Gazze’de savaşın tamamen sona ermesini ve Siyonist katillerin çekilmesini içeren 20 maddelik yeni planda istenen Hamas’ın devre dışı bırakılmasının mümkün olmadığı vurgulandı.
MUHAMMET KUTLU ANKARA
Daha önce paylaştığı yapay zekâ ürünü video ile Gazze’yi Filistinlilerden arınmış ultra lüks bir tatil beldesi olarak lanse eden ABD Başkanı Donald Trump’ın, saldırıların tamamen bitmesine yönelik ilk adımı çekinceleri beraberinde getirdi. Gazze’de savaşın tamamen sona ermesini ve Siyonist katillerin çekilmesini içeren 20 maddelik yeni plana göre, Hamas’ın sınır dışı edilmesi, Gazzelilerin can damarı olan tünellerin kapatılması ve yönetimin Irak’ı kimyasal silah yalanıyla işgal eden eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’e bırakılmasının öngörülmesi endişeleri beraberinde getiriyor. Arap ve Müslüman liderlerin ilk kez sürece dahil olması olumlu karşılanırken, Hamas’ın tasfiyesi siyasi soykırım olarak değerlendiriliyor. Dünya kamuoyu, eli kanlı Netanyahu ve hükümetinin içeride meşruiyet krizi yaşadığı, uluslararası alanda giderek yalnızlaşan İsrail’in ekonomik, bilimsel, askeri ve güvenlik alanlarında ablukaya maruz kaldığı bir döneme denk gelen yeni sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Akit’e konuşan uzmanlar, mazlumlara yönelik soykırımın durmasının önemine dikkat çekerken, Gazze’nin silahsızlandırılarak, siyonist terör devletine teslim edilmemesi gerektiğine işaret ediyorlar.
GAZZE OLACAK İSE HAMAS İLE OLACAKTIR
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) Sözcüsü İsmail Mansur Özdemir, Trump’ın yeni planına ilişkin Akit’e yaptığı açıklamada, “İsrail’in 720 gündür Gazze’ye yönelik saldırısı sonucunda elde ettiği şey hiç, evet bu kadar saldırının sonucunda soykırımcı olarak tescillendi ve küresel imajı temizlenemeyecek kadar pislik içinde. İsrail ile işbirliği içinde olan aktörlerin de taşıyamadığı bu durumdan kurtulmak için hamleler yapılıyor. Vahşi saldırganlığının sonucunda Gazze’nin sivil halkına karşı soykırım haricinde de bir şey elde edebilmiş değil. Hamas tam kapasite olarak mücadeleyi sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek. Trump, Netanyahu’nun bu yüksek maliyetli çılgınlığını taşıyamadığı için bir şekilde İsrail’i de kurtaracak adımlar peşinde. Son BM toplantılarının ardından ortaya koyduğu çabalar da bunun açık göstergesi. Müslüman liderleri de dahil ederek yürüttüğü barış diplomasisi Siyonist lobi ile test edildiğinde İsrail’in menfaatlerini gözeten bir biçim değişikliği yaşanıyor. Özellikle Sumud Filosuna destek veren Batılı ülkeler hesabı bozuyor ve Avrupa’yı hiç istemedikleri bir noktaya sürüklüyor. İsrail bunalmış durumda ve ödediği yüksek bedelin gerektirdiği bir sonuca sürüklüyor ve daha sonra kalan işgali sürdürmek için Hamassız bir Gazze ve Filistin makyaj yapılarak pazarlanıyor. Bu kadar katliamın ardından bu talep hiç gerçekçi olmayan bir talep. Tüm başlık ve öneriler ama Hamas olmayacak şeklinde tasarlanıyor. Hamas demek Gazze demektir. Gazze olacak ise Hamas ile olacaktır. İsrail’in kuvveti Hamassız bir Gazze’ye yetmeyeceği için tüm tekliflerin son cümlesi Hamas olmayacak şekilde bitiriliyor. Sadece kadraj değiştirilip eski teklif ısıtılıp konuluyor. İşte ‘Müslüman liderler dahi kabul etti, Hamas kabul etmedi’ dedikleri bir marjinalleşmeye sürüklenen teklifler kabul edilemez. Bu sürecin bu kadar ivedi olarak işletilmesi Küresel Sumud Filosu’nun İsrail’de yarattığı belirsiz korkudur. Ne yapacağını bilemeyen İsrail bu filo kırmızı hattı geçmeden bir naylon anlaşma yaparak işlev krizi yaşatma peşindedir. ABD’nin İsrail ile pişirdiği aş zehirden aştır ve Hamas bu aşı yemeyecek kadar tecrübelidir” görüşünü dile getirdi.
“BU PLANIN GAZZE’DE UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Filistinli Gazeteci Al Manar TV Ankara Temsilcisi Hasan Tahravi de, plana ilişkin Akit’e yaptığı değerlendirmede, “ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı plan aslında yeni bir plan değil. Daha önce de zaten Amerikalıların sunmak istediği, Hamas’a kabul ettiremedikleri maddelerde bir birkaç değişiklik yapıp yeniden sundular. Bu, aylar önce ABD’yle İsrail’in arasında yapılan bir anlaşma aslında. Yani bu Gazze’de barışı amaçlayan bir anlaşma değil. İsrail’in sorunsuz şekilde Gazze’yi ele geçirme planı. Çünkü Trump’ın planında İsrail’in bütün istekleri kabul edilmiş. İki tarafın arasında yapılan bir anlaşma değil. Bu Netenyahu’yla Trump arasında yapılan tek taraflı bir plan. Yani Filistinlilerin ya da Arapların istekleri yok ortada. Fikirleri bile sorulmamış Filistin tarafının. Bu bir. İkincisi amaç belli. Yani Netenyahu’nun iki yıldan beri devam ettirdiği bu soykırım savaşını beceremediğini, Gazze’yi tamamen kontrol altına alamadığını, Filistinlilere güç ettirmediğini Trump gelip savaşla değil, bu planla yapmak istiyor. Yani Netenyahu’nun beceremediğini Trump değişik bir yolla yapmak istiyor ve Filistinlilerden istenen şey mağlubiyeti kabul etmek, silahları teslim etmek, Hamas’ı lağvedip Gazze’den çıkarmak. Bunu Filistinlilerin kabullenmesi zor. Filistinliler iki yıldır çok büyük katliamlar ve açlık altında hayatta kalmaya çalışıyor. Ama bu plan savaşı ve soykırımı bitirmiyor. Hamas 72 saatte bütün rehineleri verecek ve ondan sonra İsrail çekilecek. Fakat bunun garantisi yok. Netenyahu daha önce de yaptığı gibi rehineler verildikten sonra ‘ben çekilmiyorum’ diyecek. Zaten beklenen o. Mesela ‘Gazze’de hâlâ şu kadar sayıda Hamasçı var’ diyecek. Ya da ‘birinin elinde silah gördüm. Bütün silahlar yok edilene kadar ben çekilmiyorum’ diyecek. Türlü bahanelerle İsrail Gazze halkına soykırım yapmaya devam edecek. Onun için bu planın Gazze’de uygulanması mümkün değil. Planda Filistin halkının yaşam hakkından hiç bahsetmiyor. Filistin devletinden bahsetmiyor. Filistinlileri halk olarak bile kabul etmiyor adam. Planda Irak’ı kitle imha silahı yalanıyla işgal eden İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’i Gazze’nin başına geçirmek istemeleri de başka bir skandal. Hiçbir Filistinli kabul edemez bu herifi. Kendisi Irak’ı soyan hırsız bir adam. İngiliz olmakla birlikte o zaten İsrail’in fikirlerini kabul eden bir herif” ifadelerini kullandı.
{relation id:1956393 slug:'hamastan-musluman-dusmani-ingilize-tepki-seytanin-kardesi'}
