İran İslam İnkılabi lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD ile dolayılı müzakereler hakkında, “Bu görüşmelere ne aşırı iyimser, ne de aşırı kötümser bakıyoruz. Sonuçta ilk adımlarda iyi kararlaştırılmış ve iyi uygulanmış bir çalışma ve hareket söz konusu." dedi.
İran İslam İnkılabi lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD ile dolayılı müzakereler hakkında, “Bu görüşmelere ne aşırı iyimser, ne de aşırı kötümser bakıyoruz. Sonuçta ilk adımlarda iyi kararlaştırılmış ve iyi uygulanmış bir çalışma ve hareket söz konusu." dedi.
Hamaney, Bakanlar Kurulu üyelerinden bir grup, İran İslam Meclisi milletvekilleri, Yargı Erki'nin üst düzey yetkilileri ve bazı kurumların yöneticileri kabulünde konuştu.
Umman’daki görüşmelerin, Dışişleri Bakanlığı’nın onlarca faaliyetinden sadece biri olduğunu belirten Hamaney, ülke meselelerini bu görüşmelere bağlamamak gerektiğini söyledi.
Hamaney, "Bu görüşmelere ne aşırı derecede iyimseriz ne de aşırı derecede kötümseriz. Umman’daki görüşmelere karşı karşı tarafa çok kötümser, kendi yeteneklerimize ise iyimseriz. Sonuçta bu bir adımdır, bir harekettir ve ilk adımlar iyi atılmıştır. Elbette karşı tarafa çok kötümseriz ama kendi kabiliyetlerimize güvenimiz tam." dedi.
Nükleer anlaşma (KOEP) döneminde yaptıkları hatanın burada tekrarlanmaması gerektiğini kaydeden Hamaney, "O dönemde ülkeyi şartlı hale getirdik ve her şeyi müzakerelerin ilerleyişine bağladık. Yatırımcı, ülkenin gidişatı müzakereye bağlı olduğunu görünce yatırım yapmaz. Ülkenin hedeflerine ulaşmak için faaliyet süreci daha hızlı ilerlemeli ve hiçbir şey müzakerelerin sonucuna bağlanmamalıdır." şeklinde konuştu.
Hamaney, şöyle devam etti:
Üretime yatırım yoluyla ülke birçok sorundan kurtulabilir. Bu nedenle Ekonomi Bakanlığı, Merkez Bankası ve ilgili diğer kurumlar, toplumdaki mevcut sermaye ve likiditeyi üretime yönlendirmelidir.
Yatırım güvenliği sağlanmalı ve üretim alanında faaliyet gösteren ekonomik aktörlerin karşılaştığı engeller ortadan kaldırılmalıdır. İç yatırımlar canlanırsa, yabancı yatırımcılar da İran’da yatırım yapmaya hevesli olur.
Yaptırımları kaldırmak bizim elimizde değil, ancak bu yaptırımları etkisiz hale getirmek elimizdedir. Bunun için birçok yol ve yeterli iç kapasite vardır. Bu hedefe ulaşılırsa, ülke yaptırımlara karşı dirençli hale gelecektir.
Umman’daki görüşmelere karşı karşı tarafa çok kötümser, kendi yeteneklerimize ise iyimseriz.
