• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gökyüzü çocuklarla büyüyor

Yeniakit Publisher
2015-01-06 12:01:00 -
Gökyüzü çocuklarla büyüyor

Adını çocukların koyduğu Gökyüzü Eğitim Kurumları ‘sevgi ve merhamet’ hamuruyla yoğrularak büyüyor.

Mehmet UFUK / Yeni AKİT - 1997 yılında beş müteşebbisle, Türkiye’de ismini çocukların koyduğu ilk ve tek eğitim kurumu olan Gökyüzü Eğitim Kurumlarını kurma fikrini hayata geçiren Dr. Hüseyin Emin Öztürk, sevgi ve merhamet temelli bir eğitim metodu geliştirerek bugünlere geldiklerini söyledi.

Öztürk Hoca, eğitim camiasına hizmet verirken, okullarında eğitim gören 1.200 öğrencinin geleceği için ilk günkü heyecanla çalışıyor. Maltepe’de bir binayı kiralayarak başladıkları eğitime hizmet yolunda, Gökyüzü Koleji’nin üniversite sınavlarında adını yüzde 100 başarıyla yazdıran bir okul haline gelmesinden gurur duyan Dr. Hüseyin Emin Öztürk ile Gökyüzü Eğitim Kurumları’nı ve eğitimde kalite arayışlarını konuştuk.

Türkiye’nin 90’lı yılların sonunda geçirdiği badirelere rağmen sabırla dayandıklarını vurgulayan Dr. Hüseyin Emin Öztürk, Gökyüzü Eğitim Kurumları’nın fiziki olarak büyüme sürecini şöyle anlatıyor: ’’Adatepe’deki bir ilaç fabrikasını restore ederek Anaokulu ve ilkokul açarak eğitim – öğretim faaliyetlerine başladık. Açılışımızdan itibaren 11 yıl aynı binada faaliyet gösterdik. 1997 yılı toplumumuzun her alanda bir daralma sürecine girdiği yılın başlangıcı oldu. 28 Şubat süreci bu yıl başladı. Siyasal baskılar eğitim faaliyetlerini de içeriyordu. Tabi ki bu süreç bizleri de etkiledi. Daha sonra 1999 depremini yaşadık. Deniz kenarında yer alan binamızın konumu başlangıçta avantaj iken, deprem sonrası dezavantaja dönüştü ve iki sene sonra 2001 ekonomik krizi yaşandı. Bütün bunlar büyüme ve gelişme sürecini olumsuz etkiledi. Herhangi bir sosyal, siyasal, ekonomik oluşumla bağlantısı olmayan kurumumuz bu dönemde ayakta kalma mücadelesi verdi. 2008 yılında şu anda faaliyette olan kampüse taşındık. Aynı yıl Fen Lisesini faaliyete geçirdik. 2010 yılında Maltepe’de E-5 üzerinde müstakil anaokulumuz açıldı. 2011 de Yine Maltepe – Adatepe semtinde ikinci bir anaokulumuzu açtık. Geçen ay da Pendik’te bir anaokulunu daha faaliyete geçirdik. Merkez kampüsümüzde anasınıfları, ilkokul, ortaokul, Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi bulunuyor. Toplam 1.200 öğrenci kapasiteli olan kurumumuz yüzde 85 doluluk oranıyla eğitim hizmetlerini sürdürüyor.’’



Güleryüzlü Eğitim

Kendisi de bir eğitimci olan H. Emin Öztürk, 18 yılda bir çok eğitimci meslektaşının kurumlarında hizmet verdiğini söylüyor ve ekliyor: ’’ Hâlâ görevini sürdürenler olduğu gibi zaman zaman belli kadrolarda ihtiyaç hasıl oluyor. İhtiyaç duyulan kadrolar için ilanlar vererek müracaatları değerlendiriyoruz. Sınav ve mülakatla öğretmen istihdamı yapıyoruz. Öğretmenlerde aradığımız temel nitelikler iyi bir formasyona sahip, kişiliği öğretmenlik mesleğine uygun olan, güleryüzlü, sevecen, kendisiyle barışık, toplumumuzun kültürel değerlerini benimsemiş olma gibi temel vasıflardır.’’  

‘Yetenek ve Duygu Eğilim Karnesi Veriyoruz’

Rehberlik hizmetlerinin okullarında en fazla önem verdikleri servislerden birisi olduğuna işaret eden Öztürk, ’’Bu serviste her okulun ayrı ayrı sorumlu öğretmeni bulunuyor. Servis sorumlusu rehber öğretmenimizin başkanlığından yıllık eğitim programları oluşturuyor, bire bir öğrenci ve veli ile iletişim halinde bulunuyor. Ayrıca çocuklarımız için özenle hazırladığımız baskın yetenek karneleri ile duygu eğilim karnelerini takip ediyor, çocuklarımızın her türlü psikolojik ve sosyal sorunlarıyla yakından ilgileniyor.’’

Başarıda Yüzde Yüze 3 Adım

Dr. Hüseyin Emin Öztürk’e ’’2014 üniversite yerleştirme sonuçlarına göre başarı oranınız nedir?’’ sorusunu sorduğumuzda gülümseyerek, ’’Liselerimizden geçen yıl mezun olan öğrencilerimizin yüzde 97’si yükseköğretim kurumlarından birine yerleşti. Dört öğrencimiz tıp fakültesine girdi. Ülkemizin seçkin üniversitelerinde tıp, mühendislik, ekonomi, ,işletme, öğretmenlik gibi değişik fakültelere giren öğrencilerimiz de var. Bunlar da bizim gurur kaynağımız’’ cevabını verdi.

Dershane yerine takviye ders

Dershanelerin kapatılması kararı üzerine öğrenciler için yeni uygulamaları devreye sokan Gökyüzü Koleji’nde 11. Sınıf öğrencilerine etütlerle ve hafta sonu kurslarla ders takviyesi yapılıyor. Öztürk, velilerin bu konuda endişeye kapılmamaları gerektiğini belirterek, ’’Gelecek yıl özel bir program hazırlığı içindeyiz. Yeni uygulamamız sayesinde öğrencilerimiz üniversiteyi kazanmada dershane ihtiyacı duymayacaklar’’ müjdesini verdi.
--
Gökyüzü Eğitim Kurumlarında
Eğitim ücreti şöyle ( TL)
Anaokulu: 12.950
İlkokul:17.450  
Ortaokul:19.950   
Lise:21.950 
(Yemek dahil, kıyafet ve servis dahil değildir.)
Bu fiyatlardan değişik kategorilerde indirimler yapılıyor.
--
Yüzde 100 burs İmkânı

Bursluluk oranları yüzde 25’den yüzde 100’e kadar değişiklik gösteriyor. Öztürk, bu oranların öğrencinin gösterdiği başarı oranına göre belirlendiğini söyledi. Gökyüzü Eğitim Kurumlarında çoğunluğu Fen Lisesinde olmak üzere yüzde 7 civarında burslu öğrenci eğitim görüyor. Kurumun bu yılki bursluluk sınavı ise mart ayında gerçekleştirilecek.

Erken kayıtlar şubatta

Gökyüzü’nde bu yıl erken kayıt dönemi şubat ayında başlayacak. Liste fiyatlarına göre ciddi avantajların sunulacağı bu dönemde velileri okullarına davet eden Dr. H. Emin Öztürk, ’’Erken kayıt döneminde fiyat indiriminin yanısıra ödeme kolaylıkları da sunacağız’’ mesajı verdi.

’’Anketlerimiz bize ışık tutuyor’’

Tüm okullarda her dönem düzenli olarak öğrenci, veli ve çalışanlarla anketler düzenlediklerini söyleyen Öztürk, ’’Bu anketler isimsiz cevaplandırıldığı için düşünceler objektif olarak ortaya konuluyor. Bu da bizim hizmet kalitemizin daha üst seviyelere çıkarılması açısından çalışmalarımıza ışık tutuyor. Olumlu bulunan uygulamaları daha arttırmak, olumsuz görülen hususları ise giderme noktasında bizlere yardımcı oluyor. Anketlerde öğrencilerin ilk beklentisi ders saatlerinin azaltılıp teneffüs saatlerinin fazlalaştırılması, velilerin beklentisi çocuklarının mutlu ve başarılı bir öğrenim hayatı geçirmeleri, çalışanların beklentisi ise moral ve motivasyon artırıcı faaliyetlerin gerçekleştirilmesi şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu beklentileri karşılama gayretindeyiz. Özellikle velilerimizin çocuklarını yetiştirirken bizleri de ailelerinden biri olarak görmeleri çocuklarının okul başarısına olumlu yönde etki yapıyor.

’’İlklerin okuluyuz’’

Gökyüzü Koleji’nin her alanda ilklerin okulu olduğuna dikkat çeken Öztürk, ilk olmanın farklılığını şöyle anlatıyor: Türkiye’de ismini çocukların koyduğu ilk ve tek okuluz. Okul dekorasyonundan öğrencilerin kıyafetlerine kadar her şey öğrencilerin istekleri doğrultusunda seçildi. Yine çocuk merkezli bir eğitim anlayışının neticesi olarak ülkemizde ilk defa öğrenci Yetenek Araştırma Merkezi bizim okulumuzun bünyesinde açıldı. Daha sonra da Duygu Eğitim Merkezi faaliyete geçti. Her iki merkezin de patenti kurumumuza aittir. Yine Türkiye’de ilk defa öğrencilerimizin akademik karnelerinin yanında her dönem öğrencilere baskın yetenek karneleri ve duygu eğilim karneleri veriliyor. Yetenek Araştırma Merkezi’nin hafta sonu atölyelerinde değişik alanlarda kabiliyetli öğrencilerimiz eğitimler alıyor.

Veliler Bu Hatalara Düşmesin

Dr. Hüseyin Emin Öztürk, eğitimci kimliği ile çocuklarımızın yetiştirilmesinde velilerin ve eğitimcilerin sık sık tekrarladıkları hataları ve bunların nasıl telafi edilebileceğini şöyle sıraladı: ’’Öncelikle veliler olarak yaptığımız hataların başında çocuklarımızın bizim dışımızda bir kişiliğe sahip olduğu bilincini çoğu zaman unutuyoruz. Çocuklar elbette bizim çocuklarımız ancak, onlar bizim fotokopilerimiz değil. Onların ruh dünyasını ve mizaç özelliklerini çok iyi tanımamız gerekiyor. Duygularını, yeteneklerini iyi keşfetmemiz gerekiyor. Bunun da anahtarı çocuklarımızla iletişim halinde bulunmaktır. Onlarla konuşma ve onları dinlemektir. Çoğu zaman veliler olarak hayatta kendimizin elde edemediği başarıları çocuklarımızdan bekliyoruz. Hatta bu beklenti öyle güç şeyleri ihtiva ediyor ki, armut ağacından elma bekliyoruz. Mühendisliğe yatkın olmayan bir çocuktan mühendislik, doktorluğa yatkın olmayan bir çocuktan doktorluk, öğretmenliğe yatkın olmayan bir çocuktan öğretmenlik beklediğimiz gibi…

Eğitimcilerin hatalarına gelince; eğitimcilerimizin büyük çoğunluğunu tenzih ederim. Ancak, maalesef eğitim kadroları içerisinde mizacı ve kişiliği öğretmenlik mesleğine hiç uygun olmayan öğretmenlerimiz var. Öğretmen adeta bir sahne sanatçısı gibi olmalı. Belirli yeteneklerinin, belirli kabiliyetlerinin olması gerekiyor. Dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinde öğretmen mülakatla atanır. Oysa ki ülkemizde öğretmenler merkezi sistemle elektronik ortamda atanıyor, okul müdürü öğretmeni atandıktan sonra görebiliyor. Diyebilirsiniz ki öğretmenler eğitim fakültesi mezunu diplomasına sahip değil mi? Akademik olarak bilgi sahibi olmak öğretmenlik mesleği için yeterli değildir. Bilen herkes o işin sanatçısı olamıyor. Sanat, yetenek ve kabiliyetle ortaya çıkıyor. Özetle öğretmenler kabiliyetli, donanımlı ve en önemlisi çocuğu seven bir mizaca sahip olmalıdır. Bana göre bu toplumun ekonomik olarak en itibarlı mesleği de öğretmenlik olmalıdır. Çünkü onlara çocuklarımız, geleceğimiz teslim ediliyor. Herkes öğretmen olmamalı ama öğretmen olanlar ise sosyal ve ekonomik olarak her meslekten üstün tutulmalıdır.
Şair ve yazarlık yönü de olan Öztürk Hoca bu birikimini eserleriyle kamuoyuna sunma fırsatı da bulmuş. Şiir, hikaye, roman, tiyatro ve araştırma inceleme dallarında değişik yayınevleri tarafından yayınlanmış 12 adet eseri bulunan Dr. Hüseyin Emin Öztürk’ün. şiirlerinden bazıları bestelenirken (Düştüm Kabe Yollarına – Efsunlu şehir vb.) bazı eserleri yabacı dile çevrildi. (Yaralı Keklik – Gül Ağacı)

Gökyüzü Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı şair - yazar Dr. Hüseyin Emin Öztürk, hem Latin hem de Arap harfleriyle yazılan ve İstanbul'u konu alan 'Efsunlu Şehir' adlı şiirini İstanbul sevdalısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a geçen yıl İstanbul'da ithaf etmişti.  

MEB ciddi bir reforma imza atmalı

Ülkemizin en büyük zenginliğinin genç bir nüfusu olduğunu söyleyen Öztürk, ’’ Bizim yeterince petrol, doğalgaz gibi zenginliğimiz yok. Çocuklarımız en büyük zenginliğimiz. Ama maalesef bu zenginliğimizi de gerektiği gibi değerlendirdiğimizi söyleyemeyiz diyerek şu hususlara dikkat çekti:
-Bilim, sanat ve sporda çoğu zaman bir ilçemiz kadar bile nüfusu olmayan ülkelerin gerisinde kalıyoruz. Acaba bizim çocuklarımız yeteneksiz ve kabiliyetsiz mi? Asla… Yeteneksiz ve kabiliyetsiz hiçbir çocuk yoktur. Sorun, onların yeteneklerinin keşfedilmeyişi ve bu yeteneklerin geliştirilememesidir.

-Ciddi bir eğitim reformuna ihtiyacımız var. Belki de yeni Türkiye’nin en büyük meselesi bu olsa gerek. Yapılacak eğitim reformunun temel dinamikleri; çocuğu fıtrat ekseninde keşfeden bir anlayış, yetenek ve kabiliyetleri dikkate alan bir müfredat, sevgi ve merhamet temelli bir eğitim metodu ve bilim, kültür ve sanatta çağdaş ülkelerin önüne geçmeyi hedefleyen bir çalışma azmi…

-İşte bu temel dinamiklerle yapılmış eğitim reformundan sonra yetişen çocuklar ülkemize sıçrama yaptıracak, milletimizi bilim ve teknoloji tüketen bir toplum olmaktan çıkarıp, bilim ve teknoloji üreten bir toplum haline getirecektir. Sevgi ve merhameti kişiliğinin özüne yerleştirmiş bu çocukların ürettiği bilim ve teknoloji, belki de bütün insanlığın huzur ve mutluluğunun kapılarını aralayacaktır.

Öztürk, her ilçede bir anaokulu açmak istediklerini belirterek, ’’İmkânlar el verdikçe anaokulu şubelerini yaygınlaştıracağız’’ mesajı verdi.
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23