KORAY TAŞDEMİR / ŞUAYİP ALABAYGezi Parkı’nda üç-beş ağacın sökülmesi bahane edilerek başlayan protestoların, önceki gece Ankara’da bulunan Başbakanlık binası ve Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne yönelmesi protestoların masum olmadığını gö
“DERİN DEVLET HENÜZ DARBE YEMEDİ”
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu, CHP’yi ulusalcı ve Ergenekoncu bir kuşatmanın sardığını belirterek, “Reyhanlı olayının ardından Gezi Parkı meselesi, Yavuz Sultan Selim ve içki meselesi gündeme getirilerek toplumun kışkırtılması, profesyonelce devreye girilip çeşitli şekillerde sosyal medyayı alet ederek birden bire Türkiye’nin çeşitli illerinde binlerce insanın sokağa dökülmesi derin devletin henüz darbe yemediğinin işaretidir” dedi.
“HÜKÜMETE KARŞI PSİKOLOJİK
BİR HAREKÂT VAR”
Bülent Orakoğlu, Gezi Parkı olayında yaşananların hepsinin arkasında mevcut hükümetin irticacı hükümet olduğunun algısı yerleştirilerek Türkiye’de bir ‘Tahrir Hareketi’ yapmak istemelerinin bulunduğu söyledi.
Orakoğlu, “Bu olaylarda derin grupların hükümete karşı çok ciddi bir psikolojik harekât uyguladıklarını düşünüyorum. Bunun bazı sebepleri var. Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda üç seçimi birden yaşayacak olması bunun bir sebebi olabilir, dikkat ederseniz Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman sancılı olmuştur. Geçtiğimiz yıllara baktığımız zaman faili meçhuller ve ciddi toplumsal olaylar yaşanmıştır, hukuk rafa kaldırılmıştır. Bu derin yapılar, kendi istediği adaylar üzerine yön vermeye çalışmışlardır” dedi.
“İŞİN ARKASINDAKİ DERİN AKILLARIN
ORTAYA ÇIKARILMASI GEREKİR”
Bir siyasi partiye üye olmuş insanlar görüntüsü altında Türkiye’de “Tahrir ayaklanması”nın bir benzerinin yapılmaya çalışıldığına işaret eden Orakoğlu, “Bu olay aslında çok önemli bir olaydır. Bu işin arkasındaki derin akılların ortaya çıkarılması gerekir. Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar Türkiye’de tehlikeli bir duruma işarettir. Reyhanlı olayını da işin içine katarsak bu gibi olaylar, emniyet ile MİT arasında zafiyet var iddialarının arkasından meydana geliyor” diye konuştu.
“CHP ULUSALCI VE ERGENEKONCU
KUŞATMA ALTINDADIR,”
Türkiye’de bu olayları önleyebilmenin tek bir yolu olduğuna değinen Orakoğlu, “O da birlik beraberlik içinde olmamızdır” dedi.
Orakoğlu, “Reyhanlı olayına bakın, bu tamamen Alevi-Sünni çatışmasına ve Suriye’deki karışıklığı Türkiye’nin içerisine akıtmaya yönelik bir eylemdi. Bunların böyle devam etmesi halinde ciddi tedbirler almamız lazım. Gezi Parkı olayı da dâhil, bu süreçlerde birlik ve beraberlik içerisinde olmamız lazım. Ama CHP’nin ulusalcı ve Ergenekoncu kuşatma altında kalarak siyaset üretememesi ve kendi iç sorunlarını kapatmak için provokasyonlara girmesi yanlıştır” diye konuştu.
CHP’yi ulusalcı ve Ergenekoncu bir kuşatmanın sardığını ifade eden Orakoğlu, “Bu açıktır. Bunun yanında CHP’nin kendi içinde ayrılarak ulusalcı ve Ergenekoncu bir başka parti ile bölünmesi de muhtemeldir. Bu tür eylemlerdeki amaç her ne kadar basit olarak çevreyi ve doğayı korumak olarak görünse de bunun arkasında ciddi marjinal gruplar, Suriye politikasını yeren CHP vardır” dedi.
“BAŞBAKANLIK’A GİRİLMEK İSTENMESİ
PSİKOLOJİK BİR HAREKÂTTIR”
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil de, marjinal grupların ağaç savunmanın dışına çıkarak İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne girmeye çalışmasını ve Ankara’ya sıçrayan gösterilerde Başbakanlık’a yürünmek istenmesini değerlendirdi. Pakdil, “Bu gösteriler iktidarı sindirmeye yönelik psikolojik harekâtlardır. Amacının dışına çıkan gösteriler, Başbakanlık’a yönelik saldırı girişimleri bunun bir göstergesidir. Bütün hukukî kurallar çiğnenmek istenerek cebir yoluyla sonuç alınmaya çalışılıyor. Bu eylemlerde şiddetle gözdağı verilmeye çalışılmıştır” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın bugün dünya liderlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Pakdil, “Türkiye’de 3 seçimi arka arkaya kazanmış, 2 tane yerel seçim kazanmış, 2 tane referandum kazanmış iktidarın en iyisi ve teki. Başbakanlık Ofisi’ne saldırılarak güvenlik zafiyeti imajı verilmeye çalışılmıştır. Buradaki amaç dışarıya karşı imaj zedelemektir. Başbakan Erdoğan’ın demokratik yönetimi, vesayet rejimine karşı mücadelesi zedelenmeye çalışılmıştır” diye konuştu.
Söz konusu eylemlerin Türkiye’nin huzurunu bozmak isteyen insanların provokatif eylemler olduğuna dikkat çeken Pakdil, “Sadece Gezi Parkı’yla ilgili yapılacak olan bir düzenleme yüzünden çıkan bu kargaşa daha farklı şekilde de olabilirdi. İnsanlar bu tip çalışmaları beğenmeyebilir ve daha farklı şekilde çeşit çeşit protesto şekilleri de vardır. Her kanunun kendine göre bir disiplini vardır. Belli bir durum söz konusu ise bile insanlara zarar vermeyeceksiniz. Ama burada görülüyor ki çevreye ve işyerlerine zarar veriliyor. Ülkede bir huzursuzluk ortamı çıkarılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.