Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “İçki yasağı yok. Alkollü içecekler konusunda Avrupa’da ve Amerika’da olan standartları Türkiye’ye taşıdık” dedi.
ANKARA
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, alkollü içki satışına yapılan düzenlemeye ilişkin, “Alkollü içecekler konusunda Avrupa’da ve Amerika’da olan standartların, Türkiye’ye taşınmasıdır” dedi.
Bozdağ, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde düzenlenen Afrika Günleri Sempozyumu’na gelişinde, gazetecilerin sorularını cevapladı. Alkollü içki satışına yönelik Meclis’te yapılan düzenlemeye ilişkin soru üzerine Bozdağ, Meclis’te yapılan düzenlemelerle Avrupa ve Amerika’daki standartların Türkiye’ye taşındığını söyledi. Alkollü içeceklerin reklamı ve satışının yapıldığı yerlere dair standartların oluşturulduğunu dile getiren Bozdağ, “Yapılan düzenleme içki içmeyi yasaklayan bir düzenleme kesinlikle değildir. Kamuoyunda sanki bu düzenleme ‘alkollü içki kullanımını yasaklıyormuş’ gibi bir hava yaratılmak isteniyor. Anayasa’nın 58. maddesi devlete, gençleri alkol düşkünlüğünden koruma konusunda bir görev veriyor. Amerika’ya bakıyorsunuz Avrupa’nın ülkelerine bakıyorsunuz oralarda reklam yasakları, içkilerin satıldığı yerlere ilişkin standartlar var ve yasaya ilişkin sınırlar var” değerlendirmesinde bulundu.
“TURİZM YERLERİNİN BUNDAN
ETKİLENMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Yapılan düzenlemenin Amerika, Avrupa ve pek çok ülkedeki standartlarla uyum birliği getirdiğine dikkati çeken Bozdağ, “Pek çok ülkede gecenin belli bir saatinden sonra alkollü içki satan iş yerleri, alkollü içki satamıyor. Biliyorsunuz yakın bir geçmişte CHP’li Kadıköy Belediye Başkanlığı, alkollü içki satan iş yerlerinin saat 22.00’den sonra içki satışı yapmamaları konusunda karar aldı. Yani böyle bir kararı, CHP’li belediye başkanı aldığında, hiç kimsenin aklına ‘alkollü içkileri yasaklıyorlar’ diye, ‘yasaklı bir zihniyetin örneği’ diye eleştirmek gelmedi, medyada gündem bile olmadı. Kaldı ki turizm yerleriyle alakalı bu düzenleme içerisinde, turizmin bundan etkilenmemesi için lehe bir düzenleme yapıldı. Turizm yerlerinin bundan etkilenmesi söz konusu değildir” diye konuştu.
“AÇILAN DAVA YALAN,
İFTİRA VE KÜFÜRLERE DÖNÜKTÜR”
Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na manevi tazminat davası açtığının hatırlatılması üzerine, davanın hukukun tayin ettiği usuller çerçevesinde açıldığını belirtti.
Siyasi eleştirinin serbest olduğuna dikkati çeken Bozdağ, “Ama hakaretle sövme, bizim kanunlarımızda bir suç olarak düzenlenmiş hem de tazminat hukuku açısından müeyyidelere tabi tutulmuştur” ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan ve kabine üyelerinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar yaptığı eleştirilere dava açmadığına vurgu yapan Bozdağ, “Açılan dava yalan, iftira ve küfürlere dönüktür. Mahkeme, bunun iftira olduğuna, hakaret olduğuna karar verirse tazminatı hükmedecektir. Tabii bu konudaki çıkacak karara da hepimiz saygı duyacağız. Burada anormallik yok. Anormal olan tazminat davasının açılması değil Türkiye’nin anamuhalefet liderinin, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na, milletinin gözünün içine baka baka iftira etmesidir” diye konuştu.
AFRİKA POLİTİKASI BAŞARI ÖYKÜSÜ
Daha sonra Afrika Günleri Sempozyumu’nun açılışında konuşan Bozdağ, “Türkiye’nin tarihe dayalı bazı bağları bulunan Afrika kıtasıyla ilişkilerini yeniden geliştirmeye başlaması yakın geçmişe dayanmaktadır. Buna rağmen Afrika ülkeleriyle son yıllarda gelişen ilişkilerimiz Türk dış politikası için bir başarı öyküsüdür” dedi.
Bozdağ, 2013-2018 dönemini kapsayacak ortaklık politikasının genel çerçevesini belirleyecek kararların, yılın ikinci yarısında düzenlenecek II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde alınacağını bildirdi. Türkiye’nin tarihi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini, sahip olduğu imkan ve kaynakları Afrikalı yönetimlerle ve halklarla “Afrika sorunlarına Afrika çözümleri” ilkesi çerçevesinde ve karşılıklı fayda temelinde paylaşmaya devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, ortaklık politikasının temelini bu anlayışın oluşturduğunu belirtti.
YAŞAM TARZINA MÜDAHALE YOK
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, “Kanunun görüşmelerinde bazı CHP milletvekilleri konuya ideolojik yaklaşım sergiledi. Bu arkadaşların dünyadaki gelişmeleri de çok fazla takip etmediği kanaatindeyim... Bu düzenleme, yaşam hakkına müdahale ile ilgili değil toplum hayatı ve kamu sağlığı ile ilgili... Bu kanun, Türkiye’nin kendi çocuklarının, gençlerinin daha sağlıklı bireyler olması adına; trafik kazalarının, alkole bağlı hastalıkların ve şiddetin azaltılması anlamında önlemler paketidir” dedi.