Önceki gün 3 farklı soruşturmanın birleştirilmesi ile başlatılan, yerel seçimler öncesi özellikle İstanbul’u hedef aldığı anlaşılan soruşturmanın altından “paralel devlet yapılanması” çıktı.
MİT UYARDI
Önceki gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı Vekili Zekeriya Öz’ün gözetiminde Cumhuriyet Savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in yürüttüğü soruşturmalarda 52 kişi gözaltına alınmış, ses getiren operasyonun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’dan gizlendiği, operasyon anına kadar her iki isme de bilgi verilmediği öğrenilmişti. Yerel seçimler öncesi özellikle İstanbul belediyelerini hedef aldığı vurgulanan soruşturmaları cemaat medyası “büyük yolsuzluk operasyonu” olarak yorumlarken, Milli İstihbarat Teşkilatının Başbakanlığa şok etkisine neden olacak bir rapor gönderdiği ortaya çıktı.
İSRAİL DESTEKLİ “PARALEL DEVLET YAPILANMASI”
Çözüm sürecinde önemli bir rol üstlenen Hakan Fidan yönetimindeki Milli İstihbarat Teşkilatını KCK soruşturmasıyla etkisizleştirmek isteyen derin yapı hakkında Başbakanlığın uyarıldığı iddia edildi. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre skandal MİT soruşturması sonrası yapılan saha çalışmasında özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Adliyesine yönelik ciddi sızmalar olduğu tespit edildi. İstihbarat birimlerinin sızma girişimini “paralel devlet yapılanması” olarak tanımladığı, alternatif bu yapılanmanın dış destekli olduğu ifade edildi. Özellikle bölgedeki bütün planları alt üst olan İsrail Gizli Servisi MOSSAD’la ilişkili olduğu kaydedilen yapılanma ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.
OPERASYONEL DEVLET RAHATSIZ ETTİ
Kaynaklar İran, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar, Mısır ve diğer bölge ülkelerinde gerçekleştirilecek operasyonlar için Türkiye’nin uzun yıllar güvenli ülke olarak kullanıldığını, MOSSAD ve CİA’nın Türkiye üzerinden bölge ülkelerindeki operasyonları yönlendirdiğini söyledi. Operasyonel devlet anlayışını benimseyen AK Parti Hükümetinin MİT’i yeniden dizayn etmesiyle sahaya inen Türkiye’nin en büyük zararı İsrail ve ABD’ye verdiği ifade edildi.
HALK BANK VE ALTIN SORUŞTURMASI AYNI EKİBİN İŞİ
Türkiye’nin milli çıkarları doğrultusunda hareket edip İran’a yönelik ekonomik yaptırımları altın ihracatı ve Halk Bankası üzerinden dolaylı para aktarımıyla etkisizleştirdiğini vurgulayan kaynaklar, ambargonun gevşetilmesine nedene olan bu uygulamanın ABD ve İsrail tarafından büyük tepkiyle karşılandığını söyledi. Rapor edilen “Paralel devlet yapılanması”nın da bu noktada devreye girdiğine değinen kaynaklar, 2011’de sonlandırılan bir soruşturmanın içerisine basit suç delileri bulunan iki farklı soruşturma dosyası daha eklenerek karmaşıklaştırılmak istendiği, yerel seçimler öncesi AK Parti Hükümetini hizaya çekmek için toplum mühendisliği yapıldığı bildirildi.
DEVŞİRİLEN ELEMANLARI HARCAMAKTAN ÇEKİNMİYORLAR
Türkiye’nin son dönemde kırdığı altın ithalatı rekorunun bu durumla doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen istihbarat kaynakları, “ABD’nin ve İsrail’in açık ve dolaylı tüm uyarı yada tehditlerine boyun eğilmedi. Enerji çeşitliği ve arzı egemen ülkelerin olmazsa olmazlarından. Türkiye’de hem enerji arzını hem de bölgedeki İsrail-ABD ablukasını kırmada kilit konumda bulunuyor. 1. Körfez savaşında olduğu gibi müttefikler kazansın biz zararına katlanırız diyen bir Türkiye artık yok. Olmayacakta onlarda bu durumu fark ettikleri için 28 Şubat döneminde başlattıkları sızma çalışmasını ve sonrasında ABD’de devşirdikleri elemanları mevcut hükümeti devirmek için kullanmaktan yada harcamaktan çekinmiyorlar.” dedi.
