• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Erkan Tan Akit'e konuştu: Asıl savaş medyada

Yeniakit Publisher
2017-02-20 05:06:00 - 2017-02-23 13:23:11
Erkan Tan Akit'e konuştu: Asıl savaş medyada

Dünyadaki şer güçler tarafından Türkiye’ye karşı sistematik bir savaş açıldığını belirten deneyimli gazeteci Erkan Tan, “Türkiye’de adı konulmamış bir üçüncü dünya savaşı var. Medyayı tank, top, tüfek gibi kullanıp vatana, millete, devlete, aileye, ekonomiye saldırıyorlar. Uyanık olmalıyız!” diyor.

FATMA GÜLŞEN KOÇAKYaptığı haber programlarındaki cesur çıkışlarıyla tanıdığımız ekranların sevilen yüzü Erkan Tan ile medyada değerlerimizle varolmak üzerine konuştuk...

Mesleğinizi severek yapan birisiniz. Sizce başarılı olmanın sırrı nedir?

 Bizim meslek yaşam biçimidir. Belli bir okul okumayla, bir yerden mezun olmakla başarılı olunabilecek bir meslek değil. Allah’ın takdiri… Bazı yetenekleri Allah size bağışlamışsa bu meslekte gerçekten başarılı olabilirsiniz. Bu mesleğin bir insan tipi var. Dışa dönük insanların mesleği. İletişimi seveceksiniz. En ufak bir mesele olduğunda hemen içine kapanan, küsüveren, kırılıveren insanlar bu mesleği yapamaz. İnsanlar kapıdan kovsan bacadan girecek kadar girişken olmayabilirler, böyle yaratılmamış olabilirler. Kişi eğer böyle değilse bu işi tercih etmeyecek. Yoksa başarısız olur. Çünkü Allah öyle yaratmamış. Konuşkan, girişken, dışa dönük, meraklı yaratılmış olanlar sizden sonra başlasa bile sizi geçer. Böyle lüzumsuz bir yenilmişlik hissiyle mücadele etmek durumunda kalabilirsiniz. 

Muhafazakar camia medyada güçlü değil hâlâ, neden?

 Şimdi milliyetçi muhafazakar dediğimiz insanların önemli bir zaafı var. Bu insanlar gazete satın almıyorlar, dergi satın almıyorlar ve kitap satın almıyorlar. Eskiden gazete, kitap, dergi satın alma konusunda memleketin bir meselesi vardı. Artık bunu aştık. Okur yazar oranı artık çok daha ileri boyutlarda. Mali konularda da öyle. Memlekette milliyetçi ve muhafazakar insanların sayısını böyle alt alta koysan hani en kaba hesapla %65’tir. Şimdi milliyetçi muhafazakar yayın yapan gazeteleri koyun gözünüzün önüne, bunların tirajlarını toplayın; bir tane Posta Gazetesi yapmıyor. Şimdi burada bir enayilik, sıkıntı yok mu? Var. Milliyetçi ve muhafazakarlar gazete, kitap satın almayı bir iş olarak görmüyorlar ve çok üzgünüm mazeretleri de yok. 
ÖNE ÇIKAN VİDEO

İNANCIN İÇİN GAZETE ALMALISIN!

Her ortamda gündeme getirdiğim bir konu bu. Bir gazeteyi satın almak, ona verilecek en büyük maddi destek, milyon dolarlık reklam kadar önemlidir. Ve sizin gibi düşünen, sizin gibi inanan ve sizin gibi yaşayan insanların sesinin daha kuvvetli olmasını sağlamaktır. Aynı şekilde kitap ve dergi de önemli. Bakınız bunu başka insanlar bir inanç, bir ibadet gibi görüyorlar ve bunu yapıyorlar. Yani bunu hayatın merkezine koymalısınız. Bu bir lüks değil. Gazete satın almak, senin ideolojinin, senin yaşam biçiminin, senin inancının var olması demek. Bu kadar önemli. 

Medyanın önemini anlayanlar dünyaya yön veriyorlar değil mi?

Elbette. Bakınız Yahudiler bu işi bir iman meselesi, bir inanç meselesi olarak görürler. Ayrıca yeryüzünde dinlerin tarihini ve dinlerin şeriatını bilmeden ne olduğunu anlamak mümkün değildir. Bütün olaylar dinle ilgilidir. Bakınız yahudiler, yeryüzünü yönetmeyi Allah’ın kendilerine verdikleri bir ödev olarak değerlendirirler.  Bir Yahudi, dünyanın kendisi için yaratıldığını düşünür, iman eder buna. Peki bunu nasıl yapacaklar? Yani oruç tutmak, namaz kılmak, zekat vermek bizim için neyse; dünyayı idare etmek onlar için Allah’ın verdiği bir ödev. Buna iman ediyorlar adamlar, bozdukları Tevrat’a… Peki bunu nasıl yapacaklar? Yeryüzünde en iyimser tabirle 25 milyon yahudi var. Fitneyle, karışıklıkla, kaosla yapıyorlar. Bunu en kolay nasıl yapılıyor? Medyayla… Gazete, dergi, kitap, radyo, televizyon, internet, müzik, film, sinema vs. Ve bu organlara sahip olmak bir Yahudi için inanç, ibadet meselesidir. Masal anlatmıyorum. Bunlar gerçek. Dolayısıyla dünyadaki büyük medya kuruluşlarının büyük ortakları onlardır. Buradan amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. 

Yahudilerden kastınız kimlerdir efendim?

Bu sözlerimle Yahudilerin tamamını kastetmiyorum... Haçlılarla ittifak yapan bazı siyonist yahudileri anlatıyorum...

MEDYA ARTIK TANK, TÜFEK GİBİ

Medya aynı zamanda bir savaş aracı demek değil mi?

Evet. Radyolar, televizyonlar, gazeteler, kitaplar asla bir yayın organı değildir sadece. Bunlar bir savaş alanıdır, savaş aygıtıdır. Tank, top, tüfek, helikopter gibi birer savaş aygıtıdır medya. Oradan vatana, millete, devlete, ekonomiye saldırırlar. Kültürünüze, aile biçiminize saldırmaya çalışırlar. Dolayısıyla onların silahlarıyla silahlanmalıyız. Bizim de güçlü radyolarımız, gazetelerimiz, televizyonlarımız olmalı. Film yapım şirketlerimiz, kitap yayın evlerimiz olmalı. Birileri yapacak, diğerleri satın alacak! 

TOPUMUZ BİR POSTA ETMİYORUZ!

Milletimiz artık ekonomik olarak kitap dergi gazete alabilecek seviyenin üstünde. Ne dersiniz?

Elbette. Eskiden evet, okur yazarlık yoktu, efendim köyde çeşme yoktu, tuvalet yoktu. Kitaba, gazeteye, dergiye sıra gelmiyordu falan filan… Ama  artık böyle değil. Yani Türkiye’deki bütün milliyetçi muhafazakar yayın organları toplanıp bir Posta Gazetesi etmiyorsa bizi ezerler. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi elimizden alırlar. Gazetelerimiz, radyolarımız, televizyonlarımız güçlü olmalı! Ve onların sesinin çıkması sizin onları okumanıza, satın almanıza, seyretmenize, internette tıklamanıza bağlı.  

Ülkemiz şu an büyük bir savaş veriyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Yeryüzünde savaşlar uzun yıllardır ordularla yapılmıyor, terör örgütleriyle yapılıyor. Bir terör örgütü buluyorsun, yoksa kuruyorsun, salıyorsun düşmanlık yapmak istediğin ülkenin üstüne. Hadise bu. Bu masal, paranoya değil, gerçek. Bizimle savaşıyorlar. Türkiye’de terörle mücadele yok, Türkiye’de savaş var! Türkiye’de adı konulmamış bir üçüncü dünya savaşı var. Türkiye’nin komşularıyla beraber içinde bulunduğu bölgede, Ortadoğu’da savaş var! Biz bölgede ABD ile savaşıyoruz, teröristlerle değil. 

Ne yapmak istiyorlar?

Küçük küçük devletçikler kurmak istiyorlar Ortadoğu’da. Irak’ta istedikleri oldu, Suriye zaten haritadan silindi. Başka ülkeler var. Haritaları değiştirmek istiyorlar. Türkiye’nin güneyinde de marksist, leninist, dinsiz, haçlı ve siyonist ittifakına hizmet edecek Kürt görünümlü ama PKK devleti kurmak istiyorlar. Bu oyunu bozmak istiyor işte Türkiye!

DÜŞMANA TEPKİ VERMELİYİZ

Son olarak ne söylemek istersiniz? 

Tepki de vermiyor bizim muhafazakar dindar kesim. Yani kendi inançlarına, ideolojisine, yaşam tarzına aykırı yayınlar yapan medya gruplarına, gazetelere, dergilere, yayın organlarına karşı seslerini yükseltemiyorlar. Bizim sesimiz olanlara bizim için yazanlara bizim için konuşanlara sahip çıkmalı inançlarımıza karşı yayın yapanlara tepkimizi göstermeliyiz.  Yani bizim  sivil toplum örgütleri de bizim inançlarımıza, yaşam tarzımıza, ideolojilerimize aykırı yayınlar yapan, yahut bize saldıranlara karşı sessiz kalmamalı. Dava açarak onları baskı altına almalı.

FETÖ ALÇAĞI DÜNYADAN TEMİZLENMELİ

15 Temmuz’dan sonra yaşanan süreçlerde gerçekten ekranda cesur görevler üstlendiniz. Yaşananları biraz bizimle paylaşır mısınız?

 Gerçekten bu alçaklar, bu hainler bir kere ne yaptılar, bunu görmek lazım. Bizi kandırdılar. Yani öyle profesyonellermiş ki.. Şimdi bunu söyleyince de müstehzi ifadelerle insanlar gülüyor. Ya güzel kardeşim, kanmadık mı? Devam etsinler demedik mi, destek vermediysek bile? Çocukları okutuyorlar, Kur’an diyorlar, Allah diyorlar, muhafazakar, milliyetçi, vatanını, milletini, devletini seven nesiller yetiştiriyorlar demedik mi? Ama alçaklar bu kavramları bizi ele geçirmek için ve bizden olmayan güçlere teslim etmek için kullanmışlar. Haçlıların ve siyonistlerin emellerine hizmet etmişler, onların hizmetkarı olmuşlar. Acayip delillere sızmışlar. 

HAİNLİĞİN TÜM METODLARI VAR

Yahu adam polis, polis… Bugün polis olmak için kendini parçalıyor millet. Adam Rus büyükelçisini öldürdü, bunun canlı bombadan ne farkı var. Beynini, ruhunu, kalbini ele geçirmişler. Kimbilir kaçar tane var bunlardan devlet teşkilatında! Cumhurbaşkanımızın tabiriyle bunlar ‘eli kanlı katil sürüsü’dür. Ve o gece NATO, ABD’nin bir bölümü ve CIA ile bir olup ülkemizi ele geçirerek haçlılara ve siyonistlere teslim edeceklerdi. Yahu bunlar bu milletin evlatları olabilir mi? Sadece Türkiye’ye değil, İslamiyetin içine atılmış bir fitneden bahsediyoruz. Ve bu fitne nasıl temizlenecek bilemiyorum. Yani bu sadece Türkiye’nin sorunu değil. Hainliğin bütün yollarını, bütün metodlarını kullanmışlar. Türkiye’nin bayrağını, ecdadımızın büyüklüğünü ve milletimizin azizliğini kullanıp dünyanın her ülkesine sızmışlar. Rusya hariç. Sokmamış onları… Bizim bunu çocuklarımıza tek tek anlatarak tepki vermemiz lazım. Devletin elinin değil sadece, milletin elinin de bunların yakasında olması lazım. Çünkü bunların elinde milletin kanı var.

 

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23