Pakistanlı yetkililer, terörist İsrail’in Gazze başta olmak üzere bölgeye yönelik saldırılarının tüm İslâm coğrafyasında güvenlik kaygılarını artırdığını ifade etti. İsrail’in Katar’a yönelik son saldırılarının da bu kaygıları daha görünür kıldığına dikkat çekildi. Pakistan’a göre bu tür eylemler, İslâm ülkelerinin tek tek verdiği tepkilerin yetersizliğini ortaya koyuyor ve ortak bir savunma şemsiyesi ihtiyacını gündeme getiriyor.
Pakistanlı yetkililer, terörist İsrail’in Gazze başta olmak üzere bölgeye yönelik saldırılarının tüm İslâm coğrafyasında güvenlik kaygılarını artırdığını ifade etti. İsrail’in Katar’a yönelik son saldırılarının da bu kaygıları daha görünür kıldığına dikkat çekildi. Pakistan’a göre bu tür eylemler, İslâm ülkelerinin tek tek verdiği tepkilerin yetersizliğini ortaya koyuyor ve ortak bir savunma şemsiyesi ihtiyacını gündeme getiriyor.
“NATO benzeri ittifak” neyi kapsayacak?
Önerilen modelde, İslâm ülkelerinin savunma ve güvenlik politikalarının ortak bir çatı altında koordine edilmesi öngörülüyor. Bu kapsamda ortak tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, ekonomik ve diplomatik yaptırımlar ile gerektiğinde askeri caydırıcılık gündemde. Pakistanlı yetkililer, ittifakın siyasî dayanışmaya da hizmet etmesi gerektiğini belirtiyor.
Uluslararası yankılar
Çağrı, Arap ve İslam dünyasında farklı yankılar uyandırdı. Mısır gibi bazı ülkelerin bu fikre sıcak baktığı, diğerlerinin ise iç politik dengeler nedeniyle temkinli yaklaştığı kaydediliyor. Körfez ülkelerinin tutumu, ittifakın geleceği açısından belirleyici görülüyor.
Pakistan’ın çıkışı, İslâm dünyasının siyasî ve askerî birlik arayışını yeniden gündeme taşıyan kritik bir hamle olarak görülüyor. Terörist İsrail’in saldırganlığına karşı ortak tepki mekanizması oluşturma fikri, uzun vadede İslâm ülkelerinin kendi güvenlik mimarilerini inşa etmesi yönünde önemli bir adım oluyor. Ancak ittifakın somutlaşabilmesi için katılım iradesi, karar alma süreçleri ve finansman konularında güçlü bir uzlaşıya ihtiyaç duyuluyor.