'Karşımızda Türkiye var, hesaplar değişti' İsrail’in korkusu Kudüs Savaşı!
İsrailli Emekli General Hacohen, Gazze'deki ateşkese rağmen yeni bir savaşın kapıda olduğunu sürerek kritik noktaya işaret etti ve Türkiye'ye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Orta Doğu’daki yeni güvenlik algısını “Kudüs Savaşı” olarak tanımladı.
İsrailli Emekli General Gershon Hacohen, İsrail merkezli Channel 7’ye verdiği röportajda Orta Doğu’daki yeni güvenlik algısını “Kudüs Savaşı” olarak tanımladı ve özellikle Türkiye’ye yönelik çarpıcı uyarılarda bulundu.
Hacohen, Gazze’de sağlanan ateşkese rağmen, “yeni bir savaşın” başladığını ve bu savaşın bölgesel ve Kudüs odaklı olduğunu belirterek “Yeni bir savaşa, Kudüs Savaşı'na doğru ilerliyoruz. Karşımızda Türkiye var. Bu tehlikelerini fark etmemiz ve bilmemiz gereken varoluşsal bir savaş” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL’İN HESAPLARINI DEĞİŞTİRDİ’
İsrailli general, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Kudüs ile ilgili kararlı bir duruşu olduğunu vurgulayarak “Onlar için Şam, aslında Kudüs’e giden bir basamak” dedi. Hacohen, Ankara’nın Orta Doğu’daki etkisinin, İsrail’in güvenlik hesaplarını ciddi şekilde değiştirdiğini söyledi.
Hacohen’e göre Türkiye’nin Orta Doğu’daki uzun vadeli hedefleri, sadece Suriye’deki güç dengelerini değil, Kudüs ve Batı Şeria’daki stratejik dengeleri de etkiliyor.
‘ANKARA OYUN KURUCU’
Bununla birlikte Hacohen, Türkiye’nin Suriye’deki etkinliğini vurgulayarak, Ankara’nın sadece bir bölgesel aktör değil, aynı zamanda “oyun kurucu” bir güç haline geldiğini belirtti. Suriye’deki askeri ve siyasi hareketler, Türkiye’nin Kudüs stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Cohen, ABD’nin o dönemdeki politikasının da Türkiye’nin elini güçlendirdiğini savunarak “Trump, Suriye sahasını Erdoğan’a bırakıyor ve bu durum Ankara’nın bölgesel kontrolünü artırıyor” diye konuştu.
‘DENKLEMİN MERKEZİNDE KUDÜS VAR’
Hacohen, bölgedeki yeni jeopolitik denklemin merkezinde Kudüs’ün yer aldığını ve Türkiye’nin bu süreçte başrol oynadığını aktardı. İsrailli general, Türkiye’nin Ortadoğu’da yeniden şekillenen düzende söz sahibi olmasının artık gizli olmadığını belirtti. Ayrıca Filistin Devleti kurulması yönündeki uluslararası girişimlerin, İsrail açısından stratejik bir risk yarattığını öne sürdü.
‘NÜFUS POLİTİKASI DEĞİL’
Hacohen, Batı Şeria’daki Yahudi nüfusunun artırılmasının savunma açısından kritik olduğunu vurgulayarak “Bu bir nüfus politikası değil, bir varlık ve güvenlik mücadelesi” dedi. Emekli general, hızlı konut çözümleri ve ekonomik teşviklerle bölgedeki Yahudi yerleşiminin güçlendirilmesi gerektiğini aktardı. Hedefin, sadece yerleşim sayısını artırmak değil, Türkiye ve diğer bölgesel aktörlerin planlarına karşı stratejik derinlik yaratmak olduğunu iddia etti.
‘TÜRKİYE GÜCÜNÜ ARTIRIYOR’
Öte yandan Hacohen, Türk donanmasının Akdeniz’deki hareketliliğine de dikkat çekerek, Türkiye’nin Mısır ile iş birliği içinde olduğunu ve Libya’da etkin bir deniz gücü oluşturduğunu söyledi. Hacohen’e göre Ankara’nın artan jeopolitik gücü karşısında İsrail’in Doğu Akdeniz ve bölgesel deniz güvenliği stratejilerini yeniden değerlendirmesi gerekiyor.
‘HAMLELERİ TESPİT ETMEK ZOR’
Röportajda Hacohen, Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerini “akıllıca ve stratejik olarak hesaplanmış yöntemlerle” yürüttüğünü ve bunun tespitinin İsrail tarafından zor olduğunu belirtti. İsrailli general “Türkiye’nin stratejik hareketleri, İsrail açısından sürekli bir gözlem ve analiz gerektiriyor. Savaşın tanımı net olursa hazırlık daha kolay olur, belirsiz olursa algı ve müdahale zorlaşıyor” diye konuştu.
‘EZBERLERİ BOZUYOR’
Uzmanlara göre Ankara’nın son yıllarda yürüttüğü aktif dış politika ve bölgesel diplomasi, yalnızca Gazze meselesinde değil Kudüs ekseninde de tüm ezberleri bozuyor. Hacohen’in açıklamalarında ortaya çıkan “Türkiye endişesi”, aslında Türkiye’nin bölgesel güç merkezi haline geldiğini bir kez daha gösteriyor.
