Kemalistler sınavda! PKK'lı teröristlere gazeteci diyenlerin peşine takılacaklar mı?
İstanbul 1 Nolu Barosu'nun PKK üyesi olmaktan haklarında yakalama kararı olan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Suriye'de etkisiz hale getirilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklama nedeniyle 'terör' soruşturması açılması üzerine gelişen olaylar, kurultay kararına yol açtı.
İstanbul 1 Nolu Barosu'nun, iki PKK'lı terörist ile ilgili "gazeteci" tanımlaması yapması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'terör' soruşturması açması ile sonuçlanmış, İstanbul 1 Nolu Baro yönetiminin de düşürülmesi istenmişti.
İstanbul 1 Nolu Barosu PKK üyeliği soruşturmasına muhatap olan ve haklarında yakalama kararı bulunan, yıllardır Suriye'nin kuzeyinde PKK'lı teröristlerle birlikte değişik görüntülerde boy gösteren Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in etkisiz hale getirilmesine dair 22 Aralık'ta şu açıklamayı yapmıştı: “Basına yansıyan bilgilere göre, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta saldırı sonucu yaşamını yitirmişlerdir. Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınması Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali niteliğindedir. İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Bu açıklamaya yönelik olarak savcılık, “PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler'' sarfedildiği gerekçesi ve iki ismin gazeteci olduğu söylenerek 'yanıltıcı bilgi' yayıldığı hatırlatılarak soruşturma açtı.
Baro yönetimi ise, kurultay kararı alarak savcılık soruşturmasını itibarsızlaştırmaya kalkışmıştı.
Şimdi solcu avukatların, İbrahim Kaboğlu'na destek vereceği belli olurken, ulusalcı kesimin temsilcileri önceki başkanlar Ümit Kocasakal, Mehmet Durakoğlu gibi isimlerin, PKK lehine açıklama yapmakla suçlanan İbrahim Kaboğlu'na destek verip vermeyecekleri merak ediliyor.
Yine İstanbul 1 Nolu Baro içinde binlerce kemalist, ulusalcı avukat bulunduğu ve bunların PKK terör örgütüne mesafeli oldukları biliniyor.
Şimdi soru şu:
PKK ile ilişki suçlaması yapılan baro yönetimine, kemalistler, ulusalcılar destek verecekler mi, vermeyecekler mi?
Kurultay yarın toplanıyor… Kemalistler zor sınava!
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı, gözlerini kör edip, PKK sempatizanlığı yapanlarla birlikte mi olacaklar, yoksa, hakimlerin haklarında yakalama kararı verdiği ve kaçak olarak Suriye'de yaşayan iki kişiyi, TSK'nın etkisiz hale getirmesini mahkum etmeye çalışanlara "Biz TSK'nın, bağımsız yargının yanındayız" cevabı mı verecekler…
