Megakenti hizmetsizliğe mahkûm eden İmamoğlu şimdi de susuzluğa sürüklüyor! İstanbul’un başına gelmiş en büyük felaket
Bir yandan partililerle gizli ‘zoom’ toplantıları düzenleyip, diğer yandan CHP’li eski başkanlarla bir araya gelerek Kılıçdaroğlu’nu devirme planları yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u adım adım felakete sürüklüyor. İstanbul’daki barajların doluluk oranı İSKİ’nin resmi verilerine göre kritik seviye olan yüzde 36’nın altına düşerken, İmamoğlu yönetiminin İSKİ tarafından tüketicilere gönderilen uyarı mesajları dışında hiçbir somut adım atmaması dikkat çekiyor. Akit’e konuşan uzmanlar, “Koca şehir yeniden Sözen dönemine dönüyor. İmamoğlu İstanbul’un başına gelen en büyük felaket” görüşünde birleşti.
HABER MERKEZİ
Türkiye’nin en kalabalık kenti İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranları kritik seviyenin altına düştü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise eski CHP-SHP genel başkanlarından medet umup Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirme toplantıları yaparken, İstanbul adım adım büyük bir felakete sürükleniyor. İSKİ’nin resmi verilerine göre, İstanbul’da baraj doluluk oranı kritik seviye olan yüzde 36’ya düşmüş durumda.
AK Parti iktidarı döneminde yağmur bombası, kademeli su kısıtlaması, şehir suyuyla tarımsal faaliyete sınırlama, yeni baraj ve kayıpların önlenmesi için yapılan çalışmalar, atık suyun temizlenip geri dönüşüm sağlanması dahil bir çok karar ve proje hayata geçirilirken, İmamoğlu yönetimi İSKİ tarafından tüketicilere gönderilen uyarı mesajı dışında somut hiçbir adım atılmıyor. Şehircilik ve belediye yönetiminde uzman isimler ise alınacak tedbirleri ve İBB yönetiminin acizliğini Akit’e anlattı.
Topbaş döneminde etkili yöntemlere başvuruldu
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Bir inşaat mühendisi gözüyle ve bir su tüketicisi olarak barajdaki bu gidişat, barajlardaki buharlaşma bu iklim değişikliği su kayıpları ileriye yönelik vahim durumların habercisi. Belediyenin sadece İSKİ vasıtasıyla vatandaşı tasarrufa teşvik etmesi, mesajlar atması tabii ki önemli ama başka tedbirler de almak lazım. Barajlardaki mevcut suyun toplanmasına ve miktarının artırılmasına yönelik birçok yöntem var. Ve bunlar rahmetli Kadir Topbaş döneminde etkili bir şekilde kullanıldı. Denizdeki tuzlu suyun hissedilmeyecek derecede kademeli olarak sisteme dahil edilmesi, tatlı su şeklinde temin edilmesi, barajlardaki kayıpların azaltılması için çalışma yapılması, buharlaşmanın önlenmesi için özel yöntemlere başvurulması lazım. Melen projesinin farklı ayakları üzerine yoğunlaşmak lazım. İstanbul’un yağmur suları kanalizasyona akıyor. Bu suların tekrar geri dönüşümü ile ilgili herhangi bir proje duyuyor musunuz İBB yönetiminden. Yok. İSKİ’nin vatandaşa attığı mesaj dışında bir çalışmasını duymadık” dedi.
Sözen dönemine dönülüyor'
“İlave hemen bir stratejik planlama yapılması lazım. Yeni barajlar ve su krizine yönelik kapasitenin artırılması gerekli. Yani su seviyesinin düşüklüğü Türkiye için, İstanbul için önemli bir işaret. İBB İstanbul için neyi bekliyor? Zaten yüzde 10 seviyelerine düştüğü an evlerde su akmayacak demektir” diyen Ilıcalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmişte SHP’li Nurettin Sözen zamanında biz bunları yaşadık. Evlerde su akmazdı. Belli dönemlerde su verilir ya da hiç verilmezdi. Benzeri bir duruma doğru gidiyoruz ki bugünkü nüfus o Nurettin Sözen’in zamanına göre kat be kat arttı. Bu da muazzam bir tehlikeye işaret ediyor. Dolayısıyla belediyenin sadece mesaj atıp, “şu kadar suyumuz kaldı” demesiyle olmaz bu iş. İBB’nin reklama ayırdığı bütçeyi buralara kanalize etmesi lazım. Hatırlayın her evin çatısında bir su deposu vardı. Haftada iki gün su verilirdi. AK Parti iktidarıyla bu depoları kaldırdık. 24 saat sabit basınçlı su verir hale gelindi bütün şehre. Şimdi yine o döneme dönelim diyorlar. Trafik ve ulaşım çok kötü, şimdi birde şehir su şebekesi bu soruna eklenmek üzere. Vatandaş oyunu verirken İstanbul’a bu üç ana başlığı sorgulayacak. Özetle gerekli teknik tedbirler alınmalı. Kayıpları önlemek için çalışma yapılmalı. İç kanallar ve şebekedeki kayıp kaçak minimuma indirilmeli. Yer altı sularından istifade edilmeli. Arıtma sistemleriyle atık sular temizlenip gerekirse peyzaj ve çevre sulamaları bununla yapılmalı. Aksi takdirde İstanbul’u 90’ların SHP’li günleri bekliyor.”
Açılış yapmama töreni düzenleyen bir yönetim
Araştırmacı gazeteci yazar Cengiz Alçayır ise “Hatırlayın İmamoğlu 1 buçuk milyar liralık Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal etmişti. Açılış yapmama töreni yapıp, ‘şu yapraklar bizi alkışlayacak’ demişti. İşte İmamoğlu tam olarak budur. 4 buçuk yıldır İSKİ ile ilgili somut hangi projeleri var? Adım adım susuzluğa sürüklenen İstanbul’un su sorununu çözmek için tek bir projeleri yok. Yapraklar alkışlar mı bilemem ama bir iki hafta içerisinde İstanbul halkının yuhalayacağı kesin. Ki zaten yuhalanıyor da” dedi.
İstanbul kurtulacağı günü bekliyor
“Reklam, sanatsal faaliyet adı altında bu halkın milyonlarca lirasını israf ettiler, şimdi vatandaşa tasarruf mesajı atıyorlar. Yahu atın tamam da, önce siz biraz tasarruf yapın” diyen Alçayır, “İmamoğlu ve ekibinin aklında İstanbul’a faydalı olmak gibi bir fikir yok. Onun derdi, hak etmeyerek geldiği İBB başkanlığından, hak etmediği bir başka makam olan CHP Genel Başkanlığına sıçramak. İstanbul 4 buçuk senedir çile çekiyor. Ve kurtulacağı günü de sabırsızlıkla bekliyor. Çünkü o, İstanbul’un başına gelmiş en kötü şeydir” şeklinde konuştu.