Baltacıları koruyan cunta yönetimi, 20 bin darbe karşıtını tutukladı. Tutuklamaları yapan Mısır polisi, İhvan’ın liderlerine dahi kötü muamele ile yaklaşıyor.
Tutukluların pek çoğu halen hakim karşısına çıkartılmazken, bir kısmı aileleriyle de görüştürülmüyor.
Tutuklananların bir kısmının ise kayıp olduğu bildiriliyor. Tutukluların çoğunu İhvan-ı Müslimin üyesi gençler oluştururken, çeşitli siyasi partilerden üyesi bulunan ‘Darbe Karşıtı Ulusal Koalisyon’ da tutukluluklardan en fazla nasibini alan kesim oldu. Ancak, Mısırlıların tutuklanması için İhvan üyesi olmaları da şart değil: Polisin yanından geçen birinin İhvan sakalı olarak bilinen kısa çember sakalı bırakması çoğu zaman tutuklanması için yeterli olabiliyor. Ülkedeki insan avı ise diktatör Hüsnü Mübarek döneminde varlığı bilinen “Emnü’d-Devle” teşkilatını hatırlatıyor.
Emnü’d-Devle birimi, Hüsnü Mübarek’i indiren 25 Ocak 2011 devrimiyle kapatılmasına rağmen, General Abdülfettah Es-Sisi’nin yönetimi ele geçirmesiyle birlikte yeniden kurulduğu tahmin ediliyor.
BALTACILARA DOKUNAN YOK
Ülkedeki bütün hukuksuzluk ve katliamları Polis-asker-baltacı üçgeni ile gerçekleştiren Mısır cuntası, darbe karşıtlarına yönelik tutuklama politikasını en ileri seviyede yürütürken, eski diktatör Mübarek döneminin paralı askerleri ‘Baltacılar’a ise dokunmuyor.
Rabiatü’l Adeviye katliamından Ramses’teki Fetih Mescidi muhasarasına kadar bütün katliamlara karışan ‘Baltacılar’ hakkında hiçbir hukukî işlem yürütülmüyor. Cunta yönetimi, baltacıları “Mısır halkının şerefli çocukları” diye adlandırıyor. Bu sebeple darbe karşıtı halk; baltacıları, “İçişleri Bakanlığı’nın Baltacıları” diye tanımlıyor.