‘Hoca dedikleriniz apaçık ihanet içinde’ diyen Başbakan Erdoğan “30 Mart’ta son manşeti benim milletim atacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu ihanetin, bu casusluğun hesabını hepsinden soracağız” dedi.
HABER MERKEZİ - İstanbul Başakşehir’de İkitelli Şehir Hastanesi’nin temeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Başbakan Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “AK Parti iktidarının gençliği eli sopalı, molotofkokteylli gençlik olmayacak. Bu gençlik bilgisayarıyla beraber ilmi, düşünceyi ön plana çıkararak bu asırda milletine nasıl hizmetkar olabilir bunun derdinde olacak. Bilimde nasıl ön plana çıkabilir bunun derdinde olacak.” dedi.
“KIZIMIN BAŞÖRTÜSÜ UYDUNUZU MU ENGELLEDİ”
Başbakan Erdoğan, eğitimde attıkları bu adımlarla beraber gençliği çok farklı bir sürecin içerisinde çok daha farklı bir yerde göreceklerini anlatarak, şunları kaydetti: “Bizim, gençliğimizin kılığıyla kıyafetiyle işimiz yok. Başörtüsünden dolayı kızlarımızı okulların kapısında bıraktılar. Kızlarımızı üniversitelere sokmadılar. Ne oldu? Siz uzaya uydu gönderdiniz de benim kızımın başörtüsü uydunuzu mu engelledi? Bu, yavrularımıza zulüm değil miydi? Fakat biz, o İlahi emri, ‘Oku’ emrini yerine getirmek için mücadelemizi sabırla, teenniyle yürüttük. Artık bütün üniversitelere yavrularımız da başörtüsüyle girebiliyor.” Devlet kurumlarında da başörtülü kızların çalışabildiğini belirten Erdoğan, “Daha da iyi olacak. Bu ülkenin normalleşmesi lazım. Normalleşmenin önüne geçenler bu ülkeye sevgide kusur edenlerdir. Milletimin birliğine, beraberliğine kastedenlerdir.” diye konuştu.
“ENGELLEMELERE RAĞMEN YAPACAĞIZ”
Erdoğan, üçüncü köprünün yapıldığını belirterek, muhalefetin bundan rahatsız olduğunu söyledi. Marmaray’ın yapıldığını hatırlatan Erdoğan, “Rahatsızlar... Şimdi Marmaray’ın biraz da güneyinde otomobillerin geçeceği yine denizin altından bir tüp geçit daha yapılıyor. Önümüzdeki yıl onu da açacağız. Rahatsızlar. İnanın var ya, nasıl şimdi köprüye karşı çıkıyorlar, bilseler denizin altından böyle bir tüp geçit yapılıyor, ona da karşı çıkarlar. Görünmüyor da Allah’tan karşı çıkamıyorlar. Bu muhalefet bu. İnşallah bu civardan biliyorsunuz Kanal İstanbul yapılacak. Onu da yapacağız. Engellemelere rağmen yapacağız. Karşı çıkmalarına rağmen yapacağız. İnşallah İstanbul Boğazımıza alternatif olarak çevreci düşünceyle onu da yapacağız” şeklinde konuştu.
“MİT MENSUPLARINA SİLAH DOĞRULTUYORLAR”
Erdoğan, kendi gündemlerinde demokrasi, milli irade, huzur ve kardeşlik olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Peki onların gündeminde ne var? Onların gündeminde yıkmak var. Onların gündeminde yıpratmak var. Onların gündeminde Türkiye’nin kazanımlarını yok etmek, Türkiye’nin büyük projelerini engellemek, Türkiye’nin itibarını, gücünü zedelemek var. İşte gördünüz, dün, bir gazete, Adana’da Milli İstihbarat Teşkilatı’nın tırlarına yapılan saldırının görüntülerini yayınladı. Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı’na, işte o paralel, var ya bir paralel yapı, onu öğrendiniz değil mi, iyice kavradık değil mi? Olur ya sizin de kapınızı birileri gelir çalabilir. Bazı bayanlar gelebilir, bazı ablalar gelebilir. Onlara şunu söyleyin; ‘biz halimizden memnunuz, biz ülkemizde olanları görüyoruz. Eğer sizin de kendinize güveniniz varsa partinizi kurun da öyle ortaya çıkın’ deyin. O paralel savcı operasyon yapıyor. MİT mensuplarına silah doğrultuyorlar. Yere yatırıyor, tekmeliyorlar. Kimin talimatıyla oluyor bu biliyor musunuz? Emniyetin, jandarmanın içine sızan paralellerin talimatıyla, yargının içine sızan paralel savcının talimatıyla oluyor. İşte bunlar, yurt dışındaki odaklardan talimat alarak, kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatına silah doğrultacak kadar vatana ihanet içindeler. Benim ülkemin istihbarat teşkilatı, Suriye’ye, hem de Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenlerine insani yardım taşıyacak, birileri de gelecek, bunu silahla, zorbalıkla, yasa dışı şekilde engelleyecek. Ey paralel yapının savcısı, sen benim bilgim olmadan, iznim olmadan MİT’e müdahale edemezsin. Yasa bunu emrediyor. Bu ne cesaret? Bu millet bunu affetmez. Bu millet bunu unutmaz. Bu ihanetin, bu aşağılık faaliyetin, bu casusluğun hesabını hepsinden soracağız. Kim adına yapıyorlar, bunlar ortaya çıkacak. Bunlara talimat veren elebaşılarından da soracağız. Ama biz sabırlıyız.”
“SON MANŞETİ EY MEDYA SİZ ATMAYACAKSINIZ”
Başbakan Erdoğan, bir şeyin altını çizmek istediğini ifade ederek, şu anda, medyada, hem hükümete, hem Türkiye’ye yönelik operasyonu sabırla, ibretle izlediklerini söyleyerek, şunları kaydetti: “Bir kısım medyanın, manşetleriyle, köşe yazılarıyla, yalan ve iftiralarla, nasıl bir aşağılık operasyonun içinde olduğunu biz de görüyoruz, millet de görüyor. Biz bu operasyonları çok iyi biliriz.”
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi bu medya, arkasına belli sermaye çevrelerini alarak, arkasına paralel yapıyı alarak, gündem dayatmaya çalışıyor. Üzerinden aylar geçtikten sonra, Kabataş’taki çirkin saldırının görüntülerini yayınlayıp güya oradaki çirkinliği örtmeye çalışıyorlar. Türkiye genelinde, Gezi olayları sırasında başörtülülere yapılan saldırıları görmüyorlar. Bir mağdurenin beyanlarına itibar etmiyorlar. İfade tutanağına itibar etmiyorlar. Adli Tıp raporuna itibar etmiyorlar. O mağdurenin vücudundaki darp izlerine itibar etmiyorlar. Çıkmışlar bir görüntü üzerinden olayın nasıl olmadığını anlatmaya çalışıyorlar. İşte bu kadar sorumsuzlar. Kadına şiddet konusu gündeme gelince, bunlar aslan kesilirler aslan. Ama söz konusu olan bir dindarsa, bir başörtülüyse, bunların pusulası işte böyle şaşar. Tekrar ediyorum; elinizden geleni yapın. Heybenizde ne kaldıysa hepsini çıkarın. Ne marifetiniz varsa ortaya dökün. Ama şunu da bilin, son manşeti ey medya siz atmayacaksınız, son manşeti benim milletim atacak milletim. 30 Mart’ta sandıkta son manşeti benim milletim yazacak” diye konuştu.
“30 MART’TA KİRLİ OYUNLAR BOZULACAK”
Erdoğan, “30 Mart, Türkiye üzerine oynanan bu kirli oyunların bozulacağı tarih olacak. AK Parti’nin adayları içerisinde kimin seçileceğinden öte AK Parti bu seçimlerde yüzde kaçla çıkacak bu önemli. 30 Mart, inşallah sandıklardan en güzel cevabın verileceği bir tarih olacak. 30 Mart, Türkiye düşmanlarının bir kez daha üzüleceği, heveslerinin kursaklarında kalacağı bir tarih olacak. İşte onun için boş durmayacağız. Bu bir İstiklal mücadelesidir. Bu, MİT’in tırlarına saldıran hainlere karşı bir mücadeledir. Hükümete, milli iradeye, demokrasiye karşı saldıranlarla bir mücadeledir” dedi.
“HOCA DEDİKLERİNİZ İHANETİN İÇİNDE”
“Buradan siyasi partilere, milletvekillerine, gazetecilere, sanatçılara, işadamlarına çağrı yapıyorum” diyen Erdoğan sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bu tehdide boyun eğmeyin. Bu şantaja boyun eğmeyin. Bu kasetçilerin siyaseti dizayn etme çabasına, Türkiye’ye ihanet etmesine ortak olmayın. Eğer bir, beraber olursak bu mücadeleyi beraber yürütürsek bu kaset siyasetini en kısa zamanda toprağa gömeriz, bunun hesabını da birlikte sorarız.”
Erdoğan; “Bu yapının mensubu kardeşlerime de buradan bir kez daha sesleniyorum: Hoca dedikleriniz, abi dedikleriniz, hem size, hem de kendi ülkelerine karşı apaçık bir ihanetin içindeler” şeklinde konuştu.
Öte yandan; Başbakan Erdoğan, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Hizmet Binası’nın açılışında ise “Ne dedik, bedduaya lanet, duaya davet. Biz sizi duaya davet ediyoruz. Neymiş; ameliyat olmuşuz, bedduaları tutmamış. Halisane beddua etmemişler. Geç, geç... Ya Şafii olan Allah’tır. Biz öyle yürüdük bu yollarda, öyle de yürüyeceğiz” dedi.