Cami, ezan, sünnet yasağı ve örtü hazımsızlığı ile İslâm düşmanlığını sürekli olarak gözler önüne seren Batı’da, yine İslam karşıtlığı ve Neo Nazicilik hortladı. Sık sık İslam karşıtlığı ve milliyetçi olaylarla gündeme gelen Almanya, İslam ve göçmen karşıtı gösterilerle gündemde. İslam ve göçmen karşıtı binlerce kişinin, Neo-nazi hareketinin en güçlü olduğu Dresden’de eylem yaptı.
İBRAHİM ACAR - MEHMET ÖZTÜRK - Cami, ezan, sünnet yasağı ve örtü hazımsızlığı ile İslâm düşmanlığını sürekli olarak gözler önüne seren Batı’da, yine İslam karşıtlığı ve Neo Nazicilik hortladı. Sık sık İslam düşmanlığı ve milliyetçi olaylarla gündeme gelen Almanya, İslam ve göçmen karşıtı gösterilerle gündemde. İslam ve göçmen karşıtı binlerce kişinin, Neo-nazi hareketinin en güçlü olduğu Dresden’de eylem yaptı. Konuyla İlgili Yeni Akit’e konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Batı’da İslam’ın bir terör dini gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, “İslami inanç yapısına asla uymayan kan akıtmalar, boğazlamalar, terör algısı Avrupa basınında sürekli olarak gündem yapılıyor. Hoşgörü dini olan İslam yapılan algı operasyonlarıyla dünyada özellikle de Batı’da itibarsızlaştırılmak isteniyor” dedi. Diyanet-Sen Antalya Şube Başkanı Mehmet Yıldırım ise “Batı aslında kendine yakışanı yapıyor. Osmanlı, fethettiği bir yerdeki insanlara vaad ettiği en büyük hediye yaşam hakkı ve dini özgürlük olmuştur. Bugün sözde medeni ve hoşgörülü olanlar, insanların kendi dinlerinden başka dinden olmasına dahi dayanamıyorlar” ifadelerini kullandı.
İSLAM’A KARŞI ALGI OPERASYONU YAPILIYOR
Hoşgörü dini olan İslam’ın yapılan algı operasyonlarıyla dünyada özellikle de Batı’da itibarsızlaştırılmak istenildiğini belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “İslami inanç yapısına asla uymayan kan akıtmalar, boğazlamalar Avrupa basınında sürekli olarak gündem yapılıyor. İslam’ın terör dini, Müslümanların ise barbar ve terörist olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Ve İslam’ı bilmeyen Batılı halk İslam’ı terör dini olarak algılıyor ve ön yargıyla bakıyor. O kadar ki, Müslümanların ülkesine gelmemesi için eylemler yapıyor. Medeniyet dersi veren insanlar, komşusu kendi dininden değil diye ülkesini terk etmesini istiyor. Tanımadığı, bilmediği şeyden korkuyor, korkutuluyor” ifadelerini kullandı.
ESAS SUÇLU ALMAN DEVLETİ
İslam’ı terör dini gibi gösterip kilometrelerce öteden Irak, Afganistan, Filistin gibi ülkelere saldıranların sütten çıkmış ak kaşık olmadığını vurgulayan Mehmet Bayraktutar, “Bize her fırsatta medeni ve hoşgörülü olarak yutturulmaya çalışılan Batı, İslam’a karşı bir operasyon içinde. Bunlar, İslamiyet’in yaşanmasını engellemeye çalışıyor. Burada birinci suçlu devletlerdir. Bu Batılı devletler, algı operasyonlarıyla bizi yani Müslümanları bir terörist gibi lanse ediyor. Sonrasında halk doğal reaksiyon olarak tepki gösteriyor. Almanya’da İslam karşıtlığı için yapılan gösterilerde suçlu önce Alman devletidir, sonra halktır. Türkiye’de gördük mü Hıristiyanlar ülkemizden gitsin, dinini yaşamasın gibi sesler, gösteriler. Görmedik, çünkü, devletimizin, ecdadımız gibi onlara tanımış olduğu bir dini özgürlük var. Halk bunu biliyor ve buna göre davranıyor” dedi.
Almanya VE BATI İSLAMOFOBİ KONUSUNDA SESSİZ!
Almanya’da Neo-Nazi’lerin kalesi olan Dresden’de ‘Batı’nın İslamlaşması’ na karşı ‘PEGIDA’ adlı ırkçı hareketin cami ve İslam düşmanlığı tavrını eleştiren eski Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Ozan Ceyhun, “Çok açık ve Almanya’da, Dresden de olan olay hiç açıklanabilir bir olay değil. Bu PEGİDA denilen ırkçı hareketin Dresden de başlarda bin kişiyle başlayıp bugün 20 binler gibi büyük rakamlara ulaşması aslında Almanya’da tam bir utanç konusu. Beni üzen bu konuda sorumluluk taşıyan herkes bir açıklama yapıyor ve ‘Çok kötü, olmaması gerekir’ diyor. Ama olmaması gerekir demesine karşın atılan ciddi hiçbir adım yok. İslamofobi gelişiyor, İslam düşmanlığı gelişiyor ve biz ne yazık ki şuanda Almanya’da seyretme durumundayız. Bu da tabi aslında demokrasi adına güzel bir gelişme
değil” dedi.
“TÜRKİYE’DE PAZARTESİ GÜNÜ HIRİSTİYANLARA KARŞI YÜRÜYÜŞ YAPILSAYDI…”
Benzer bir eylemin Türkiye’de yapılması durumunda Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinin çifte standart bir tavır sergileyeceğini belirten Ozan Ceyhun, “Türkiye’nin herhangi bir kentinde her Pazartesi günü Hıristiyanlara karşı aynı PEGİDA’nın yaptığı gibi bir yürüyüş yapılsaydı şimdi hem Avrupa Birliği hem Almanya’nın yanı sıra diğer ülkeler kıyamet koparıyorlardı. Bu açıdan bakıldığında gerçekten çifte standart bir durumla karşı karşıyayız Avrupa’da” şeklinde konuştu.
BATI KENDİNE YAKIŞANI YAPIYOR
Ecdadımızın fethettiği yerlerde gözettiği ilk şeylerden birinin din ve dini yaşama özgürlüğünün olduğunu belirten Diyanet-Sen Antalya Şube Başkanı Mehmet Yıldırım ise, “Batı aslında kendine yakışanı yapıyor. Osmanlı, fethettiği bir yerde insanlara vaad ettiği en büyük hediye yaşam hakkı ve dini özgürlük olmuştur. Aynı anlayışı bugün bu sözde dünya devletlerinden göremiyoruz. Ama biz bu din düşmanlarının sicilini Irak’tan, Endülüs’ten, Yunanistan’dan, Bulgaristan’dan çok iyi biliyoruz. Bunların işgal ettiği yerde ilk tahrip ettiği şeylerin başında camiler gelir. Daha geçtiğimiz gün, Mescid-i Aksa’da Müslümanların ikinci kıblesi denilen yere postallarıyla girdiler, kutsal kitabımızı yere tattılar. Bizim ecdadımızın bunlara yaptığı gibi yapmıyorlar. Hz. Ömer, Kudüs’ü işgal ettiğinde Hıristiyanların, Yahudilerin bir tek mabedine dokunmamıştı. Batı, dokuz haçlı seferini Müslümanlara yapmıştır. Son yıllarda Batı sakalı, çarşaflı insanlarda Ladin algısı oluşturarak algı operasyonu yapmıştır. Biz Avrupa’ya gittiğimizde namaza kılacak bir mescid dahi bulmazken, bir Hıristiyan Türkiye’ye geldiğinde rahatça ibadetini yapabileceği birçok kilise bulabilir. Ama Avrupa’da bir ezan sesi duyamazsınız.” dedi.
