İşte CHP’nin adaleti! Hakkını aradı tazminatsız kovuldu!
CHP'li Kartal Belediyesi ile sendika arasında 6 aydır süren görüşmelerden sonuç çıkmayınca yüzlerce işçi greve giderek iş bıraktı.
SEBAHATTİN AYAN/İSTANBUL
CHP’li Kartal Belediyesi ile sendika arasında 6 aydır süren görüşmelerden sonuç çıkmayınca yüzlerce işçi greve giderek iş bıraktı. Grev sırasında Kartal Belediyesi, CHP’li diğer belediyelerin araçlarına çöplerini toplatarak grev kırıcılığı yaptı. CHP’li Belediye meclis Üyesi Özkan Özdemir’in Beykoz Belediyesi’nin aracıyla çöp topladığını gören personel Belgin Taş, “Grev kırıcılığı yapıyorsunuz” diyerek duruma tepki gösterdiği için tazminatsız işten çıkartıldı. Kartal Belediyesi bünyesinde 10 yıldır özveriyle çalışan bir kadın emekçi olduğunu belirten Taş, psikolojik şiddet, mobing ve haksızlığa uğradığını savunarak, “İşi elinden alınan, tazminat hakkı gasp edilen ve işsizlik maaşı dahi alamayacak şekilde işsiz bırakılan bir emekçiyim.” dedi.
HAKKIMIZI SAVUNDUĞUM İÇİN İŞTEN ATILDIM
Ekmeği elinden alınan personel Belgin Taş, yeniakit.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu.
Hem kendi hem de grevde olan emekçilerin hakkını savunduğu için CHP'li Belediye Meclis Üyesi Özkan Özdemir’in girimleri sonucu işten çıakrtılan Taş, “Kartal Belediyesinde 10 yıllık bir geçmişim var. Zaman zaman farklı adayları desteklediğimizden dolayı psikolojik şiddet ve mobbing zaten görüyorduk. Ama 31 Mart seçimlerinden sonra mobbing ve psikolojik şiddet daha da şiddetini arttırdı. Yer değişikliği ile başladı. Müdür Gamze Yavuzer, Başkan yardımcısı Mustafa Ağdaş, Cem Boztaş ve Bayram Samast aracılığıyla psikolojik şiddet ve mobbing hız kesmeden devam ediyordu. Yerim değiştikten sonra hiç alakasız âtıl bir yere verdiler. Ben Balıkesir Üniversitesinde Moda Tasarımı bölümünden mezun oldum. Aynı zamanda İşletme okudum. Diğer yandan yüksek lisansımı da Medeniyet Üniversitesi’nde Yerel Yönetimler ve Şehircilik üzerine yaptım. Bu kadar donanıma ve yeterliliğe sahipken beni Gönül Çarşısı adı altında insanların eski, kullanmadığı kıyafetlerin getirilip ayıklanıp raflara dizildiği bir yere verdiler. Burada iki ay direndim. Kurum içerisinde yazışmalar yaparak hakkımı aradım. İnsan kaynakları ve teftiş kurulu hep yönetimin yanında yer aldılar. Beni sendikacılar da ’greve çıkacağız, grevden sonra senin işini halledelim’ diye bekletip durdurdu. Sonra grev sürecine çıktık. Bu yasal grev sonucunda haklarımızı alacağım benim yerim değişecek gözüyle baktım. Tam tersi oldu. Grev devam ederken 3 Kasım’da kendi sokağımda seçilmiş belediye meclis üyeleri çöp topluyordu. Ben Özkan Özdemir’i gördüm. 3 Kasım günü akşam 21:00 civarında köpeğimi gezdirmeye çıktığımda Karlıktepe mahallesinde Beykoz Belediyesi'nin çöp toplama aracını gördüm. Hemen yanına gittiğimde çöp toplama aracına CHP'li Belediye Meclis Üyesi Özkan Özdemir eşlik ediyordu. Kartal Belediyesi açıkça grev kırıcılığı yapıyordu. Özkan Özdemir'e grev kırıcılığı yaptığın söyleyerek tepki gösterdim. Kendisi de bana "Sen belediyeden ekmek yiyorsun. Nankörlük yapma. Ben sana yarın göstereceğim" diyerek beni tehdit etti.12 Kasım’da ‘Kartursaş’ şirketinden bir tutanak var diye arandım. 13 Kasım’da tutanağı gördüm. Tutanakta, ‘Özkan Özdemir’e sözlü ve küfürlü hakaretlerde bulunmuşunuz. Tespit edilmiştir’ yazıyordu. Tutanağı imzalamadım. Çünkü tutanağın içeriği yoktu. Mesai bitimine bir saat kalımı İK’dan tekrar arandım. Çok hızlı disiplin kurulu toplanmış, sözlü olarak savunmamı vermem gerekiyormuş. Apar topar tekrar oraya indim savunmamı verdim. Ben küfür etmedim. Ama Allah belanı versin, satılmışsın, grev kırıcısın, yıllardır yaladın yaladın en sonunda meclis üyesi oldun senin bu işten çıkarın ne dedim ama küfür yok dedim. El birliğiyle beni göndermek için uğraşıyorlardı onu anladım. Oradan çıktım ertesi gün izin kullandım ama iznimi reddettiler. İznimi neden reddettiler diye İ.K’yı kaynaklarını aradım. İK savunma bekliyoruz diye cevap verdi. Ben savunmam için üç gün sürem olduğunu Cuma günü 16.30’da getireceğimi belirttim. Ayın 14’ünde 4 buçukta savunmamı teslim ettim. 17.05’te İ.K tarafından arandım. İş akdin feshedildi yarın tebligatınızı alabilirsiniz dendi. Çıkış olarak ta bana SGK kod 25 verdiler. Bu nedenle başka bir yerde de çalışamıyorum. Kod 25 yüz kızartıcı bir suç olarak geçiyor. Ucu açık bu madde içinde çeşitli yüz kızartıcı suçlar barındırmakta. Bunların yaptığının altında Kadını yoksullaştırmak ile beraber işçi düşmanlığı emek hırsızlığı var” açıklamasını yaptı.
BİRÇOK EMEKÇİYE TUTANAK TUTTULAR
Ben direnç gösterdikçe hiçbir arkadaşımı çıkaracaklarını düşünmüyorum diyen Taş, “Bireysel başlattığım hak arayışım artık sınıfsal bir mücadeleye evrildi. Yönetim dış temizlikten 250’den fazla emekçi arkadaşlarımıza tutanak tutmuş ve savunma almıştır. Bugün direnişimi bıraksam teker teker hepsini kapı önüne koyacaklar. Ben önce kendi ekmeğim sonrasında ise işçi, emekçi arkadaşlarım için direniyorum. Buradan hepsine seslenmek istiyorum korkmasınlar bu bozuk düzeni ancak hep beraber değiştirebiliriz. Verdiğim onurlu mücadeleme omuz vermelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.