O koku 'lağım kokusu' Kemal Bey!
CHP'nin yönetiminde bulunan İzmir'de yaşayan halk, lağım kokusunda dert yanarken geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyunun geçtiği sırada vatandaşlar tarafından açılan “Kokuyu almıyor musun?” yazılı pankart gündeme oturdu.

Yeniakit Gazetesi Yazarı Zekeriya Say, İzmir'de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki göstermek amacıyla açılan “Kokuyu almıyor musun?” yazılı pankartla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazdı:
“İzmir’in dağlarında çiçekler açar. Altın güneş orda sırmalar saçar.”
Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun İzmir’e girişini konu edinen İzmir Marşı’ndaki bu dizelerde kent, yemyeşil ve aydınlık bir şehir olarak tasvir ediliyor.
Tokatlı şair Cahit Külebi de, 1940’lı yıllarda kaleme aldığı şiirinde;
“İzmir’in denizi kız, kızı deniz / Sokakları hem kız hem deniz kokar!..” ifadeleriyle, “kız” metaforu üzerinden İzmir’i, temiz ve güzel kokan bir şehir olarak betimliyor.
Külebi’nin şiiriyle 50’li yıllarda tanışan ve aklındaki bu tarifle İzmir’e ilk ziyaretini 1970 yılında gerçekleştiren yazar Hıncal Uluç, ilk izlenimini şöyle aktarıyor;
“Modern Folk Üçlüsü ile ben ve menecerleri, ziyaret ediyorduk kenti. Ve Külebi’nin masalı ilk anda çökmüş görünüyordu. İzmir’in sokakları deniz değil, bok kokuyordu. Denize akan lağımlar, körfezi öyle bir leş haline getirmişti ki, anlatması zor. Otobüsünüzde birden yanınızdakine bakıyordunuz. O da aynı dehşetle size bakıyordu. “Kim altına yaptı” diye.”
Evet!
Marşlarda ve şiirlerde, pırıl pırıl temiz, mis gibi kokan bir İzmir tarifi yapılsa da..
Kemalistlerin ruhani lideri Yılmaz Özdil gibi yazarlar, “Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Kordon’suz evde oturabiliriz, konforsuz balkonda oturamayız” şeklinde yazılar yazsa da…
İzmirliler, bırakın balkonlarda oturmayı, lağım kokusundan pencereleri kapatıp kendilerini evlerine hapsediyorlar.