Mehmet Barlas, "Normal şartlarda bir doğum 9 ayda oluyor. Altılı Masa ise 11 ay geçmesine rağmen hâlâ liderini doğuramadı. 'Tüp bebek' olması beklenen liderin doğmayıp sonunda 74 yaşın üzerindeki Kılıçdaroğlu'nun 'yeni bir lider' diye doğması ise bazılarının hayallerini yerle bir edecek" dedi.
Mehmet Barlas, "Normal şartlarda bir doğum 9 ayda oluyor. Altılı Masa ise 11 ay geçmesine rağmen hâlâ liderini doğuramadı. 'Tüp bebek' olması beklenen liderin doğmayıp sonunda 74 yaşın üzerindeki Kılıçdaroğlu'nun 'yeni bir lider' diye doğması ise bazılarının hayallerini yerle bir edecek" dedi.
Barlas, Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:
"Altılı Masa denilen garip ittifak kurulalı 11 ay oldu. Bu oluşum kurulduğu sıralarda pandemi krizi yeni bitmişti. Hem insanların morali çok bozuktu hem de eve kapanmalardan ötürü ekonomi darbe yemişti. Bu kriz tüm Batı dünyasındaki iktidarları değiştirdi.
Batı'da beş yıl önce siyaset sahnesinde olan hiç kimse bugün yok. İngiltere'de üç başbakan değişti. Böyle bir atmosferde kurulan Altılı Masa, "Tayyip Erdoğan'ın karşısına kimi koyarsak koyalım kazanırız" iddiasıyla ortaya çıktı.
Aslında Altılı Masa'nın kurucusu olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun asıl hedefi, en başından beri kendi cumhurbaşkanı adaylığını perçinlemekti. Diğerleri de "Acaba aradan sıyrılıp cumhurbaşkanı adayı yahut milletvekili olabilir miyim?" hayaliyle bu işe katıldılar. Bu hevesleri de hâlâ devam ediyor.
Normal şartlarda bir doğum 9 ayda oluyor. Altılı Masa ise 11 ay geçmesine rağmen hâlâ liderini doğuramadı. "Tüp bebek" olması beklenen liderin doğmayıp sonunda 74 yaşın üzerindeki Kılıçdaroğlu'nun "yeni bir lider" diye doğması ise bazılarının hayallerini yerle bir edecek.
SU AKIP YOLUNU BULACAK
İşte Altılı Masa'da yaşanan bütün karışıklığın ve sıkıntıların sebebi bu doğum sancısıdır. Tüp bebeği tutturamayıp Kılıçdaroğlu'nu "yeni bir lider" diye sunmak zorunda kaldıkları için bütün havaları da söndü. Korku dağları sarınca birbirlerine düştüler. Bu nedenle tek rakipleri Erdoğan'ı engellemek için ülke içi ve ülke dışı dahil her türlü yola başvurmaya başladılar. Batı'da bir anda yoğunlaşan "Erdoğan düşmanlığı" sebepsiz değil.
Tayyip Erdoğan'a karşı 8 seçim kaybetmiş birine ümit bağlarsanız varacağınız yer doğal olarak "Tayyip Erdoğan seçime girmesin"dir. Kaybedeceklerini anlayınca hemen geçmişteki "367 garabeti" gibi Erdoğan'ın aday olamayacağı argümanına sarıldılar. Kendi tabanları ve medyaları bile bunlarla dalga geçmeye başladığına göre bu Altılı Masa'nın mızıkçılık örneklerine daha fazla şahit olmaya devam edeceğiz demek.
Ama bu millet feraset sahibidir. Zamanı geldiğinde bu tür hile yoluna sapanlara gereken dersi vermiştir. Yine su akıp yolunu bulacaktır.
"Taze lider" Kılıçdaroğlu'nun seçim kampanyasını heyecanla bekliyoruz."
