• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İşte depremin gerçek düşmanı

Yeniakit Publisher
IHA Giriş Tarihi:

Türkiye'nin kaçınılmaz meselelerinden biri olan deprem gerçeğinde çelik yapılar sarsıntıyı absorbe ederek esneklik sağlamasıyla betonarme yapılara göre daha az zarar ve yıkım ortaya koyuyor.

Türkiye'nin kaçınılmaz meselelerinden biri olan deprem gerçeğinde çelik yapılar sarsıntıyı absorbe ederek esneklik sağlamasıyla betonarme yapılara göre daha az zarar ve yıkım ortaya koyuyor. Dünya standartlarına uygun şekilde üretilen çelik ağırlıklı olarak sanayi yapıları, tünel ekipmanları, yol ve köprü konstrüksiyonları, spor tesisleri, alışveriş merkezleri, makine ve enerji sektörlerinde kullanılıyor. Konut projelerinde de kullanılmaya başlanan çelik, hafifliği ve esnekliği sayesinde depremin oluşturduğu sarsıntılara karşı büyük bir avantaj sağlıyor. Ayrıca çelik yapılar, deprem enerjilerini kendi içinde sömürerek binanın esnek kalmasına ve betonarme yapılara oranla daha az yıkım ve zarara uğruyor. Betonarme yapılara göre dönüştürüle bilirliği olan çelik, ekonomik olarak avantaj oluşturuyor. Sakarya’da Mono Steel fabrikasında inşaat mühendisliği yapan Kenan Keskin, çeliğin korunması durumunda betonarme yapılara göre daha uzun ömürlü olduğunu kaydetti.

Türkiye'de çelik kullanımının daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini aktaran İnşaat Mühendisi Kenan Keskin, "Çelik, çağımızın bulunmaz veli nimetidir bana göre. Hafifliği ve esnekliği sayesinde depremin oluşturduğu sarsıntılara karşı büyük bir avantaj sağlıyor. Betonarme yapılar, çeliğe göre daha ağır olduğu için deprem sırasında yıkılma riski daha fazla oluyor. Ayrıca çelik imalat aşamasında fabrikalarda üretilip sahaya gönderildikten sonra montajı yapıldığı için betonarmeye göre bir zaman kazandırıyor. Bu yüzden tercih edilmesinin sebeplerinden bir tanesi de budur. Özellikle bu durum deprem gibi afetlerde ortaya çıkan barınma alanı, altyapı sistemleriyle bizlere bir şekilde çözüm sağlamaktadır. Bunun haricinde çelik yapılar, deprem enerjilerini kendi içinde sömürerek binanın esnek kalmasını sağlar. Bu esneklikle de binanın yıkılmasını önler. Betonarme yapılar daha sert yapılar olduğu için kırılmalar ve yıkım riski daha fazla oluyor. Bu sebeple de deforme olmadan çelik yapılar ayakta kalabilmektedir. Ayrıca çelik dönüştürülebilen bir malzeme olduğu için ekonomik açıdan büyük bir avantaj sağlamaktadır. Türkiye'de çelik kullanımı betonarmeye gör kıyasla belli bir mesafeye gelmemiş oranda ve Türkiye'de çelik yapı oranı hala düşük. Ancak son yıllara baktığımızda endüstriyel yapılarda büyük çaplı yapılarda çelik kullanımının arttığını görmekteyiz. Özellikle deprem sonrasında yeniden inşa süreçlerinde çelik yapıların kullanılmasının daha fazla teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum. Hem güvenlik hem de hızlı uygulanabilirlik açısından bence çelik geleceğin yapı malzemesi olmalıdır" dedi.

Muhtemel depremlerde çelik yapıların betonarme yapılara oranla sağlamlık ve can kayıplarındaki risk oranına ilişkin de bilgilendirmelerde bulunan Keskin, "Bununla ilgili 'Minimuma indirir, tamamen bina yıkılmaz' diye kimse söylemiyor. Gerekli hesapları varsayım olarak yapıyoruz. Yaptığımız statik, paket programlar olsun belli bir durumu kabul ederek program yapıyoruz. Depremin nasıl bir etki getireceğini bilmediğimiz için belirli katsayılarla bunu önlemeye çalışıyoruz. Tabii ki çelik yapılar yıkılabilir ama betonarmeye göre verdiği zarar ve yıkım daha az olur" diye konuştu.

Keskin, denetimlerin de sıkı şekilde yapılması gerektiğini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Neticede biz insanların yaşayabileceği ortamları inşa ediyoruz. Bu yeterince denetlenmediği zaman, çıkan programdaki verilerle oynamak çok basit. Denetleyici kuruluşlar yeteri kadar denetleme yapmadığı zaman yapıları dikenler, işlerini prosedüre göre yapmıyor. Bundan dolayı deprem anında da asrın felaketini yaşayabiliyoruz ve ne yazık ki hiç akıllanmıyoruz. Bu son depremden akıllandık diyoruz ama bakıyoruz her şeyin aynı şekilde devam ettiğini görüyoruz. Betonarmede her türlü malzemeyle oynanabiliyor ama çelik öyle değil, belirli bir şekilde dünya standartlarına uygun yapımı var, başka bir şekilde üretim yapamıyoruz. Betonarmede bu homojenliği bozabiliyor insanlar. Örneğin demirini az koyabiliyor, betonuyla oynuyor bir şekilde malzemeden çalma dediğimiz olayı yapabilir. İnsanlar maliyeti ne kadar az tutarsak o kadar kâr elde ederiz düşüncesiyle bina yapıyor"

Çelik yapıların bakımının da kolay olduğuna dikkat çeken inşaat mühendisi Kenan Keskin, "Çelik yapıların bakımı da kolay betonarme yapıları yaptıktan sonra en fazla boyasına müdahil olabiliyorsunuz ama çelik yapılarda öyle değil. Bir bina için 50 yıl biçilirken, çelik ise bakımları yapılırsa 100-150 yılları görebiliyor. Çelik, yangına karışı zayıf bir malzeme. Yangından iyi muhafaza edilirse ve korozyona karşı korunursa çok uzun ömürlü yapılar çıkabiliyor. Nitekim baktığımızda, Avrupa'da birçok dünya eseri diye nitelendireceğimiz yapılar çeliktir, örneğin Eyfel Kulesi çeliktir. Bakımı düzgün yapıldığı için bu zamana kadar gelmiştir" ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Gültekin

DEPREM KUŞAĞINDA BULUNAN ÜLKEMİZ, ARTIKL DEPREMLERDEKİ CAN VE MAL KAYBINI ÇELİK YAPILARLA YOK EDEBİLİRİZ.

YILMAZ DURMUŞ

Depremin gerçek düşmanı, deprem gerçeğinin kabullenilmesi yerine her deprem olduktan sonra miadını doldurmuş profesörleri ekranlara taşımak bir kaç gün sonra hiç deprem olmamış olmayacak gibi yaşamaya devam etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN yıllarca bu durum için KENTSEL DÖNÜŞÜM üzerinde çok fazla kafa yormasına fiilen çalışmalara başlamış olmasına karşılık chpkklıların sadece İstanbul bağlamında 43 yürütmeyi durdurma kararı için dava açtıklarını unutmayalım. Buradan hareketle Ekrem İmamoğlu'nun 2019 seçim öncesi İstanbul'da deprem için dönüşüme 5 yıl içinde halledebileceğini beyan ederken 2023 seçim öncesi bunun için 100 yıl yetmez diyor. Biride çıkıp demiyor ki bu ne aymazlık niye göz göre göre YALAN söylüyorsun demiyor. İstanbul'un hizmetine sunulacak 560 milyar TL sını ceplerine aktardıkları halde hala Özgür Özel onun suçlarını hırsızlıklarına perde olmak için sokakları karıştırmaya çalışıyorsun çok ayıp çok ayıp anamuhalefet partisi genel başkanına yakışmıyor
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23