Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, şehre ve kulübe olan derin bağını yineleyerek, Trabzon’dan uzakta geçen her günü eksiklik olarak değerlendirdi.
61 Derece Dergisi’nin Mayıs sayısına konuşan deneyimli teknik adam, futbol felsefesinden taktik anlayışına, oyuncu ilişkilerinden Türk futbolunun yapısal sorunlarına kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Futbol sadece top oynamak değil, anlamlı bir sistem kurmaktır”
Tekke, futbol anlayışında netlik, organizasyon, cesaret ve planlamanın temel değerler olduğunu ifade ederek, “Oyuna bakış açım sadece top oynama üzerine değil, futbol oynayabilme yeteneği üzerine kurulu. Seyirciler, oyuncuların ne yaptığını ve ne yapmaya çalıştığını net bir şekilde görmeli. Hangi formasyonda olursa olsun, bunu düzenli ve planlı bir şekilde, cesurca yapmaya çalışan bir takım oluşturmayı hedefliyorum” dedi.
“Modern futbol sürekli evrim geçiriyor”
Her teknik adamın taktiksel değişimlere açık olması gerektiğini vurgulayan Tekke, futbolun her on yılda bir dönüşüm yaşadığını söyledi. “Modern futbolda taktiklerin evrimi aslında yeni bir şey değil, belki de her 10 yılda bir değişim gösteriyor...” diyerek, günümüzde geçiş oyunları ve uzun top kullanımının daha öne çıktığı bir döneme girildiğini aktardı. Oyunun giderek fiziksel ve sert bir hal aldığını belirtti.
“Kararlarımız duygusal değil, yapısal olmalı”
Takım içi sorunların yalnızca teknik heyetle değil, kulüp yapısıyla birlikte ele alınması gerektiğini ifade eden Tekke, "Anlık, duygusal kararlarla, örneğin hoca değiştirmek veya oyuncu transfer etmek gibi çözümler üretmek genellikle etkili olmaz" sözleriyle Türkiye’deki futbol yönetim anlayışını eleştirdi. Basın ve taraftar baskısının kulüp kararlarını gölgelemesine karşı dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi.
“Futbol konuşmak Türkiye’de kolay değil”
Dünya futbolundan birçok teknik adamı takip ettiğini söyleyen Tekke, Pep Guardiola ve Gasperini gibi isimlerin oyunu parçalara ayırarak ele alış biçimlerinin kendisini etkilediğini belirtti. Ancak Türkiye’de futbolu bu derinlikte tartışmanın önünde ciddi sosyal ve ekonomik engeller olduğunu vurgulayarak, “Futbolu tartışmak, ülkenin genel yapısı ve ekonomik durumu göz önüne alındığında oldukça zor” ifadelerini kullandı.
“Trabzonspor’a olan sevgimiz, ailemize olan sevgimiz gibi”
Taraftar davranışlarının bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Tekke, kulübe olan sevginin anlık tepkilerle gölgelenmemesi gerektiğini söyledi. “Trabzonspor'a olan sevgimiz, ailemize olan sevgimiz gibi bir şey. Ailemize kızgınken de onları sevmeye devam ederiz...” diyerek duygusal bağlılıkla hareket edilmesinin önemine dikkat çekti.
“Yabancı oyuncuların kültürel kodları iyi analiz edilmeli”
Yabancı oyuncuların yalnızca sahadaki performanslarıyla değil, kültürel ve psikolojik yönleriyle de değerlendirilmeleri gerektiğini belirten Tekke, adaptasyon sürecinin çok boyutlu olduğunu anlattı. “Bizim için anlam taşıyan bazı şeyler, başka kültürlerden gelen oyuncular için farklı anlamlara gelebilir...” sözleriyle kültürel farkındalığın takım uyumu üzerindeki etkisine işaret etti.
“İstanbulspor benim üniversitem”
Teknik direktörlük kariyerinin dönüm noktalarından birinin İstanbulspor olduğunu belirten Tekke, oradaki deneyimlerinin kendisine çok şey kattığını belirtti: “Orası benim üniversite” diyerek bu dönemin önemine dikkat çekti.
“Trabzon benim için hayatın ta kendisi”
Trabzon’a duyduğu özel bağa değinen Tekke, “Trabzon dışında geçirdiğim her an, bir kayıp gibi geliyor” ifadesiyle bu bağlılığın ne denli derin olduğunu gözler önüne serdi. Şehirle olan duygusal bağının yalnızca futbol üzerinden değil, hayatın bütününe yayıldığını ifade etti.
“Eksiklerimizi tamamlamak için durmaksızın araştırıyoruz”
Tekke, gelişimin sürekli öğrenmeyle mümkün olduğunu belirterek, geçmiş deneyimlerin değerini şu sözlerle özetledi: “Bu süreçte öğrendiğimiz bazı şeyler, bize ne yapmamamız gerektiğini gösterdi... Teknik direktör olarak başarılı olabilmek için futbolun yanı sıra iletişim, kültür ve sosyal etkileşim konularında da bilgi sahibi olmak gerekiyor.”
