Okuyunca çok şaşıracaksınız! Türkiye'de 70 yıl önce kira krizi böyle çözülmüştü
Ateş Yalazan, ülkemizde son ayların en sıcak konusu haline gelen kiralardaki fahiş artışa dair ilgi çekici bir yazı kaleme aldı.
Ateş Yalazan, ülkemizde son ayların en sıcak konusu haline gelen kiralardaki fahiş artışa dair ilgi çekici bir yazı kaleme aldı. Hürriyet gazetesi yazarı, yaklaşık 70 yıl önce Türkiye'de kira sorununun nasıl çözüldüğünü aktardığı köşesinde şunları kaydetti:
"Türkiye’de son ayların en sıcak konusu kiralardaki fahiş artış.
Hürriyet’in dünkü manşetinde yer alan Nuray Babacan’ın haberinde, bu artışların kontrol altına alınması için yapılan hazırlık vardı.
Kiralardaki fahiş artışlar, bundan 68 sene önce de en çok tartışılan konulardan biriydi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
19 Eylül 1954 tarihli Hürriyet’in manşetinde, “Ev kiralarının yükselişi karşısında dar gelir sahipleri himaye olunacak” deniliyordu:
“Son aylar içinde bilhassa büyük şehirlerde mesken kiralarının fahiş bir surette yükseldiğine dair yapılan neşriyat, alakalılar arasında büyük bir dikkatle takip olunmaktadır. Mesken kiralarında bugünkü başıboş nizam yerine dar ve mahdut gelirli vatandaşları nispeten himaye edecek bazı esasların tespit olunacağı anlaşılmaktadır.”
Bu tarihten itibaren kira konusu aylarca süren tartışmaların öznesiydi.
Çözüm bulunması o kadar uzun sürdü ki, TBMM aradan geçen 8 ayda hâlâ bir karara varamamıştı.
10 Mayıs 1955’te Hürriyet’in manşeti şöyleydi:
“35 mebus konuştuğu, 18 mebus sıra beklediği halde Meclis kira tasarısı hakkında dün de bir neticeye varamadı.”
Tüm tartışma, kiraların sınırlanması konusunda yaşanıyordu. Kimisi “Artışlara sınır getirilemez” diyordu. Kimisi ise dar gelirlilere işaret ediyordu.
KAPININ ÖNÜNDEKİ LÜKS OTOMOBİLLER
Meclis’teki tartışmalar gece gündüz devam etti. Nihayet 18 Mayıs günü kira düzenlemesi yasalaştı.
Son günkü oturumda Zonguldak Mebusu Hüseyin Balık şunları söyledi:
“Elbette tahdit (sınırlama) edeceğiz. Bir vatandaş çoluk çocuğu için gelir kaynağı temin etmek kaygısıyla bir bina yaptırdığı takdirde biraz mahrumiyete katlanmak zorundadır. Halbuki bugünkü vakıa tamamen tersinedir. Bina sahipleri bu iş için harcadıkları paranın, buna takatı olmayan vatandaşların sırtından en kısa zamanda itfasını istemekte, binayı kiraya vermelerinden itibaren kapılarının önüne birer lüks otomobil çekmektedirler.”
Kabul edilen yasaya göre artışlar için 1939 yılının, yani 16 yıl öncesinin kira bedelleri veya belediyenin o yılki rayici esas alınacaktı. Ve bu bedeller üzerinden “meskenler için yüzde 200, meskenden gayri olan yerler için yüzde 400 zam” yapılacaktı.
1947’den sonra inşa edilen binalar için ise 1953 yılının kiraları esas alınacaktı.
Yaklaşık 70 yıl önce Türkiye’deki kira sorunu işte böyle meşakkatli, aylar süren bir formülle çözülmüştü.
Umarım günümüzde çözüm bu kadar uzun süre almaz."