• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

CDP Türkiye 10. Yıl İklim Değişikliği Konferansı

Yeniakit Publisher
2020-06-09 15:20:09 -
CDP Türkiye 10. Yıl İklim Değişikliği Konferansı

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin: - "Biz ekosisteme bu şekilde müdahale ettikçe koranavirüs gibi salgınları, belki de çok daha kötülerini yaşamaya devam edeceğiz" - "Yoğun trafik, enerji ve sanayi atıkları gibi hava kirliliği kaynakları, bu şehirlerde yaşayan insanların çok çeşitli ince partikülleri solumasına sebep oluyor. Araştırmalara göre, bu partiküllerin artışı, Kovid-19 ölümlerinde yüzde 15'lik artışa denk geliyor" - Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Baş Araştırmacısı Melsa Ararat: - "Artık hükümetlerin, belediyelerin ve şirketlerin iklim değişikliği konusunda birlik olma ve ortak hareket etme zamanı" - "Pandemi süreci ve sonrası, dünyanın Paris İklim Anlaşması hedeflerini tutturup tutturamayacağını belirleyecek"

İSTANBUL (AA) - Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, ekosisteme bu şekilde müdahale edildikçe koranavirüs gibi salgınlar, belki de çok daha kötülerinin yaşanmaya devam edileceğini belirterek, "Yoğun trafik, enerji ve sanayi atıkları gibi hava kirliliği kaynakları, bu şehirlerde yaşayan insanların çok çeşitli ince partikülleri solumasına sebep oluyor. Araştırmalara göre, bu partiküllerin artışı, Kovid-19 ölümlerinde yüzde 15'lik artışa denk geliyor." dedi.

Garanti BBVA'nın ana destekçisi, Deloitte Türkiye'nin rapor sponsoru olduğu, CDP Türkiye'nin yıl boyunca yürüttüğü çalışmaların paylaşıldığı CDP Türkiye 10. Yıl İklim Değişikliği Konferansı, bu yıl online ortamda gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Edin, salgınla mücadelede gösterilen kolektif çalışmaların ve atılan radikal adımların iklim değişikliğinde de atılması temennisinde bulundu.

Edin, 2020'nin, son 3 yılda olduğu gibi sıcaklığın rekor seviyelere koştuğu bir yıl olarak anılacağını, ocak ayından beri Antarktika'dan İzlanda'ya yeni rekor sıcaklıklar kaydetmeye devam ettiklerini, her geçen yıl biraz daha artan bu sıcaklık değerlerinin, 2030'da gezegenin kaldırabileceği kapasitenin çok daha üstüne çıkacağını söyledi.

Doğanın insanlığa en büyük hediyelerinden olan Akdeniz iklimini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Edin, 2050'ye kadar İspanya ve Türkiye gibi ülkelerde 37 derecenin üstünde sıcaklığa sahip günlerin iki katına çıkacağının tahmin edildiğini bildirdi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Edin, "Bu durum, ülkemiz için de çok kıymetli olan turizm bölgelerine ciddi darbe vurmanın yanı sıra kuraklık sebebiyle sağlığımızı ve gıda güvenliğimizi de ciddi anlamda tehdit eden bir tehlike. En basit hesaplamayla GSYH'mizin yüzde 2'sini oluşturan Antalya'nın turizmi büyük risk altında." diye konuştu.

Gezegenin sağlığını kaybettiğini belirten Edin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlığını kaybeden bir insanın gösterdiği belirtiler gibi, bugün yüzleştiğimiz pandemi de gezegenimizin hastalığının belirtilerden bir tanesi. Aslında dünyamıza insan eliyle verdiğimiz her zarar, bugün bizleri eve kapatan bu salgının ve onun yıkıcı etkilerinin altında yatan sebeplerin taşlarını döşüyor. Ormansızlaştırma gibi faaliyetler, iklim değişikliğiyle mücadelemizi olumsuz etkilediği gibi tek başına salgın hastalıkların yüzde 31'ine temel oluşturabiliyor. Biz ekosisteme bu şekilde müdahale ettikçe koranavirüs gibi salgınları, belki de çok daha kötülerini yaşamaya devam edeceğiz."


- "Açılan yaraları kapama görevi insanoğluna düşüyor"


Ebru Dildar Edin, özellikle büyükşehirlerde etkisini gösteren yoğun trafiğin, enerji ve sanayi atıkları gibi hava kirliliği kaynaklarının, bu şehirlerde yaşayan insanların çok çeşitli ince partikülleri solumasına sebep olduğuna işaret ederek, "Araştırmalara göre, bu partiküllerin artışı, Kovid-19 ölümlerinde yüzde 15'lik bir artışa denk geliyor." dedi.

Gezegende açılan yaraları kapama ve hastalıkları iyileştirme görevinin yine insanoğluna düştüğünü belirten Edin, şunları kaydetti:

"Bu dünyada yer alan tüm canlıların sağlığını ve varlığını ayrı ayrı değil, bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. Her şeyin birbirine bağlı olduğu ve iç içe geçtiği bir döngü içinde hareket ettiği bu gezegende, pandemi sonrası toparlanma sürecinde iklim krizine bağlı riskleri yok saymak ve aynı düzende devam etmeye çalışmak mümkün değil."

Edin, hatalardan ders almak ve tüm normalleşme süreçlerinde, sürdürülebilir iş modelleri odağında doğa ve insan dostu çözümler üretmek gerektiğini söyledi.


- "Sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için 10 yılımız var"


Ebru Dildar Edin, sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için önlerinde 10 yıl olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tamamen büyüme ve kar odaklı, eski, lineer ekonomi modeline geri dönme hatasına düşersek en az 2-3 yıl kaybedeceğiz. Bu kayıp sonrasında atmamız gereken adımlar da çok daha radikal ve zorlayıcı olacak. Tam bu noktada, iş dünyası olarak çok önemli bir avantajımız var. Biz, hükümetlerden çok daha hızlı inisiyatif ve aksiyon alabiliyoruz. Bu bilinçle hareket eden şirketler olarak, politika ya da regülasyon beklemeden, bizi gerçekten zorlayacak hedefler belirlemeli, hatta boyumuzdan büyük taahhütler altına girerek kendimizi hep daha iyisini yapmak için zorlamalıyız."

Edin, Garanti BBVA olarak, iklim değişikliğine yönelik aldıkları kararlara da değindi.


- "İklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliği mümkün"


Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Baş Araştırmacısı Melsa Ararat da tüm dünyada çalışmalarını sürdüren CDP'nin 10 yılda Türkiye'de çok mesafe katettiğini söyledi.

İklim değişikliğinin dünyadaki etkilerine işaret eden Ararat, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Daha önceki kriz dönemlerindeki deneyimlerimiz bize, emisyonların eski seviyeye ulaşmasının çok hızlı olduğunu gösteriyor. Bu geçici azalma, yaşamakta olduğumuz ve gelecekteki şokları hafifletmeyecek. Dolayısıyla pandemi süreci ve sonrası, dünyanın Paris İklim Anlaşması hedeflerini tutturup tutturamayacağını belirleyecek. Yeni koronavirüsü geçici bir küresel tehdit diye umuyoruz ama iklim değişikliği on yıllarca devam edecek ve bizden sonraki jenerasyonları etkileyecek bir tehdit."

Artık hükümetlerin, belediyelerin ve şirketlerin iklim değişikliği konusunda birlik olma ve ortak bir eylem planı için kolektif hareket etme zamanı olduğuna dikkati çeken Ararat, korona için mücadele sürecinin, bu iş birliğinin tüm dünyada önemli ve mümkün olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Ararat, korona sürecinde yaşananların unutulmaması gerektiğini belirterek, korona sonrası alınacak önlemlerde yeşil bir pusulanın kullanılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23