki dini noktada bu 5 tane üye dünyadaki tüm inanç gruplarını temsil ediyor mu? Asla temsil etmiyor. Geçici üyelerin BM Güvenlik Konseyi’nde kıymeti harbiyesi var mı? Hayır. Bu 5 tane üyenin 2 dudakları arasındadır. Öyleyse işin temelinde bir sıkıntı var. Suriye problemi neden halledilmiyor? 2 üye bu işe hayır dediği için halledilmiyor. BM dünya barışını sağlamak için kurulmadı mı? Dünya barışına hizmet etmek için kurulmadı mı? Mademki dünya barışına hizmet etmek için kurulmuştur o zaman BM’nin yeniden şiddetle bir reforma ihtiyacı vardır. Bu reformu sağlayacak olanlar da yine tüm dünyadaki ülkelerdir. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve bu işi çözeceğiz” dedi.
FİLİSTİN TEŞEKKÜRÜ
Filistin’in gözlemci üye sıfatıyla BM Genel Kurulu’nda oylanmasının tarihi bir başarı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu desteği veren tüm ülkeleri ben şahsım, milletim, ülkem adına gönülden alkışlıyorum, gönülden destekliyorum. Zira bu kırılma noktasıdır. Dünya barışı adına bir kırılma noktasıdır. Bir değişim, dönüşümdür. Bunu sağladıkları için destekliyorum, alkışlıyorum, tebrik ediyorum. Çünkü BM Genel Kurulu’na da bu yakışırdı ve onlar birçok şeylere rağmen 138 devlet elini kaldırmak suretiyle bu işi başarmıştır” diye konuştu.
İKİLİ GÖRÜŞMELER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ayrıca, Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Nassir Abdulaziz Al-Nasser ve BM 67. Genel Kurulu Başkanı Vuk Jeremic’i ayrı ayrı kabul etti.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23