KKTC Cumhuriyet Meclisi eski Başkanı ve Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin ‘düşman” olarak gördükleri Türkiye’ye karşı ittifak kurarak bölgedeki menfaatlerini korumak için ortak hareket etme kararı aldıklarını, Türkiye’nin bölgedeki gücünden rahatsız olduklarını söyledi.
Sebahattin Ayan İstanbul
7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de binlerce Müslümanı katleden İsrail ve Rumlar Türkiye’ye karşı birleştiler. İsrail, Yunanistan ve Rum Dışişleri Bakanları geçtiğimiz günlerde Atina’da bir araya gelerek bölgenin kontrolünü Türkiye’ye teslim etmeyeceklerini ve Ankara’nın kendisini bölgesel istikrarın koruyucusu olarak tanıtma çabalarına karşı olduklarını belirterek son gelişmelere karşı “ortak hareket” kararı aldı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ve GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un katıldığı toplantının ardından ortak açıklama yapılırken Türkiye’nin politikalarını yakından izlemeye alınması talep edildi. “Şer üçlüsü”nün skandal toplantısını gazetemize değerlendiren eski KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olduklarını söyledi.
DOĞU AKDENİZ PANİĞİ
Bu ülkelerin Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı ortak hareket ettiğini vurgulayan Zorlu Töre, şunları dile getirdi: “Bunlar bir nevi ana vatan Türkiye’ye karşı ittifak kurdular. Türkiye’nin son günlerde daha da güçlenmesinden rahatsız oldular ve kendilerine bir yol çizme girişiminde bulundular. Kıbrıs, Libya ve Suriye’yi katarak Doğu Akdeniz bölgesinde kendi menfaatlerimiz doğrultusunda, tabii ki bu ülkelerin de menfaatlerini dikkate alarak, Türkiye’nin caydırıcı bir güç olması gerekmektedir. Türkiye zaten büyük ve güçlü bir ülkedir. Dolayısıyla İsrail, Rum tarafı ve Yunanistan, tabii ki Türk düşmanlığını devam ettiriyorlar. Bir Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı var, bir Türk düşmanlığı var bu ülkelerde. Ama biz de yolumuza devam ediyoruz. Yani gördüğünüz gibi Cenevre’den de bir şey çıkacağı yok. Yani bir tarafta Cenevre’de, bir Kıbrıs’ta bir anlaşma olur mu, bir çözüm bulunabilir mi diye bir çaba sarf ederken, bunlar bu tarafta ittifak kurup, Türk düşmanlığını daha ileriye çıkarıyorlar. Tabii ki Amerika’nın desteği de vardır bu işin içerisinde. Bundan dolayı dikkatli olmamız gerekir.
AVRUPA DA BOŞ DURMUYOR
Avrupa’nın da desteği vardır. Dolayısıyla Türkiye bölgemizde daha güçlü olmalıdır. Bu gücünü de tabii ki Libya, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi ülkelerle daha fazla derinleştirerek iş birliği içinde olmalıdır. İsrail kendisi terör odaklarını Suriye’de beslemek istiyor. Tabii ki Suriye yönetimiyle tabii ki ihtiyatlı da davranmak lazımdır. Silah bırakma ve sivil yönetime katılma kararı aldılar. İnşallah bu gerçekleşir ve İsrail oradaki teröristlere terör odaklarına yönetmekten vazgeçer. Tabii ki İsrail yalnız değil! Arkasında Amerika var ve Trump niyetini gayet açık bir şekilde orta yere koyuyor. Filistinlileri Ürdün’e ve Mısır’a sürgüne göndermeye çalışıyor. Ama Gazzeliler bu oyuna gelmeyecek. Gazze Müslümanlarındır, Filistinlilerindir. Kimseyi vatanından söküp atmak doğru değildir, yapamayacaklar başaramayacaklar. Tabii ki Müslüman ülkeler başta Türkiye olmak üzere çok dikkatli olmalıdır. Bu süreçte üzücü şeylerde oluyor. Kıbrıs Rum kesimi ile bazı İslam ülkeleri çok sıkı sıkı ilişki kuruyorlar. Bu durumda bizleri derinden etkiliyor.
TÜRKİYE, ETKİN VE CAYDIRICI GÜÇ
Suriye Esed rejiminin gitmesi için Türkiye’nin rolü çok büyük olmuştu. Libya’da terörist bir yapıya yenik düşmemesi için yine Türkiye çok büyük bir destek vermişti. Bütün bunları tabii kıskanan bir Avrupa var, kıskanan bir Amerika var. Ve İsrail bölgede istediği gibi cirit oynatamıyor. Dolayısıyla başta Türkiye olmak üzere bazı İslam ülkeleri de Türkiye ile dayanışma içerisine girip birlikte hareket etmeleri gerekir. Tabii ki Türkiye büyük bir ülkedir. Derin hesaplamalar araştırmalar olacaktır. Dolayısıyla Türkiye 1962 yılından beridir Avrupa Birliği’ne girme çabası göstermiştir. Zaman zaman ilişkiler tamamen kopmuş. Daha sonra Türkiye’yi Gümrük Birliği’ne almışlardır. Şimdi de acaba Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne alırsak savunma zafiyetlerimizi giderebilir miyiz diye bir düşünceleri vardır. Tabii ki ben Türkiye’nin her şeyi çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını, Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın açıklamalarını doğru buluyorum, sempatiyle bakıyorum. Türkiye’miz açısından hayırlısı olur inşallah.”
