Avrupa Parlamentosu’nun Gezi Parkı olayları ile ilgili kararına sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Avrupa önce kendine baksın... İngiltere ve Yunanistan’daki olaylar sırasında neredeydiler! Türkiye’yi eleştirmek AP’nin haddine mi?” dedi. Dışişleri Bak
AKİT / ANKARA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kapatılan belde belediyelerinin AK Partili başkanlarına hitap etti. Gezi Parkı olaylarında molotofkokteyli kullananlarla, yakıp yıkanlarla, kamu mallarına zarar verenlerle ilgili yargıyı göreve davet eden Başbakan Erdoğan, “Biz yürütme olarak üzerimize düşeni yapacağız. Yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz” dedi.
“KİMSE SAPTIRMASIN”
Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediye Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından kapanan belde belediyelerinin AK Partili başkanlarıyla bir araya geldi. Rixos Otel’de düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Hukuk devletinde herkesin hukuk kurallarına uygun olarak hareket etme mecburiyeti bulunduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, polisin biber gazı kullanmasına ilişkin eleştirileri cevapladı. Erdoğan, “Biber gazını güvenlik güçleri kullanabilir. Gerek AB müktesebatı, gerek ileri demokrasilerde, ABD dahil hepsinde biber gazı kullanılıyor. Yeri geldiğinde güvenlik gücü kullanır. Bu onun en tabii bir hakkıdır. Marjinal gruplar molotoflarla, taşlarla saldırırken güvenlik güçlerinden beklenen nedir? Bunu kimse saptırmasın” diye konuştu.
“600’Ü AŞKIN POLİS YARALANDI,
NEDEN KONUŞMUYORSUNUZ”
Bu süreçte 600’ü aşkın polisin yaralandığını, bir komiserin şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunların niye konuşulmadığını sordu. Erdoğan şunları kaydetti: “Yatıyorlar kalkıyorlar polis de polis. Bunların sorgulanması lazım da, bu illegal örgütlerin, yakıp yıkanların sorgulanmasını niye gündeme getirmiyorsunuz? Açıklama yapıyorlar. ‘Gözaltına alınanlar bırakılsın’. Emriniz olur hemen bırakacağız zaten. Biz yürütme olarak üzerimize düşeni yapacağız. Yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Molotofkokteyli kullanmak, yakıp yıkmak suçtur.” Erdoğan, “Türkiye AK Parti dönemine kadar imtiyazların haklı olduğu bir ülkeydi. Kaymak tabaka, elit tabaka, seçsinler, bazı sermaye çevreleri özellikle de faiz lobisi bir avuç olmasına rağmen 76 milyona hükmediyor, 76 milyona dayatmalarda bulunuyordu” dedi.
“GEZİ’NİN SAHİBİ İSTANBULLULARDIR”
“Kamu mallarına zarar verilmiştir. Şu anda 100 trilyonu aşkın zarar var. Kim ödeyecek bunu? Vergilerden elde edilen imkanlarla devlet ödeyecek. Esnafımız, tüccarımız iş yapamaz hale geldi. Bu sadece Taksim meydanıyla ilgili değil, Türkiye genelinde. Taksici, minibüsçü bunlar da.. Belediye otobüsünü yakıp yıkıyorlar, şoförün makamına geçip poz veriyorlar. Bu bir vatansevere, bu ülkenin evladına yakışır mı? Bunun adı özgürlük mücadelesi, bir hak arama mücadelesi olamaz. Ben o samimi, çevreci kardeşlerime diyorum ki bizi daha fazla üzmeyin, siz çekilin, o uç olanlarla bizi karşı karşıya bırakın, biz o Gezi Parkı’nı temizleyelim ve orayı sahiplerine teslim edelim. Oranın sahipleri İstanbullulardır, yurtiçinden, yurt dışından gelen turistlerdir. Samimi, dürüst çevrecilerin başımızın, gözümüzün üstünde yeri var. Meydanı illegal örgütlerin cirit attığı bir yer haline getirtmeyiz.. Türkiye’de sokakta hesap görme dönemi tamamen kapanmıştır. Milletin iradesini sokakta gaspetme dönemi kapanmıştır. Milleti sindirme, milleti korkutma, ürkütme dönemi tamamen kapanmıştır. Çok açık söylüyorum, şehirlerde terör estirilmesine müsaade etmeyeceğiz”dedi.
“PLEBİSİT YAPALIM”
Erdoğan, Gezi Parkı heyetiyle görüştüğünü hatırlatarak, “Ben akşam gelenlere dedim ki bu konuda o kadar hassas mısınız, o zaman bir plebisit yapalım. Plebisit referandumun değişik şekli. Belediyenin yapabileceği bir uygulamadır. Dar çerçevede Beyoğlu’nda da yapabilir, İstanbul genelinde de yapabilir. YSK ile ilgili bir iş değil. Yerel Yönetimler Kanunu’nda belirlenmiş bir şey. Bu adımı bu şekilde atabiliriz. Gelen arkadaşların bir kısmı sevindi, bir kısmı sıcak bakmadı. Ya buna evet diyeceksiniz, ya da bizim uygulamamıza evet diyeceksiniz. Ben Topçu Kışlası projesinin kamuoyu araştırmasını 2011 öncesinde yaptım. Bunu açıkladığımda 3 bin kişi ayakta alkışladı. O günden bugüne olumsuz bir yaklaşım duymadım” diye konuştu.
“ÜLKE KAZANSIN BİZ KAYBEDELİM”
“76 milyonun her bir ferdi bizim nazarımızda birdir, beraberdir, kardeştir. Biz ayrım yapmadık. Ama şu anda muhalefet bu ülkede mezhebi bir kaşıma gayretindedir. Son Hatay olayında bu işin tahrikçilerinin ana muhalefet partisi mensubu olduğu ortaya çıkmıştır. Bu işin bir numaralı şüphelisi de yakalandı ve her şey bir bir dökülüyor. CHP milletvekillerinin Suriye’ye giderek neler yaptığı, bize neler taşıdıkları hepsi ortada. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kimseye bozdurtmayacağız. Birileri ‘AK Parti kaybetsin de ülkeye ne olursa olsun’ anlayışındalar. Ama biz ‘Ülke kazansın da biz kaybedelim’ diyoruz. Makamlar gelip geçicidir, baki olan hizmettir. İyi eserler bırakırsak hep dualarla yâd edilmektir. Kişi oturduğu makama bir değer katmıyorsa, o makama yük olunur. AK Parti daha kurulurken tüzüğüne 3 dönem kuralını koydu. Neden? Dedik ki arkadan bir nesil geliyor. Seçilme yaşını 18’e indirebilmek için çalışma yapıyoruz. Gençliğine parlamento yolunu açmada bu kadar cesur hareket eden bizim iktidarımızdır”
“BELEDİYELİĞİ KALDIRILAN
BELDELERİN YÜZDE 57’Sİ AK PARTİ’DENDİ,
DERDİMİZ PARTİZANLIK DEĞİL”
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini kimseye bozdurtmayacaklarını ifade ederek, “Biz birlik, beraberlik, kardeşlik kavramlarını slogan olarak kullanan değil bunların içini dolduran, bunların gereğini yapan bir partiyiz” dedi. Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediye Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından kapanan belde belediyeleriyle ilgili olarak da şunları kaydetti: “Kapatılacak belde belediyelerinin parti dağılımı bu yasada ne kadar samimi olduğumuzun en büyük ispatıdır.” Düzenlemeyle bin 637 belde belediyesinin kapandığına işaret eden Erdoğan, bunların 928 tanesinin AK Partili olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Biz meseleye partizanlık gözlüğüyle baksaydık yüzde 57’si AK Partili olan bu belediyeleri bu süreçte böyle bir değişime tabi tutmazdık. Bizim derdimiz partizanlık değil, millete hizmet. Partizanlık uğruna milletin bu emanetine asla ihanet içinde olmadık, olmayız. Bizim için önemli olan hizmetin kalitesidir. Bu en güzel nasıl verilebilir, biz buna bakıyoruz” şeklinde konuştu.
“CHP’YE, MHP’YE, BDP’YE
OY VEREN BENİM KARDEŞİMDİR”
Şu anda muhalefetin ülkede mezhebi bir kaşımanın gayreti içinde olduğunu dile getiren Erdoğan, süreci sabırla takip ettiklerini kaydetti. Hatay’da 53 kişinin hayatını kaybettiği olayın da bunun bir örneği olduğunu ifade eden Erdoğan şunları söyledi: “Bu işin içindeki aktörlerin kimler olduğunu biliyorsunuz. Bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kimseye bozdurtmayacağız. Biz birlik, beraberlik, kardeşlik kavramlarını slogan olarak kullanan değil bunların içini dolduran, bunların gereğini yapan bir partiyiz. Biz her zaman ‘ülke kaybetmesin, biz kaybetmeye razıyız’ diyen, bunun da gereğini yerine getiren bir partiyiz. Her uygulamamızda şahsi çıkarları değil Türkiye’nin çıkarlarını el üstünde tutuyoruz. Sandıkta başarılı olamayanlar sandık dışında nasıl netice alırız diye onun gayreti içindeler. CHP’ye oy veren, MHP’ye oy veren, BDP’ye oy veren benim kardeşimdir. Çünkü gerçekleri bilmiyorlar. Gerçekleri anladıkları zaman onlar da hakka teslim olacaklar.”
AP’NİN KARARINI TANIMIYORUM
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olayları gündemiyle toplanan ve kendisine tepki açıklamalarının yer aldığı bir açıklama yapan Avrupa Parlamentosu’na da tepki göstererek, “Sizin bizimle ilgili aldığınız kararları tanımıyorum. Siz İngiltere’ye bir şey söylediniz mi de bize söyleme hakkı buluyorsunuz” dedi. Erdoğan şöyle konuştu: “Avrupa Parlamentosu’nun bizlerle ilgili alacağı kararı tanımıyorum. Bu kararı alanlar önce Yunanistan’a baksınlar. Yunanistan’da halkla polis karşı karşıya geldiğinde AB yetkilileri neredeydi. 100 milyar Euro’yu aşkın para desteği verdiler. Onlar halbuki gösterilerini açız diye, işsiziz diye yaptı. Peki ya İngiltere. G-8 Zirvesi’nde, 30’u aşkın gösterici gözaltına alındı, yerlerde sürüklendi. Türkiye’deki bu görüntülere yandaş olan medya bile bu gösterileri göstermedi. Avrupa Parlamentosu AB üyesi İngiltere’ye neden böyle bir şey söylemedi. Biz üye değil, müzakereciyiz. Sen kim oluyorsun da benimle ilgili böyle konuşabiliyorsun. Senin haddine mi? Genişlemeden sorumlu bir adamları var, karşımda en ufak bir anti tez sunamıyor. Sonra çıkıyor dışarı tweet atıyor. Öbür tarafta sosyal demokrat bir tanesi, 15 gün önce ana muhalefeti eleştiriyor. 15 gün sonra da kendisine göre o yanlışını düzeltmek için kalkıp beni eleştiriyor.”
HÜLYA AVŞAR’I KABUL ETTİ
Başbakan Erdoğan, Hülya Avşar’ı kabul ederek, Gezi Parkı odaklı gelişmelerle ilgili 1 saat 15 dakika görüştü. Görüşme sonrası konuşan Avşar, “Ben, her zaman duygularımı açık açık söyledim. AKM konusunda, adı ‘Atatürk Kültür Merkezi’ olmak kaydıyla (referanduma) evet. Başbakanımız vakit ayırarak bana animasyon gösterdi. Çok güzel görünüyor şu anda, burada neye kızılıyor bilmiyorum. Ön yargı ve inatlaşma söz konusu diye düşünüyorum... Şöyle bir şey söylüyor Sayın Başbakanımız; ‘lütfen gerçekten kendini bilen kişiler bir çekilsinler, bir görelim orada kalan kaba, gerçekten bizi yoran, üzen ekibi. Ondan sonra ne yapacağımıza karar verelim.’ Bunu da anlamalarını istiyor” dedi. Avşar, “Gezi Parkı’na sanatçıların gitmesinden yana hiç olmadım” diye konuştu.
KARAKULLUKÇU’DAN VEDA ZİYARETİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün ayrıca görev süresi dolan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’yu kabul etti. Başbakanlık Resmi Konutu’nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü.
KARAR PROVOKATİF VE ADALETSİZ
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, Avrupa Parlamentosu kararına ilişkin, “AB üyesi ülkelerdeki benzer müdahaleler göz ardı edilirken Türkiye’deki olaylara bu denli provokatif ve adil olmayan bir yaklaşım gösterilmesi anlaşılır bir durum değildir. Ülkeye ve olaya özgü yaklaşımlar hem uluslararası camianın, hem de yakın ilişki içerisinde bulunduğumuz AP’nin itibarını ve inandırıcılığını zedelemektedir” dedi.