BDP heyetinin, İmralı ziyaretine ilişkin olduğu ileri sürülen zabıtların kamuoyuna sızdırılması tartışmaları da beraberinde getirdi. Basında yer alan zabıtlarda geçen birçok ifade ise, “Sızdırmanın barış karşıtı BDP’liler tarafından gerçekleştirildiği” yö
MURAT ALAN / İSTANBUL
Habur krizi ve ikinci Oslo vakası olarak adlandırılan İmralı BDP görüşmesine ait tutanakların yayınlanması şok etkisine neden olurken, tutanakların MİT tarafından sızdırıldığı iddiası yalan çıktı. Çözüm sürecini baltalamak için kurulan tezgahın arkasında PKK’nın silah bırakmasını istemeyen BDP’liler ve PKK’nın şahin kanadı olduğu bildirildi.
Akit’e bilgi veren kaynaklar, Milliyet gazetesinin haberleştirdiği görüşme metninin MİT tutanağı değil, BDP’liler tarafından hazırlanmış bir rapor olduğunu kaydetti. Sözde tutanak olarak sunulan metnin BDP’li vekiller Pervin Buldan, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder’in notlarının bir araya getirilmiş hali olduğu belirtilirken, metinlerdeki cümle hatalarının ve kullanılan dilin resmi makamlar tarafından kullanılmasının imkansız olduğu vurgulandı.
ÇÖZÜME ENGEL OLMAK İÇİN SIZDIRILDI
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la BDP’li milletvekillerinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmeye ait olduğu ve resmi makamlar tarafından hazırlanıp sızdırıldığı iddia edilen metin üzerinden başlatılan tartışmalar tüm hızıyla sürerken, Akit, metni kimlerin sızdırdığını ortaya koyan önemli verilere ulaştı. Resmi jargonla uzaktan yakından ilişkisi olmadığı halde, MİT kaydına benzetilmeye çalışılan sözde tutanağın, BDP’lilerin tuttuğu notlar olduğu vurgulandı. Kaynakların ifadesine göre, görüşme metninde yer alan ve Öcalan’a ait olduğu iddia edilen provokatif açıklamaların basına servis edilmesinin çözümü imkansızlaştırmak, “AK Parti Hükümeti PKK ile sözde bir federasyon için masaya oturdu” izlenimi uyandırmak için kurnazca hazırlandığı belirtildi.
MİT DEĞİL BDP TUTANAĞI
BDP’li üçlüsünün tuttuğu notların bir araya getirilmesi ile oluşturulan raporda yer alan cümle bozuklukları ve parantez içine alınan ifade dili açıkça PKK jargonunu işaret ediyor.
Resmi görüşme zabıtlarında asla bulunmayacak ifade kusurlarından bazıları şunlar:
Zabıtta yer alan “PKK’yi” ifadesi PKK sempatizanları tarafından sıklıkla kullanılıyor. “Pekeke” şeklinde telaffuz edilen ifade, resmi makamlar tarafından hazırlanmış olması durumunda “PKK’yı” şeklinde kullanılması, telaffuzunun da “Pekaka” şeklinde olması gerekiyor. “Çay geldi”, “Durdu yeniden söze başladı”, “İlker Başbuğ’u kastetti”, “hazırladığı mektuplara vurarak”, “Önce cevap vermek istemedi” şeklindeki bir ifadenin de resmi makamların hazırladığı notlara yansımayacağı vurgulanıyor.
Yine metinde yer alan “AKP Parti Ankara milletvekili,” ifadesinde de benzeri bir hata yapılmış. Resmi bir görüşme tutanağında “AKP” dendikten sonra yeniden “Parti” denilmesinin mümkün olmadığı bariz bir yazım hatası olduğu kaydediliyor.
ELE VEREN EN CAN ALICI NOKTA
Bariz hatalardan bir diğeri ve tutanağın BDP’liler tarafından hazırlandığını ortaya koyan en net kusur ise, “Heyette bulunan 3 kişi odadan çıktık. 15 dakika sonra tekrar çağırdı bizi” ifadesi. Zabıtta yer alan bu ifadenin MiT görevlisi tarafından düşülmüş bir not olmasının imkansız olduğu belirtiliyor.
ÖCALAN’IN İFADELERİ SÜRECİ BALTALIYOR
BDP milletvekillerinin İmralı’da yaptığı görüşmeye ait olduğu savunulan tutanaklarda, teröristbaşı Öcalan’ın süreci sabote edecek tarzdaki ifadeleri de dikkat çekiyor. AK Parti’yi çıkartan ve ayakta tutanın kendisi olduğunu öne süren Öcalan, sürecin başarılı olmaması halinde halk savaşı yaşanacağı tehdidinde bulunuyor. Tutanaklarındaki ifadelerinde birçok ismi hedef alan Öcalan, müzakerelerin başarılı gitmesi halinde sürecin sonunda özgür olacağını öne sürüyor.
SİYASİLER: SÜREÇ SABOTE EDİLMEK İSTENİYOR
Terörün sona ermesi için yapılan müzakere sürecine destek veren AK Parti ve BDP’den isimler, BDP milletvekillerinin İmralı’da yaptığı görüşmeye ait tutanakların basına sızdırılmasıyla derin güçlerin süreci tıkamaya çalıştığına dikkat çekti. Siyasiler, Habur ve Oslo sürecini sabote eden güçlerin, bir kez daha aynı çabayı sergilediğine vurgu yaptı.
OSLO GÖRÜŞMELERİ DE SIZDIRILMIŞTI
Daha önce başlatılan Habur çözüm süreci PKK’nın saldırıları nedeniyle akamete uğramış, terör örgütünün Avrupa kanadıyla başlatılan Oslo süreci de bu görüşmelerin içeriğinin sızmasıyla sona erdirilmişti. İlk iki süreci sabote eden derin güçlerin, İmralı görüşmeleriyle başlayan yeni barış çabalarını da baltalamaya çalıştığı ifade ediliyor.