Abdullah Uzunlar: ‘Teknolojinin tüm imkânlarını Kur’an’ın hizmetine sunuyoruz.’“Kursta okuyan talebelerimiz, akademik eğitimlerini özel kolejlerin kullandığı yapay zekâ destekli programlar ile sürdürüyorlar. Öğrencilerimiz imam hatip liselerinde okuyan yaşıtlarından geri kalmadan hem İslami ilimler okuyor hem de İmam Hatip Lisesi mezunu olarak istedikleri üniversiteyi kazanabiliyorlar.”
İLİM VE KÜLTÜR EĞİTİM MERKEZİ (İLKEM), YAPAY ZEKÂYI EĞİTİM SİSTEMİNE ENTEGRE EDEREK KUR’AN KURSLARINDA BİR İLKE DAHA İMZA ATTI.
Kursta okuyan öğrenciler, artık yalnızca hafızlık ve islami ilimler değil değil; akademik eğitimlerini de özel kolejlerin seviyesinde, yapay zekâ destekli dijital eğitim sistemleriyle sürdürüyor.
İslami ilimler ile birlikte yabancı dil, akademik başarı, karakter eğitimi ve teknolojik becerilerin aynı çatı altında yürütüldüğü bu model, artık birçok okula ve kursa da ilham veriyor.
İlim ve Kültür Eğitim Merkezi (İLKEM) Müdürü Abdullah Uzunlar ile bu çığır açan sistemi konuştuk.
Kur’an kursları ve medreselerin gündelik hayattaki yeniliklere mesafeli olduğu sıkça dile getirilen bir eleştiri. Ancak son yıllarda İLKEM gibi kurumlar, okulların dahi hayali olan örnek aldığı modellerle gündeme geliyor. Kur’an kursları için “milat” denilen bu dönem hakkında neler söylersiniz?
Abdullah Uzunlar:
Bize hep şöyle bakıldı: “Kur’an kursları geleneğe bağlıdır, bu nedenle yeniliğe kapalıdır.” Oysa biz, bu anlayışı temelden reddediyoruz. Geleneğe sadakat, yeniliğe düşmanlık değildir. Aksine, geçmişin ruhunu bugünün araçlarıyla yaşatmaktır esas olan.
Biz İLKEM’de yapay zekâyı, modern teknolojiyi ve pedagojik gelişmeleri, Kur’an eğitiminin hizmetine sunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki Kur’an her çağda hayatı kuşatmak için inmiştir. İLKEM’de bugün hem geçmişin ruhunu yaşatıyoruz, hem de geleceğin dilini konuşuyoruz. Bu bir dönüm noktasıdır. Medrese artık sadece geçmişin değil, geleceğin de kurumudur.
Peki İLKEM’de nasıl bir eğitim modeli uygulanıyor? Oraya gelen bir öğrenci, normal bir liseye giden öğrenciden ne gibi farklarla yetişiyor?
Abdullah Uzunlar:
En temel fark, eğitimimizin kökünün derin olması. İLKEM’e gelen bir öğrenci:
- İslami değerlerle yoğrulmuş sağlam bir İslami ilimler ve manevi eğitim alır. Köklerine, inancına, tarihine, ecdadına yabancı değil; onlara sadık bir genç olur.
- Yabancı dil becerisi kazanır. Arapçayı hem klasik hem modern anlamda öğrenir; Arapça sunum, münazara ve metin çözümleme gibi pratik becerilerle yetişir.
- Hafızsa hafızlığını korur, değilse çok güçlü bir ezber altyapısı kazanır. Zihinsel disiplini oturur.
- Hayalindeki üniversiteye hazırlanır. Akademik başarıdan taviz verilmez. Hem ilmi hem fenni alanlarda donanım kazanır.
Sonuç itibariyle, İlkem’den mezun olan bir öğrenci; hem Kur’an’la hem çağla barışık, kendini iyi ifade edebilen, inançlı, zeki ve vizyon sahibi bir birey olarak mezun olur. Bu da onu, yalnızca bir okul öğrencisi değil, çevresine yön veren birisi haline getirir.
Bu anlattığınız kapsamlı eğitim programını hangi kurumlarla birlikte yürütüyorsunuz?
Abdullah Uzunlar:
Bu projeyi Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağlı Kur’an kurslarımız çatısı altında yürütüyoruz. “Kur’an’ı Anlama ve İslami İlimler” programı başlığı altında, hafızlığını tamamlamış öğrencilerimize güçlü bir Arapça ve İslami ilimler altyapısı kazandırıyoruz.
Program sonunda hem bir icazet hem de bir sertifika ile mezun olan gençlerimiz, bu birikimle imam hatip eğitiminin lise seviyesini de tamamlayarak üniversite hayallerine emin adımlarla ilerliyor. Yani bu sistem, hem dünya hem ahiret için sağlam temeller sunuyor.
Son dönemde bazı yerlerde Kur’an kurslarına olan ilginin azaldığı konuşuluyor. Ancak sizin kurumunuza bu yıl 300 küsür başvuru olduğunu, buna rağmen sadece 50-60 öğrenciyi kabul ettiğinizi öğrendik. Bu yoğun ilgi size nasıl bir sorumluluk yüklüyor? Sizce bu teveccühün sebebi nedir? Öğrenci kabulünde nelere dikkat ediyorsunuz?
Abdullah Uzunlar:
Öncelikle bu teveccüh bizi hem mutlu ediyor hem de büyük bir sorumluluk yüklüyor. Biz bu ilginin, yıllardır istikrarlı şekilde sürdürdüğümüz disiplinli eğitim, samimi rehberlik ve çağın gereklerine duyarlı yaklaşımımızdan kaynaklandığını düşünüyoruz.
Bize başvuran öğrenciler arasında seçim yaparken en çok dikkat ettiğimiz şey, öğrencinin isteği ve iradesi. En zeki olandan önce, en gayretli olanı arıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; “Rızkı dilediğime veririm ama ilmi sadece isteyene veririm” buyuruyor Rabbimiz.
Öğrenci isterse, kararlılık gösterirse; biz de ona gereken tüm ortamı, eğitimi, desteği sağlıyoruz. İlmi talep eden gençlerle çalışmak hem bize heyecan veriyor, hem de geleceğe dair umutlarımızı büyütüyor.
LGS’de istediği okula giremeyen , ancak okumaya çok istekli pek çok genç var. Bu öğrenciler bazen daha kaliteli eğitime ulaşacak yerler arıyorlar. Bu gençler için özel bir çalışmanız, modeliniz var mı?
Abdullah Uzunlar:
Tam da bu noktada biz devreye giriyoruz. İlkem’de yalnızca akademik başarıyı öncelemiyoruz; iradesi, gayreti ve karakteri olan her öğrenciyi kazanmak istiyoruz. LGS’de puanı düşük olabilir ama okumak istiyorsa, biz o öğrenciyi alıyoruz, hedeflerine ulaşana kadar destek oluyoruz inşallah.
Bu öğrenciler için alternatif bir model geliştirdik. İslami ilimler ile birlikte lise eğitimine de
çok önemsiyoruz. Lise eğitimini, yapay zekâ destekli programlarla tüm dersleri sistemli bir şekilde takip eden bir yapı ile sürdürüyoruz
Yani öğrencinin bir sınavda düşmesi, geleceğini kaybettiği anlamına gelmiyor. Biz İlkem’de, yeniden ayağa kalkabileceği bir zemin sunuyoruz. Bu model artık birçok veli ve öğrenci için “yeni bir umut” haline geldi.
İLKEM hakkında bize genel bilgi verir misiniz? Hangi vakfa bağlı, kimler öncülük ediyor?
Abdullah Uzunlar:
İLKEM, İLKSEÇ Vakfı’na bağlı bir eğitim kurumudur. Vakfımız; 19 şubesi 1500 öğrencisi ile Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren, hafızlar yetiştiren, dinine, milletine ve vatanına bağlı nesiller inşa etmeyi hedefleyen büyük bir yapıdır.
Bu davaya ömrünü vakfetmiş kıymetli büyüğümüz Ali Ulvi Uzunlar Hoca Efendi’nin rehberliğiyle yürüyen bu hizmet; sadece hafızlıkla sınırlı kalmayıp, akademik eğitimle İslami eğitimi bir arada sunan alternatif modeller de geliştirmektedir.
Hafızlık yapmak isteyen öğrencilerimize çok güçlü bir zemin hazırlanırken; hafızlık yapamayan veya yapmak istemeyen öğrencilerimiz için de ortaokul ve lise müfredatıyla entegre edilmiş, İslami kimliğini koruyan bir eğitim modeli sunulmaktadır.
Bu yönüyle Vakfımız, sadece bir Kur’an kursu değil; geleceğin ilimle, ahlakla, maneviyatla donanmış gençliğini yetiştiren, modern imkanlarla geleneksel eğitimi buluşturan örnek bir eğitim kurumudur.
Bizler burada, öğrencilerimizin hem dünyalarını hem ahiretlerini inşa etmeleri için çabalıyor, velilerimizin gönül rahatlığıyla emanet edebileceği bir yuva kuruyoruz.
Bu başarılı projeleriniz sebebiyle sizi tebrik ediyoruz. Son olarak bu programa katılmayı düşünen öğrencilere ve velilere ne söylemek istersiniz?
Abdullah Uzunlar:
Biz çok büyük bir medeniyetin, çok derin bir ilmin ve çok asil bir kültürün mirasçılarıyız. Bugün başarılı kabul edilen eğitim sistemlerinin temeli, bizim geçmişimizde saklı.
Rabbimizin bize indirdiği nizam, hayatı doğru okuduğumuzda her çağda başarıyı getirir. Hz. Ali Efendimizin şu sözü bizim temel pusulamızdır:
“Çocuklarınızı onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.”
Bizim hedefimiz; Kur’an’ı anlayan, dinine, milletine, ümmete,insanlığa hizmet aşkıyla yetişen, her anlamda donanımlı bir nesil inşa etmektir. Gençlerimize diyoruz ki:
“Bugünün değil, yarının Türkiye’sine hazırlan!”
Biz bu yolda, teknolojinin tüm imkanlarını, geleneğin özüyle buluşturma gayesiyle çalışıyoruz.
Çünkü inanıyoruz ki;
“خير الناس من ينفع الناس”
En hayırlınız, insanlığa en faydalı olanınızdır.
Necip Fazıl’ın da dediği gibi:
"Fikirde, sanatta, anlayışta, anlatışta, buluşta, tutuşta, dünyanın en büyük adamı olmak isterdim; nefsim için değil de, sırf O'nun ümmetinden en hakir ferde düşen liyakat payını ve üstünlük derecesini göstermek için...
bugün Kur’an kursları sadece hafız ve islami ilimler mezunları değil, lider, dil bilen, akademik donanımlı, karakterli gençler yetiştiriyor
Bir anne babanın kalbindeki en büyük dua nedir?
Evladının, hem vatanına hem milletine, hem ümmetine hem de dinine faydalı bir insan olması…
Kültürüne yabancılaşmadan büyüsün ister. Geleneklerinden kopmasın, ama çağı da yakalasın. Elindeki Kur’an’la, gönlünde imanla yürüsün. Arapça bilsin, yabancı dilde konuşsun, çağın teknolojisini de öğrensin. Ama her şeyden önce bir insan olsun. Ahlaklı, şuurlu, karakterli…
Aslında bu, sadece bir velinin değil; bir ümmetin hayalidir. Bizim hayalimiz
Başvuru Formu https://www.ilkemislamiilimler.com/?p=2141
İlkem Site Linki https://www.ilkemislamiilimler.com/






